02 Mayıs 2024
“İHANET EDENLER Mİ?”
- Çarşamba, 31 Ocak 2018
Açıktan, göz göre göre, aleni, gözümüzün içine baka baka geri dönüşü olmayan hatalı işler yapılıyor.
Bakıyoruz-göremiyoruz, görüyoruz-susuyoruz, susmasak-korkuyoruz, korkmasak-konuşamıyoruz…
Bütün bunlar koskoca bir korku imparatorluğu yaratıldığından kaynaklı.
Bu korku hem yerelde hem de genelde mevcut.
Hadi içeriden konuşulmamasını anlarız. Siyasi beklenti söz konusudur, çıkar-menfaat ilişkisi vardır, ihale beklentisi vardır, vardır da vardır.
Dışarıdakiler de konuşmuyor, konuşamıyor.
Bu suskunluk belki de geleceğimizi yok ediyor.
Kuşakların çirkin kentlerde yaşamasının önünü açıyor.
Beton yığınlarının arasında nefessiz kalıyor ve bu çirkin görüntülerle birlikte köhne bir geleceğe yelken açılıyor.
Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi “imar yoluyla kentlerimize ihanet ediliyor.”
Bakar mısınız etrafınıza…
Ne görüyorsunuz?
Yüksek katlı binalar.
Altyapısı geçmemiş bozuk imarlar.
Büyümeye pareler olarak yeni ticari merkezlerin oluşturulamadığı mahalleler.. geniş bulvarların yapılamadığı rant mahalleleri.. cadde ve sokakların yılan eğrisine dönüşen görüntüleri.. vs.
Ekim 2017’de çıkan bir imar düzenlemesiyle çok katlı yapılanma sonlanmaktaydı. Buna sebep inşaat ruhsatları şahlandı. Fatsa’da 5 bin konuta daha ruhsat verildi.
Kim memnundur bu işlerden.
Çevreciler mi, sanmam.
Veya imar rantçıları!
Yok yok ihanet edenler!
Ya sizce?…
Konuşabilir misiniz?