27 Nisan 2024

zeki-sarihan

DAMDAN DÜŞENİN HALİNİ…

  • PDF
15 Temmuz darbe girişimi üzerine tutuklananlardan başka cemaatçi oldukları iddiasıyla on binlerce kişi memurluktan atıldı. 
Gerek tutuklananların, gerekse devlet hizmetinden atılan kişilerin aileleri şimdi ne düşünüyor? Komşuları, arkadaşları onlara ne gözle bakıyor?
İşte şimdi tam da insanlığımızı göstermenin zamanıdır. 
Bu insanlara sırtımızı dönmek, onları tanımamaktan gelmek, selamı sabahı kesmek insanlığa yakışmaz. 
Hiç korkmadan, çekinmeden onlara “geçmiş olsun” demeli, üzüntülerini ve yalnızlıklarını paylaşmaya çalışmalıyız. Bu politik değil, insani bir dayanışmadır. 
Bu tutumun suçu ve suçluyu övmek, ona politik bir yakınlık duymakla hiçbir ilgisi yoktur. Adam olmakla ilgisi vardır! 
Kaldı ki tutuklananlar ve görevden atılanlar arasında kimin suçlu, kimin suçsuz olduğu zaman içinde anlaşılacaktır. Bunlardan pek çoğu,  belki de çok geçmeden salıverilecek, işini kuracak, biz gene onlarla birlikte yaşayacağız. 
İşte o zaman, bugün onlara karşı göstermediğimiz (politik değil) insani tutumumuzdan utanabiliriz. 
Damdan düşenin halini gene damdan düşenler bilir. Bu halkın büyük çoğunluğu geçmişte ya damdan düşmüştür ya da damdan düşenin yakınıdır. 
O felaketli günlerimizde bizi arayan. Hiç değilse bir selam gönderen insanları unutmuyoruz. 
Üstelik Türkiye “Bugün bana, yarın sana” uygulamasına yabancı değil. 
Kurunun yanında yaşların da yanacağını biliyoruz. Fakat benim üzerinde durduğum kuru ve yaş ayrımı yapmak değil. “Yaş” olsun, “kuru” olsun, damgalanmak korkusuyla onlara karşı insani görevimizi ihmal etmemek gerektiğidir. 
Gün gelir, adli, hatta politik yaralar sarılır. Mahkûm olanlar cezalarını çekip çıkarlar. Ancak çiğ bir insan olmanın açacağı yaralar sarılamaz. 
Bir bildiğimiz var ki yazıyoruz… Bildiklerimizin çoğu ise olumludur. Çünkü biz halkız. Sel gider kum kalır… (1 Ağustos 2016)
 

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde