29 Mart 2024

KAHROLSUN TERÖR

  • PDF

Terör; dünyanın en lanet olası, en kahrolası, en alçakça belasıdır.

Masum insanları hedef almak da en kahpece kurulan tuzaktır.

İstanbul’un göbeğinde kurulan terör tuzağı sonucu ikisi çocuk 6 vatandaşımız hayatını kaybetti. 81 vatandaşımız da yaralandı.

Tamamen masum insanlar.

Fail Suriye uyruklu bir kadın. PKK ile bağlantısı olduğunu itifaf etti.

Bu kahpe-namussuz kadın masum insanların içinde bomba patlattı.

Hedefi ülkemizde kaos yaratmak.

İpi dışarıda olan bu ve benzer terör örgütleri hiç bir zaman amaçlarına ulaşamayacaklar. 40 yıldır ulaşamadıkları gibi.

Yeter ki toplumumuz birliğini, dirliğini ve bütünlüğünü bozmasın.

Lanetliyoruz, kınıyoruz.

Hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet diliyoruz. Yaralılarımıza da acil şifalar diliyoruz.

Ve “KAHROLSUN TERÖR” diyoruz...

*             *             *

SİLİVRİ’DE KALORİFER YANIYORMUŞ

“... Ekmek aptal toplumların temel gıda maddesidir. Bizim toplum ekmek ile doyduğu için böyle yirmi sene başında yöneticiler duruyor. ...” 

Bu söylem Ekmek Üreticileri Sendikası Başkanı Cihan Kolivar’a ait. Kendisi 52 senelik fırıncı imiş.

Cihan Kolivar Trabzonlu, İstanbul’da yaşıyor. İşi fırıncılık.

Habertürk TV’de ‘ekmek zammı’ ile ilgili yaptığı açıklamada bu sözü söyledi ve tutuklanarak Silivri Cezaevine gönderildi.

Cezaevinden yaptığı açıklamada da “Silivri soğuk diyorlardı. Hiç de soğuk değilmiş. Bizim evde kalorifer yanmıyordu, burada yanıyor.”

Adamın her söyleminde ince bir gönderme var sanki.

“... Ben sözümü esirgemem. Doğruları adam gibi söylerim. Ayrıca kendi milletime de aptal demem.”

Evet; adam harbi konuştu. Ağzına ne geldiyse söyledi. Geri vites yapmadı.

Sonucunda da cezaevini boyladı.

Türkiye toplumu bir gerçeğini de Cihan Koliva’nın sayesinde öğrendi.

Ülkemizdeki kişi başına düşen ekmek tüketimi de bu vesileyle ortaya çıktı.

Türkiye’de kişi başı ekmek tüketimi yıllık 220 kilo gram.

Gelişmiş ülkelerde ise 40 kilo gram.

Kolivar demek istiyor ki; “... ekmeği çok yiyen çok şişer!” “... beyin fonksiyonları ileri değil geri işler!” Örnekler çoğalabilir.

Bu tartışma ekmek fiyatlarına yapılacak olası zamdan kaynaklandı. 5 liralık ekmek 7,50 lira olsun istendi.

Kolivar’ın iddiasına göre ‘temel gıda maddesi’ olan ekmeğe bu kadar zam istenir mi?

Toplumun geniş kesimleri zaten hayat pahalılığı altında ezilmiyor mu?

“Hayat pahalı değil” diyebilir miyiz?

Markete, bakkala, pazara gitmiyor musunuz?

Yaşamsal ihtiyaçlarınızı nereden karşılıyorsunuz?

Gidenler bilir. Hatta her geçen gün fiyatların nasıl değiştiğini fark ederler.

Bütün bu pahalılığa rağmen birde ekmeğe zam geldiğinde nice olur halimiz. Vay geldi fakirin başına. Ateş düşmez mi sofraya?

*             *             *

Değerli okuyucular; bazen gülüyoruz ağlanacak halimize.

Cihan Koliva’nın söylediklerinde ne var ki?

Adam tespit ettiği bir gerçekliği söylemiş.

“Ekmeği çok tüketen toplumlarda artık ekmek temel gıda maddesi haline gelir” demiş. Bunu da kendi yöntemleriyle yaptığı tespitle ortaya koymuş. Rakamlar doğru olmaya bilir. Yıllık tüketim kişi başı 220 kilo gram değil de bir tık aşağı olabilir.

Sonuçta gelişmiş ülkelerdeki tüketim bizden çok aşağılarda olamaz mı?

Bu durum bizim toplumumuzun ekmekle beslendiğine bir işaret değil midir?

Hani yoksulluk olmayacaktı? Refah seviyesi her daim yükselecekti?

*             *             *

VARSA YOKSA KAVGA VE ZITLAŞMA

Siyasette çok gergin günler yaşanıyor.

Allah aşkına normalleşemez miyiz?

Niye bu kadar keskin kutuplaşıyoruz?

Kavga dili neden öne çıkıyor?

Her geçen gün daha çok zıtlaşıyoruz.

Yukarıdaki kavgadan iyi ki tabandaki kitleler etkilenmiyor.

Taban daha aklıselim yaşıyor.

Ülkemiz 20 yıldır AK Parti lideri Sayın Tayyip Erdoğan tarafından yönetiliyor. Adam seçimlere giriyor ve halkın iradesiyle, demokrasinin kurallarıyla seçilip işbaşına getiriliyor.

Sandıkta milletimiz cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tercihinde buluşuyor.

Burada bir sıkıntı var mı?

Yok.

Fakat; hem iktidar kanadı, hem muhalefet kanadı ipleri gerdikçe geriyor.

Muhalefeti anlarız. Çeşitli işlerin uygulaması sırasında itirazlarını dile getirebilir. İktidarın yatırımlarını, hizmetlerini eleştirebilir. Bunlar demokrasinin gereği olan olgulardır.

Ancak iktidar muhalefete laf yetiştirmek adına kendini paralamaz. Kutuplaştırmaz, gerginlik yaratmaz, eleştiriye açık olur, her söze geri cevap vermez vs vs...

Alllahım; bir bakıyorsunuz iktidar kanadı olur olmaz zıtlıklarla toplumu geriyor da geriyor.

Kısa süre sonra bir seçim yapacağız.

Deseniz ki; ey halkımız altında inim inim inlediğiniz bu pahalılığı şöyle indireceğiz. Zamlar artık duracak. Milletimizin alım gücünü arttıracağız. Refah seviyeniz yükselecek. İşsizlik olmayacak. Enflasyon denen canavarın nefesini keseceğiz. Ülke normalleşecek. Demokrasi gelişecek. Hukuk üstün olacak, üstünlerin hukukuna son vereceğiz.

Duyuyormuyuz bunları? Hayır.

Varsa yoksa kavga ve zıtlaşma.

Bu gidişat Türkiye siyasetine hiç mi hiç yakışmıyor vallahi...

Çıkın yapacaklarınızı anlatın. Bunaldık ya.

*             *             *

NUSRET ÇAMAŞ

Ölüm acı.

Çaresi de yok.

Hepimiz öleceğiz.

Nusret Çamaş gibi.

Nusret Çamaş; Güreda-Aydın Çamaş’ın oğlu. İsmail Çamaş’ın kardeşi. Aydın abi yıllar önce vefat etmişti. Saygın insandı.

Nusret; gençliğimizin dostlarıydı.

İyi insandı. Hep kıymetli dostluklarda beraber olmuştuk.

Bıraktı tüm sevenlerini. Aldı başını gitti.

Allahım kabrini nur eylesin.

Ailesine ve sevenlerine sabırlar dilerim...

 

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde