26 Nisan 2024
BÜYÜK ACILAR YAŞIYORUZ, NEDEN?
- Cumartesi, 07 Mart 2020
Acıyı tanımlamak için nasıl ve nereden başlasam acaba diye düşünürken…
Geçmişte de yaşadık “ağır acıları” dedim, kendi kendime.
Dayanılması güç olan olaylarla kimi zaman karşı karşıya kalıyoruz, açıkçası.
Terörle mücadele süreçlerinde şehitler vermişliğimiz vardır. Ancak İdlip’de yaşadığımız saldırının boyutu çok ağır. Acının tarifi yok.
34 vatan evladı toprağa düştü. Hatta yaşanan hain saldırı sonrası enkazdan daha ne çıkacağı belli değil.
Hesap belli…
Bölmek ve parçalamak.
Türkiye bu hesabın karşısında nasıl bir direnç göstermeli?
Kesinlikle “içeride birlik ve bütünlüğünü” sağlayarak.
Eğer işbirlikçilerin oyununa gelirsek, “vay halimize” oluruz.
Buraya kadar olan oldu.
Suriye’ye girmemeliydik, dış politikada hata yaptıydık, komşularımızla iyi geçinmeliydik, emperyalist oyunlara aldanmamalıydık gibi paylaşımlar, dövünmeler, eleştiriler geride kaldı.
Zaten gömleğin düğmesini en başından beri yanlış iliklemişiz. Düzetmek de zaman alacak.
Vatanımızın gençleri, Mehmetlerimiz ne için, kim için şehit oluyor?
Tabii ki vatan için…
Türk genci vatanı için can vermeye her an hazırdır.
Fakat Suriye’nin iç savaşı için can verilmeli mi?
Bu tartışma çok su götürür.
Yaklaşık 10 yıldır Suriye kendi kamu düzenini sağlamak ve korumak adına bir mücadele veriyor. Dolayısıyla bir güç kaybı söz konusu. Bunu fırsat bilen bütün emperyalist güçler Suriye’nin üzerine abanmış durumda. Amaçları rejimi yıkıp yerine parçalanmış bir Suriye inşa etmek. Tıpkı Irak’da olduğu gibi. Bunu bilmeyenimiz yoktur.
O halde parçalanmış bir Suriye Türkiye için çok mu değerli olacaktır.
Asla bunu düşünmememiz gerekir. Aksine ulusal sınırları içinde kalan, kamu düzenini sağlamış bir Suriye, Türkiye için daha değerlidir. Türkiye bunu sağlamak için müdahil olmalıdır. Suriye içindeki terör unsurlarının bertaraf edilmesi için destek olmalıdır. Çünkü yarın Suriye bölünürse sıra Türkiye’ye gelecektir.
Türkiye Cumhuriyeti Devletini yönetenlerin bir kez daha çok yönlü düşünmesi gerekmektedir. Uygulanan dış politikamızı tekrar gözden geçirmeleri gerekmektedir. Türkiye’nin iç barışına mutlaka hassasiyet göstermeleri gerekmektedir.
Yoksa çok gözyaşı dökeriz. Çok şehit veririz. Çok analar ağlar. Çok ocaklar söner.
Milletimizin başı sağ olsun. Analarımızın acılarını da canı gönülden paylaşıyoruz.
Mekanlarınız cennet olsun Mehmetlerimiz…