28 Nisan 2024

DİKKAT!!! NEREYE GİDİYORUZ?

  • PDF
Özel sohbetlerinde cesaretle konuşanların iş ciddiye bindiğinde sus pus olmalarını hiç anlamış değilim. 
Kapalı alanlarda mangalda kül bırakmazlar.. açık alanlarda nasılda duymazlar, görmezler, konuşmazlar. 
Bu tür davranışlara onlarca kez rastladığımız doğrudur. 
Bir politik korku olabilir. 
Bir siyasi gelecek kaygısı olabilir. 
Bir ticari çıkar gerekçesi olabilir.
Bir hedef koymuşsunuzdur bu hedefinize ulaşmak için açık alanlarda konuşmanızı sınırlıyor olabilirsiniz. 
Bu varyasyonları nasıl başarırlar.. bu da bir uzmanlık olsa gerek. 
Toplumda bu tipler oldukça yaşama dair gerçekçi yapı oluşamıyor. Sebep sonuç ilişkileri doğru kavranılamıyor, sorgulama, soru sorma yöntemlerinden taviz verilmiş oluyor. Takiyeci tipler çoğalıyor.
Dolayısıyla sakat bir anlayış, sakat bir toplumsal algı ve refleks oluşuyor.
Ülkemizde yapılan bir araştırmada sorgulama, soru sorma, sebep sonuç ilişkilerini kavrama düzeyi yüzde 2 çıkmış.
Bu oran gelişmiş ülkelerde yüzde 25’in altında değil.
Bizdeki yüzde 2’lik oranın sonu (bütün toplumlar için geçerli) nereye dayanırmış; “BİAT EDEN” “TESLİM OLAN” bir toplumsal yapıya. 
* * *
Bir başka araştırma: ülkemizde 40 matematik sorusundan 4 soruyu doğru yapan bir eğitim modeli mevcut. Hatta 50 matematik sorusunun 9’unu doğru yapan matematik öğretmenleri.
Matematiği, fiziği, kimyası, biyolojisi kısaca “FEN” bilimleri gelişmemiş bir eğitim modeli toplumu nereye götürür? 
Tabii ki “BİAT EDEN” “TESLİM OLAN” bir toplumsal yapıya.
* * *
Son yıllarda yaşanılanlar bunu doğrulamıyor mu?
Soru sormayan, sorgulamayan, sebep-sonuç ilişkilerini kavramsal düzeyde tartışamayan ve her geçen gün biat eden, teslim olan, kaderciliği tercih eden, üretemeyen, muhtaçlığa bağlanmış, yardımlarla yaşamaya tutsak olmuş bir toplum…  
Etrafınıza bir bakın lütfen.. dikkat!!! nereye gidiyoruz?

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde