Gündem eğitim, hatta yenilikleriyle…

Yeni bir eğitim-öğretim dönemine girmiş bulunuyoruz.

Binlerce öğrencimiz, yüzlerce öğretmenimiz uzun bir maratonun startını aldı.

Kısa aralıklarla değişen bir eğitim sistemiyle karşı karşıyayız.

Bu değişime başta eğitim kadroları olmak üzere öğrenciler adapte olabilecek mi?

Bu sorunun cevabı genel olarak olumsuz.

Çok değişen sistem velilerinde tepkisinden nasibini alıyor. Kaldı ki; yetersiz olan dersliklerde daha çok karışıklık söz konusu olacak. Bazı sınıflar sayısal olarak elverişsiz boyutlara ulaşacak, bazıları daha düşük sayıda kalacak.

Görülen o ki; ülkemizde üzerinde en çok oynanan sistem eğitim sistemi. Her yeni bakan kendi kafasına yatanı yapmaya kalkışıyor.

4+4+4’den sonra şimdi de dershanelerin kapatılması gündem oluşturuyor.   

Belki dershanelerin kapatılması doğru bir karar. Bu karar doğru yönlendirilirse eğitimde fırsat eşitliği sağlanabilir. Çünkü toplumun bütün kesimleri çocuklarını dershanelere veremiyorlar. Parası olan ailelerin çocukları dershane fırsatından yararlanıyor, yoksul kesimlerin çocukları ise yararlanamıyordu. Günümüz dershanecilik sisteminde aileler öyle bir yarışa sokuluyor ki; dershaneye gitmeyen öğrenciler başarısız, gidenler başarılı oluyormuş gibi taktim ediliyordu. Bu aldatmacadan da dershaneler para kazanıyordu.  Hatta dershaneler büyük bir yarış içine girerek “kalitede rekabet” değil de ücret konusunda rekabet içindelerdi. Kim daha ucuza öğrenci kaptıysa, sınıflarını dolduruyordu. Gerçi bu yıl ilçemizdeki dershaneler dernekleşerek bir araya gelmiş ve fiyat konusunda tek çatı altında toplanmışlar, bu konuda tavizsiz davranacaklarının sinyalini aylar öncesinden vermişlerdi. Ne yazık ki; Başbakanımızın “dershaneler kapanacak” açıklamasından sonra güçlü olan dershaneler özel okul yapma arayışlarına yöneleceklerdir.

Fatsa’daki eğitim kurumlarının yetersizliğini yıllardır biliyor, takip ediyor ve eleştiriyoruz. Oysa ‘yeterli derecede altyapı oluşturulmak için uğraş gösterilmelidir’ diyoruz. Aslında tüm merkezler her geçen yıl daha az sorunla döneme başlamalıdırlar. Ne yazık ki; ülkemizde her eğitim dönemi sancılarla başlamaktadır. Hatta sorunlarını çoğaltarak… Umarım genç nesil bu karmaşık durumlardan dolayı geri düşmez.

Öğrenci ve öğretmenlerimize üstün başarılar

Hayırsever insan Dursun Koç…

Dursun Koç ismi hepimizin bildiği bir isim. Müjdat, Necdet ve Fevzi Koç’un babaları. Geçmişinde “bence” temiz bir sayfası olan birisi.

Dursun amca 80 yaşın üzerinde. Halen fiziksel durumu ve hafızası yerinde. Zaman zaman kendisiyle oğlu Müjdat Koç’un eczanesinde sohbetimiz oluyor.

Dursun Koç, geçmişinde Fatsa’mızda ticarette ve siyasette söz sahibi olmuş. Aynı zamanda hayır-hasanet işlerinde de öncü olmuş.

İlçemizin Kıyanköy mevkiindeki 1980’li yılların sonlarında yapılan Vakıflar Öğrenci Yurdunun 20 dönümlük arsasını kardeşi merhum İsmail Koç ile birlikte bağışlamış. O mevkii de bu gün ciddi bir şehirleşme yaşanıyorsa Dursun Amcanın ve rahmetli İsmail amcanın sayesinde başlayan bir sürecin eseri olarak karşımıza çıkmakta.

Aynı arazide geçen ay temeli atılıp yapımına başlanan Cami arsasının da bağışçısı Dursun Koç ve varisleridir.

Hayır işi herkese nasip olmayan bir olgudur. Kimimiz hayır yapmayı çok ister fırsat doğmaz, kimimizim kapısının önüne de güneş gibi doğar, gereğini yapar.

Kıyanköyde Koç kardeşlerin bağışladığı arsa ile başlayan Vakıflar Öğrenci Yurdu yapılanması, bu gün büyüyen semtin cami arsasının bağışlanmasıyla Dursun Koç ve varislerinin duyarlılığı ile taçlanmakta.  Hatta hem arsa bağışı, hem de Necdet Koç abimizin 70 bin TL. nakit yardımı caminin temel atımında da faydalanılacak ciddi bir rakam olacak.

 Aslında başta Necdet abi olmak üzere çok yazılıp çizilmekten de hoşlanmayan bir ailedir Koç’lar. Ben bunu bildiğim için konuyu çok dağıtmadan naçizane Dursun Amca ve oğullarına, rahmetle andığım İsmail amca ve varislerine Fatsa adına teşekkür ediyorum…