TAYYİP ERDOĞAN VARSA, 2023’DE VAR

Değerli okuyucular; geçen hafta bu köşe boş kalmıştı. Ben diyeyim iş yoğunluğu, siz deyin tembellik... Ancak yazı yazmanın bir sorumluluk, bir zorunluluk olduğunu düşünürsek köşenin boş kalmaması gerekiyor. Çeşitli bahanelerle topu taca atmanın da bir manası olmamalı.

Değerli okuyucular; yeni bir AK Parti hükümeti daha kuruldu. Oysa bu hükümete Tayyip Erdoğan hükümeti desek yanılmış olmayız. Çünkü Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan bu tanımlamadan rahatsızlık duymaz. Kaldı ki kendisi de bunu resmi olarak açıklayamasa da fiilen bu kabineyi şahsının yazdığını anlaştırıyor.

Hükümetlerin sayısı (... 63, 64, 65,.. ) önemli değil. O sayılar sadece işin anayasal boyutu. 65. Hükümette anayasal süreci oluşturdu ve işe başladı.

Biz işin siyasi açıdan ilimizin gücüne bakarız.

65. hükümette Numan Kurtulmuş yeniden yer aldı. Sayın Kurtulmuş’un bu görevi ilimiz milletvekili olması sebebiyle önce ülkemiz hem de ilimize hayırlı olsun. Kendisi tecrübeleri bakımından ülke siyasetinde önemli yer tutmaktadır. Daha açıkçası ben başbakan olmasını bekleyenlerdendim. Oysa benim bu beklentim biraz saftillik olmaktaydı. Çünkü profili düşük bir başbakan tartışması başlatılmıştı bile. Numan Kurtulmuş’un profilinin düşük olması olasılık dışıdır. Ahmet Davutoğlu gibi aldığı yetkiyi ve sorumluluğu her şartta yerine getirmeye çalışır. Dolayısıyla benim başbakanlık beklentimin boşa çıkacağı en başından belliydi.

Siyaset arenasında AK Partinin hedeflediği 2023 hayalinin gerçekleşme olasılığı halen geçerli.

Recep Tayyip Erdoğan siyaset arenasında var olduğu müddetçe muhalefetin işinin zor olduğu doğrudur. Liderlik vasıfları her açıdan güçlü olan bir Erdoğan karşısında tutunabilecek bir siyasinin varlığından bahsetmek zordur. Bakıyoruz da son bir haftadır yine meydanların tozunu attırıyor. Nerede konuşursa konuşsun her konuşması gündeme bomba gibi düşüyor. Esiyor-gürlüyor, atar-gider yapıyor, dünyaya rest çekiyor. Bu hareketler iç politika açısından destek görüyor, kitleleri peşine takmayı başarıyor.

Ülkemizin dış politikası ise yalnızlığa itilmiş, etrafımızda onca gelişmeler olurken kimse Türkiye’ye bir şey sormuyor, görüş almıyor. Yalnızlığa itilmiş bir Türkiye ile karşı karşıya bırakılıyoruz.

Tabii ki bu meseleler içeride pek dikkat çekmiyor. Tabiri caizse; Sayın Cumhurbaşkanımızın içe dönük atar-gideri tüm dış gelişmeleri unutturuyor, ekonomik ve terör olaylarını kapatıyor, bir ateş çemberi içinde olduğumuzu unutturuyor. Bu denli başarılı bir lider karşısında da tabii ki muhalefet güçsüz kalıyor, parti içi çekişmeler ateşleniyor, kendilerine göre bir çıkış aranıyor.  

Görünen şu; Sayın Recep Tayyip Erdoğan politikada var olduğu sürece muhalefetin gelişme göstermesi, seçmen desteği bulması zor. Akşama kadar Tayyip Erdoğan’la uğraşan bir muhalefetseniz destek bulmanız daha da zor.  

Ben 65. Hükümetin fiilen belirleyicisi başta olmak üzere tüm kabine üyelerine hayırlı hizmetler üretmelerini diliyor, görevlerinde başarılı olmalarını, ülkemize başarılı hizmet etmelerini temenni ediyorum...

Sayın Numan Kurtulmuş’a ise ülkemizin ve ilimizin beklediği, geri kalmışlığımızı ileri düzeylere ulaştıracak projelerin geliştirileceği atılımları yapacağı umuduyla hayırlı olsun diyor şahsını ve ekibini tebrik ediyorum.