19 Nisan 2024

HERŞEY BİLİNDİK ÜÇ KELİMEYE BAĞLIYMIŞ!!!

  • PDF

Son yıllarda hiç duymamıştık…

Hep beka, hep ötekileştirme, hep kutuplaştırma, hep ötekinin üzerine abanma politikaları üretildi.

Millet yandık-yıkıldık, bittik-tükendik diye feryat ederken ezilen kesimler görülmedi.

Vallahi kimse küsüp darılmasın.

Toplumun ezilen kesimleri sürekli ezilmeye mahkum bırakıldı.

Cumhurbaşkanımız Sayın Tayyip Erdoğan geçen hafta bir laf etti, ortalık rahatladı.

Madem ki ekonomik göstergeler bir cümleyle bu kadar rahatlayacaktı, neden son beş yıldır fakirleştik.

“EKONOMİ, HUKUK, DEMOKRASİ.”

Demek ki sihirli cümle buymuş.

Düzgün bir ekonomi yönetimi, üstünlüğü tartışmaya açılmayacak kadar kıymetli bir hukuk düzeni, demokratik bir yaşam alanı.

Bu üçlü kavram demokrasilerin ve kalkınmanın olmazsa olmazı.

Doğru mu?

Doğru tabii ki…

Sürdürülebilir bir ekonomi yönetimi, tarafsız ve bağımsız bir yargı, bütün önyargılardan arındırılmış ve geliştirilmiş, her türlü özgürlüklerin önü açılmış, ülke kalkınmasında yeni fikirlerin ve düşüncelerin, icatların yaratılmasının alt yapısı oluşturulmuş anayasal bir düzen ve dört başı mamur bir demokrasi.

ARGE çalışmalarının önünde engel yaratmayacak bir yönetim biçimi.

Bütün bunlar Sayın Tayyip Erdoğan’ın geçen hafta hedeflediği bu üç kelimenin içinde hayat buluyor.

Tabii ki; uygulanabilirse.

Bu kavramlar bilinmiyor muydu?

En ince ayrıntısına kadar biliniyordu.

Ekonomi bir toplumun gelişmesindeki ve refahındaki en değerli etkendir. Ekonominiz bozuksa ne hukuk olur, ne de demokrasi. Tamamı rafa kaldırılır. Yönetim sisteminin adı da demokrasi olmaz.

Yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklar hukukun olmadığı süreçlerde öne çıkar, demokrasi kısıtlamaya uğrar, yargı tarafsızlığını yitirir, sivil toplum muktedirlere teslim olur, yoksul kesimler yönetimin kölesi olur.

Bunun farkındaydık da neden merkez bankasındaki döviz rezervinden 120 milyar dolar kayboldu.

Neden döviz rakamları kısa zamanda yüzde yüz artış gösterdi.

Neden toplum yoksullaştı.

Neden ekonomimiz taban yaptı, kriz oldu, hayat pahalandı, yoksul kesimlerin alım gücü düştü… fakirleştik, fakirleştik, fakirleştik…

Bu olumsuzlukların sebebi kötü yönetim mi?

Evet, kötü yönetim. Bunu kabul edelim!!!

Çare; Sayın Erdoğan’ın söylediği ve hepimizin bildiği üç kelimede.

EKONOMİ, HUKUK, DEMOKRASİ…

Bu üçlüden vazgeçen yürüyemez.

Tökezler.

Türk siyasetinde bunun sınavlarını çok gördük. Demokrasiden uzaklaşan yanar. Yönetim planlamasında yukarıdaki üç kelimeyi yok sayan çöker. Türkiye’nin toplumsal demokrasi kültürü artık bu değerleri kanıksamıştır. Ve geleceğini, kalkınmasını, üretimini, zenginleşmesini bu kavramlar içinde arayacaktır.

Siyasette artık bunun üstünde vaat de bulunanlar yönetime gelecektir.

Ekonomi yönetiminde kriz vaat etmeyenler, yargı bağımsızlığını savunanlar, demokratik gelişmenin önünde engel olmayanlar önemsenecektir.

Aklın yolu bir. Demek ki; herşey bilindik üç kelimeye bağlıymış!!!

Tüm okuyucularımıza iyi haftalar dileriz…

 

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde