Önceliğimiz tuttuğumuz tarafın menfaatleri

Kavgası, gürültüsü, çelişkisi, eleştirisi hiç bitmeyen güzel yurdum.

Sen ne büyüksün ki yıkılmıyorsun.

En tepe yöneticisinden en alt bireyine kadar lehine olmayan hiçbir gelişmeyi beğenmeyen bir duruma düştük.

İktidar muhalefeti, muhalefet iktidarı her gün eleştiren yurdumun siyasileri… Başka bir işiniz yok mu, sizin.

Nasıl olsun?

Her şey çelişki!

Dün hukukun üstünlüğünü savunanlar, şimdi hukuk makamlarının kararlarına uymayacaklarını beyan etmekteler. Bu beyanları en tepe yöneticiler söylerse, toplum katmanlarında nasıl karşılık bulur, hep beraber düşünelim.

Anayasalar, yasalar ne işe yarar?

Kamu düzeninin temel unsurları nelerdir?

Bu düzenin sağlanması için nelere başvurulur?

Yasalara dayanarak yargı bir karar verdiğinde bu karara uymuyorum demek demokratik bir rejimde olağan mıdır?

Hoşumuza giden karar doğru karardır, hoşumuza gitmeyen yanlış karar mıdır?

O halde herkes kendi düzenini kendi yöntemine göre oluşturmaya kalktığında ‘yasaları da kabul etmiyorum’ dediğinde bunun yerine nasıl bir yapı öngörüyorsunuz denilmeyecek mi?

Bu karmaşa içinde nasıl bir demokrasi geliştireceğiz?

Yolumuz çok uzun. Üçüncü dünya ülkeleri kategorisi profili sergiliyoruz. İkinci lige bile çıkmamız kolay görünmüyor!

Adeta güç sarhoşluğu yaşıyoruz. Bu sarhoşluk en tepeden en tavana kadar yansıyor. Topluma bu algı enjekte ediliyor.

İktidar yanlıları haklı olarak başarıları desteklerken, yanlışlarda sessiz kalıyorlar. Eleştirinin en uzağında duruyorlar.

Muhalefette öyle. Kendi başarısızlıklarına ses çıkarmazlarken, iktidarın her yaptığına karşı tavır sergiliyorlar. İğneyi kendine batırmadan, başkasına çuvaldız batırmaya yelteniyorlar.

Toplumun farklı katmanlarında bu kısır döngü, bu çelişkili pozisyon son bulmadıkça hakkaniyetli davranış ortaya koymamız zorlaşıyor. Hastalıklı bir toplum oluyoruz.

Önce ülke menfaatleri diyemiyoruz. Önceliğimiz tuttuğumuz tarafın menfaatlerinden başlıyor.

Bu hastalıklı düşüncelerimizi ve algılarımızı nasıl bertaraf edeceğiz?

Demokrasi, insan hakları, özgürlükler gelişecek mi?

Hani vesayetler kalkacaktı. Darbeler olmayacaktı. İfade özgürlüğü yerleşecekti.

Tekrarlamakta fayda görüyoruz… Yolumuz çooook uzun.