28 Mart 2024

BU KRİZDEN NASIL ÇIKILIR? YANITINI SANDIK VERECEK

  • PDF
Hayat pahalılığı yakıcı olmaya başlayınca sokaktan ciddi tepki sesleri yükselmeye başlamış durumda.
 Elektrik ve doğalgaz faturaları son günlerdeki bu seslerin ana kaynağı.
Akaryakıt zamları ayrı bir dert.
Baksanıza trafikteki hareketlilik yüzde 25 azalmış. Akaryakıt zamları özel araçları garajlara kilitlemiş.
Bu zamlar tüm kesimlerin ceplerini yakıyor. İster varlıklı ister yoksul.
Vatandaşlar haklı olarak “dövizdeki yükselmenin geri gelmesine rağmen niye diğer mamüllerde indirim olmuyor” demekte.
Bu nedenle; pazardan-markete, gübreden-tohuma, demirden-çimentoya, undan-ekmeğe, envai çeşit herşeyde yükselen fiyatlar çok ciddi tepkilere muhatap kalıyor. 
Küresel salgın bu sonuçların bir parçası olabilir. Ancak; zaten kırılgan olan ekonomimiz küresel etkilere dayanıklı olmadığını da ortaya koydu. Belki de iç dinamiklerimizdeki kırılganlıklar krizi daha da büyütüyor. 
Yirmi yıllık Erdoğan yönetiminde düşülen bu durumdan nasıl çıkılır?
Esas mesele bu krizin nasıl aşılacağında.
Bu saatten sonra iktidar ve muhalefet tarafları ülkenin geleceğine kafa yoracaklar, çözümler üretecekler. 
Bu krizi nasıl refaha çıkarırızı hesap edecekler. 
Ve plan ve projeleriyle toplumun önüne çıkacaklar. 
Önerileri kabul görenler, inandırıcı olanlar seçmen desteğini alacak. 
Türkiye’de her ekonomik kriz yeni iktidarlar doğurmuştur. Bu da olağandır. Bilhassa ekonomiyi yönetemeyenler, krize sürükleyenler hep gitmişlerdir. 
Zaten demokrasilerde bir kişi bila nihaye yöneticilik yapacak diye bir düşünce olamaz. Seçimler yapılır, vatandaş iradesini ortaya koyar ve yöneticilerini değiştirecekse kararını sandıkta verir. Bu karara da herkes saygı duyar.
Demokrasi böyle bişey... 
 
 

BELEDİYE ÇALIŞMALARI AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR YIL OLACAK

“2022 yılı hizmetleri için büyükşehir belediyemizin kurumlarıyla bire bir görüşmeler yapıyorum” 
Fatsa Belediye Başkanı Etem Kibar’la son görüşmemizde kullandığı cümle buydu. 
 
Devamında; “OSKİ, Park ve Bahçeler Daire Başkanlığı ve yatırım başkanlıklarıyla direkt görüşüyorum”
“Yılın başı ve ödenekler bu günlerde belirleniyor. Bizde bu dağılımdan ihtiyaçlarımıza binaen ne kadar yüksek rakamlar alırsak 2022 yılında aynı oranda hizmet yaparız. Bu anlayış çerçevesinde ilgili kurumlarla ve yetkilileriyle yüz yüze konuşuyorum.”
Evet; Sayın Kibar kısaca böyle konuşuyor. 
Bu konuşmalardan 2022 yılının seçim yılı olabileceğini çıkartmak mümkün. 
Çünkü AK Partinin tüm kurumları canla başla sahaya inmek üzereler.
Öyle bir görüntü veriliyor.
Ciddi hareketlilik sergiliyorlar.
Yerel yönetimler, merkezi yönetim, vekilinden il-ilçe teşkilatlarına varana kadar tamamı teyakkuzda. 
 
Aynı performansı muhalefet partilerinde de görmek mümkün. Tüm kademeler yarın seçim olacakmış gibi hareketli.
 
Bu da gösteriyor ki 2022 yılında seçim yapılacak.
Lokal düşündüğümüzde bu seçimin kazananı yerelde biz (FATSA) olalım isteriz. 
Yerel yönetimimiz olası seçimi fırsata çevirsin isteriz. 
Başkan Etem Kibar’dan da konuşmalarından ötürü buna benzer bir sonuç çıkardım.
Merkezi yönetim ve büyükşehir belediyesindeki çalışma hızını “mali kaynakların arttırılması” yönünde çalışma yapıyor diye okuyorum.  
 
Görüşmemizde; Dumlupınar Mahallemizdeki ara cadde çalışmalarına yeniden başlanılacağını öğrendim.
 
“Altyapıyı bitirdik. Üst yapı dört milyon liraya ihale edildi. Çok özel bir çalışma yapılacak. Mektep Çayırı ile Topaloğlu Cami civarındaki alanda muhteşem bir butik şehir oluşacak. Buna ilişkin ihale bitti, ilgili şirket çalışmaya başlayacak. Burayı önemsiyoruz, cadde ve sokaklarımız cıvıl cıvıl olacak. Özel bir ışıklandırma yapacağız.”
Bu da başkanın beyanı.
Dedik ya; 2022 yılı Fatsa belediyesi açısından muhtemelen “ALTIN YIL” olacak. 
Başkanla olan sohbetlerimizden bunu çıkarıyoruz.
Fatsa adına çok da mutlu oluruz...
 

MESELEMİZ ŞARKILARIN SÖZLERİ Mİ?

Türkiyemiz çok gündem yaratan bir ülke haline geldi.
Onlarca iç yakan meseleleri varken gereksiz tartışmalara sürükleniyor.
Bunu yöneticiler yapıyor.
Bir Sezen Aksu, Sedef Kabaş meselemiz oldu ki evlere şenlik.
Sezen Aksu 5 yıl önce bir şarkı yapmış.
İşi bu. 
Neymiş; şarkı sözlerinde Adem ile Havva’ya hakaret varmış.
Bunun tespitini yapmak veya fetva vermek Cumhurbaşkanının işi mi?
Hemde camiden yapılan bir konuşmayla. 
Camiler ne zamandır siyasi konuşma mekanları oldu? Oralar bizim mabedimiz değil mi? İslamın kutsalı değil mi? Hoşgörü mekanları değil mi? Ne zaman siyasi istismar alanları oldu? Artık camilerden dil koparma operasyonları mı yapılacak?
Bence bu politikalar gençleri dinden soğutuyor. Baksanıza yüzde 99’u müslüman dediğimiz ülke-mizde ataistlerin oranı yüzde 17, deistlerin oranı yüzde 9’a yükselmiş. O zaman sormazlarmı bize; “hani yüzde 99’u müslüman olan ülkeniz” diye.
Lütfen bizim kutsalımızı kimse siyasi kazançlarına alet etmesin, istismara kalkışmasın. 
Görüyoruz ki; bu olumsuzluklar cumhurbaşkanımız eliyle yapılıyor. Cami salonları siyasi konuşmaların mekanı yapılıyor. 
Sezen Aksu’nun verdiği şiirli cevabı okudunuz mu?
İnternetten bulun okuyun. 
Ne kadar anlamlı. Bir sanatçının vereceği cevap da bu olur cinsinden ve ağırlığından.
Demokrasilerde ifade özgürlüğü yok muydu?
Evet; bir de gazeteci Sedef Kabaş hadisesi yaşıyoruz.
Sedef Kabaş bir “ata sözü” söylediği için tutuklandı. 
Gerekçesi; söylenen sözler cumhurbaşkanımıza hakaret olarak algılandı.
İnanın ülkemiz çok geriliyor. 
Hiç alakasız işlerle gündem değişiyor. Esas tartışılması gereken olumsuzluklar tartışılmıyor. Basit işlerle kısır döngüye sürükleniyoruz. 
Niye hayat pahalılığı, zamlar, geçim sıkıntısı, alım gücünün düşmesi, emekli ve dar gelirlilerin sıkıntısı tartışılmıyor? Ve çözüm üretilecek planlamalar konuşulmuyor?
Toplumun kutsal değerlerini sömürmeyin lütfen...
Üretime bakın, kalkınmayı düşündürün, refah seviyemizi naslı yükseltirizi konuşun, gençlerin geleceğe nasıl güvenle bakacağına ışık tutun, beyin göçünü engelleyin vs, vs...
 

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde