CENNETTE CEHENNEM AZABI YAŞAMAYALIM

Karadeniz’imizin her tarafı cennet gibidir.

Sahilimiz bir başka cennet, yaylalarımız bir başka cennettir.

Şükürler olsun ki bizler de bu cennet içinde yaşıyoruz.  

Tabii ki her ne kadar cennet desek de temel ihtiyaçların karşılanması adına altyapılar açısından istekler olmakta.

Bu isteklerin de karşılanması gerekmekte.

Merkezi ve yerel yönetimler yapılacak olan işlerin birinci dereceden sorumlusudur.

Eksiği – gediği ile gereksinimlerimiz karşılık bulacaktır.

Bu süreçlerde eleştirilerimizle birlikte övdüklerimizde vardır.

Doğru yapılanlar taktir edilmekte.

Bıkkınlık yaratan işler de eleştirilmektedir.

Her yeni hamle “yaşanabilir bir kent yaratmak için bir adımdır” değil mi?

Veya öyle planlanmalıdır.

Veya öyle planlamalar vardır ki “yaşayanlarına eziyet çektirir”

Yaşanabilirlik adına dünya yeşile muazzam önem veriyor.

Büyük ülkeler bunun üzerinde ciddi tartışmalar düzenliyor, paneller yapılıyor, yatırımlar planlanıyor.

Milyar dolarlarca para harcamanın hesapları yapılıyor.

Fakat biz halen beton peşinde koşuyoruz. Çünkü kazançlı bir alan.

Ne olur yeşili kaybetmeyelim. Tam aksine fazlalaştıralım.

*             *             *

Geçen hafta kıymetli bir dostum, “Fatsa büyük sanayi sitesine dolmuşla hiç gittin mi?” diye sordu.

“Gittim” dedim.

“Ya abi; bir kentin içine bu kadar mı .ıçılır! Evkaf Mahallemizden komandonun karşısından girilen dolmuş hattı, tam bir çile yolu haline dönüşüyor. Güzelim toplu konut alanları tam bir yılan eğrisi yolu halinde. Düm düz yapılması gereken yollar bu kadar mı eğik, bükük yapılır. Bu yol güzergahının planlamasını hangi akıllı planlamacı yaptı acaba?” dedi.

Düşündüm dedim ki, “ … kardeşim ben işin içinden çıkamadım, biliyorum ancak isim verdirme bana” der demez;  sözümün devamını söyletmeden; “… Abi o güzergahta yapılan konutların arasından nasıl gidildiğini biliyorsun. Ok gibi düm düz gitmesi gereken yollar yapılacak olan konutlara göre dizayn edilince yollarda böyle yılan eğrisi konumunda yapılandı. Bu konutların yapım hikayelerini iyi biliriz. Belediye meclislerinde hangi düzenlemelerin yapıldığını da. Ve bu düzenlemeler şehrin anasını ağlatırken, şehiri şehir olmaktan çıkartırken birilerine de rant olarak yansımaktaydı. O güzergah yeniden çizilirken kimlerin hangi görevlilerin o mahallelerde kaçar dairesi olduğuna dikkat etmek lazımdır. İmardan sorumlu başkan yardımcılarına, imar komisyonu üyelerine bakmak lazımdır ...” dedi.

Anlaşılan o dur ki; dönemin imar rantçıları servet sahibi olmuşlar.

Var mı Fatsa’da düzgün planlanmış bir bulvar?

Dolunay Mahallemiz son 20 yılda yapılanmadı mı?

Fatsa’nın en güzel mahallesi değil mi?

O halde nerede modern kentleşme.

Yeşili çoğaltma.

Derin bulvarlar.

Ok gibi cadde ve sokaklar.

Nokta…

*             *             *            

Bir cennet vatanı bu kadar yaşanmaz hale getirenler mahşeri adalette hesap vereceklerdir.

Cehennemlerde kavrulacaklardır.

Değer mi dünya malı için bir memleketin altyapısıyla oynamak. Yeşilini katletmek.

İnanın; fırsat bulsalar yolların ortasına imar yapacaklar.  

Ne olur şehirlerimizi beton haline dönüştürmeyin.

Yeşil alanlarda gerekli.

Özel bulvarlarda lazım.

İş merkezlerinin olacağı modern, butik cadde ve sokaklarda.

Var mı yapan? Veya planlayan…?

*             *             *

PERŞEMBE YAYLASINDA TURİZM ADINA YENİ GELİŞME

Aybastı, Perşembe Yaylasında yeni turizm alanları oluşturulacak.

Beyanatlara göre “Turizm Master Planının” birinci aşaması tamamlanmış.

DOKA’nın (Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı) katkılarıyla hazırlanan etabın içinde kümbette bulunan mendereslerin arasında yapılacak bisiklet yolları, yaya yürüyüş alanları, kano yarışmalarının yapılacağı göletler, balon turları, yamaç paraşütü çalışmaları gibi birçok planlama var.  

Gerçi Perşembe Yaylası doğal olarak bir şehir olmuş. Yerleşim fevkalade hızlı ilerlemiş. Mükemmel bir betonlaşma almış başını gitmiş.

Şimdi; bu haberi duyunca Aybastı Belediye Başkanı Beytullah Geçtan’ı aradım.

Sorular sordum, istişarede bulundum.

Beytullah Geçtan; “Yaylamızda turizmin ihtiyaç duyduğu sosyal donatılar da bu süreçte yer alacak. Oteller, restoranlar, yeşil alanlar, kent parkları hepsi bir kural içinde yapılanacaktır” dedi.

Perşembe Yaylası bölgemizin tarihi en eskiye dayanan yaylalarımızdan biri.

Dolayısıyla yeniden yapılandırmada hata yapılmamalı. Yaşanabilir alanların oluşması tek beklenti. Madem böyle bir çalışma var, o halde hata yapılmadan planlamaların yapılması tek arzumuz. Lütfen doğasını bozmayın. Tabii ki bir imar olacak. Ancak betona boğmadan, yeşili de koruyarak yapılandırın.

Çünkü bu gün yapılan hataları ileride düzeltmek zor oluyor.

Cennette cehennem azabı yaşamayalım inşallah.

*             *             *

SERBEST PİYASA DÜŞÜK GİRECEK

Fındığın serbest piyasa fiyatları verilen taban fiyatın 10-12 lira gerisinde kalacak gibi görünüyor.

Şu durumda 42-43 lira bandında bir fiyat telaffuz edilmekte.

Burada esas belirleyici TMO olacak demiştik.

Yine de aynı düşüncedeyim.

Eğer TMO alım kampanyasında üreticiye sorun çıkarmaz, ödemeyi peşin yapar, ilçelerin tamamında alım ofisi açarsa serbest piyasa fiyatı bir tık yükseltecektir.

Yok eğer; yukarıda söylediklerimiz olmazsa serbest piyasa ölü fiyatına ürün alır.

Bu saatten sonra fındığın kaderi TMO’nun elindedir.

TMO’yu çalıştıracak olan da siyasi iradedir.

TMO ipe un serdiğinde vay fındığın haline.

İktidarın tüm kademeleri TMO’nun davranışını titizlikle izlemelidir.

Alım merkezlerine giden fındığın geri dönmemesi, ufak-tefek şikayetlerle vatandaşı zora sokmaması tek temennimizdir. Tersi olduğunda çok çile çekilir açıkçası.