02 Mayıs 2024
ENVER YILMAZ VE POLEMİKLER
- Çarşamba, 28 Mart 2018
Ordu AK Partideki ‘parti içi çekişmeleri’ anlamış değilim.
Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz’a karşı kendi partisindeki muhalefet dinmek bilmiyor.
En son polemik.. Cumhurbaşkanımızın Ordu ziyareti sırasında havaalanında çekilen fotoğraf üzerinden yürütülüyor.
Fotoğraf çekimi sırasında.. yok cumhurbaşkanımızın yüz ifadesi bozuk muş, yok belediyeyi ziyaret etmemiş, yok kongre konuşmasında Enver Yılmaz’ın adını hiç anmamış, yok şöyle, yok böyle.
Uzun zamandır Enver Yılmaz’la ilgili onlarca olumsuz senaryo dinledik durduk.
Fakat bu senaryoların hiç birisi tutmadı.
Tutmaz, tutmayacak... Çünkü “köprü geçerken at değiştirilmez” diye bir deyim vardır literatürümüzde. Bu saatten sonra da bişey olacağı yok.
Oysa; Enver Yılmaz’la ilgili senaryolar “yapılan veya yapılmayan hizmetler” üzerinden yürütülse, anlayacağız.
Şu hizmeti yapamadı, bu yatırımı geciktirdi, ilçeler arasında hizmet ayrımcılığı yaptı, hakkaniyetli hizmet dağılımı yapamadı, politik davrandı, liyakate uygun personel alımı yapmadı, vs…
Bunların hiç birisini duymadık.
Yatırım ve hizmet noktasında ciddi bir eleştiri yapılmadı. Hizmet planlamalarında eksiklikler var diyen olmadı.
Dolayısıyla gerçekçi bir analiz yapacak olursak; parti içinden gelen çeşitli eleştiriler muhtemelen fırsat bekçiliği yapanlar tarafından üretiliyor. Beklentilerine karşılık bulamamış çevreler tarafından gündemde tutuluyor.
Anlayabilmişsek; 24 Mart cumartesi günü bu tartışmaların son bulma günü oldu.
Cumhurbaşkanımız ilimize geldi. Partisinin il kongresine katıldı. 2019 yerel ve genel seçimlerine ilişkin şimdiden destek istedi. “Metal yorgunluğu son bulmuştur” dedi. “Herkes sorumluluk alanlarında hizmete devam etsin” dedi. Kavgaların son bulmasını istedi ve gitti.
Bizde yerel yönetimlerimizin hizmet ve yatırım planlamalarıyla baş başa kaldık.
Artık gözümüz kulağımız yerel yönetimlerin üreteceği hizmetlerde olacak. Kaldı ki Sayın Cumhurbaşkanımız ilimiz adına yeni yatırım müjdesi vermedi. Mevcut yatırımların kısa sürede bitirileceğini beyan etti. Ziyaret ettiği Karadeniz turunun 4 ilinde de mevcutların devamının tamamlanacağını açıkladı.
Dolayısıyla hiç kimse artık Enver Yılmaz ve yerel yönetimler üzerinde senaryo üretmeye kalkmamalı.
Enver Yılmaz’ın yaptığı hizmetlerde bir eksiklik olursa hep birlikte sonuna kadar eleştirelim.
Kim, hizmet yapılmadı diye eleştiriyor? Duyan var mı?
Basından ara sıra eleştiri oluyor. Ben ve meslektaşlarım yorumlarıyla yaşanmış olgular üzerinden bakış açılarını ortaya koyuyor. Eksik gördüklerini dile getiriyor. Muhalefet parti yetkilileri de eleştirilerini ve çözüm önerilerini sunuyor. Bunlarda demokrasilerde olması gereken olgulardır ve bu bilinç üzerinden süreç ilerliyor.
Bırakın adam çalışsın, ilimizin geleceğine yatırım yapsın, dağınık olan coğrafyamızın iki yakasını bir araya getirsin, daha yaşanılır bir kent olma yolunda adımlar atsın.
Afaki, somut olmayan bin bir türlü dedikodu duyabiliriz. 4 yıldır da duyuyoruz. Piyasadaki dedikoduların açığa çıkanı var mı? Açılan dava var mı?
Ben; Ordu, AK Parti için 24 Mart sonrasının siyasi okumasını “Enver Yılmaz güçlenmiştir, yoluna devam edecektir.” “İkinci dönem adaylığında da yapılan çalışmalar çerçevesinde, görünen durum karşısında sıkıntı olmayacaktır.” Diye görüyorum.
O halde bu saatten sonra herkes işine bakmalı.
Biz ilimiz ve ilçelerimizin gelişmelerine, hizmetlerine ve yatırımlarına bakarız.
“EMEKSİZ KAZANÇ” KURBANLARI
Tosun’a para kaptıran “kısa yoldan, emeksiz-alın tersiz para kazanma heveslileri”nin bazıları savcılıklara başvuruyorlarmış.
Dolandırıldıklarını iddia ederek…
Başvuru karşısında savcının cevabı; “Kısa sürede çok para kazanma hevesine giren şikâyetçinin kendi hatasından kaynaklı mali sorumlulukları telafi etme mercii devlet kurumları değildir.”
Aslında yurdum insanının aklı “emeksiz para kazanma” konusunda fevkalade üretken. O kadar duyarlı ki bu alanda.. hayalini zorlayarak tüm üretimleri en zirveye çıkartıyor. Becerilerini zorluyor.
Ancak geleceğini düşünmüyor.
Sen tosunun kurduğu kumpasa ortak ol.. paralar gelirken bir üstüne bir daha yatır.. şimdi feryat figan savcılıklara koş…
Savcı beyin cevabına bakar mısınız?
Bence 10 numara. Başka söz söylemeye gerek var mı?
ZAMLAR KORKUTUYOR
Döviz kurundaki artış, akaryakıtın önlenemeyen yükselişi, temel gıda başta olmak üzere aklınıza gelebilecek tüm ürünlere gelen zamlar tüketicilerin canını ciddi manada yakıyor, yakacak.
80 milyonu ilgilendiren bu artışlar, ekonomik bir kriz dalgasının habercisi mi?
Olası bir krizden korkuyoruz.
“KRİZ” kelimesi o kadar tehlikeli ve korkutucu ki; geniş toplum kesimleri bir kriz olması durumunda bir daha belini doğrultma şansına sahip olmayabilir.
Zamlar zaten tüketicinin belini bükmüş durumda. Bunun üzerine bir de ağır bir ekonomik kriz bindiğinde sonuçlar da ağır olur.
Umarım hükümet önlem alır ve ağır krizlerle karşı karşıya kalmayız.
“İSTİKRAR” denilen cazibeli söyleme zarar verilmemiş olur.
Çünkü “KRİZ VE İSTİKRAR” yan yana uymayan kelimelerdir. Birbirlerinden hiç hoşlanmazlar.
Kriz çıkarsa istikrarımız bozulur. Bu da hükümetimizin hiç hoşlanmadığı ve çok korktuğu bir durumdur.