29 Nisan 2024

TERÖRÜN ARADIĞI İKLİME SU TAŞIMAMALIYIZ

  • PDF
Terörün, savaşın, ekonomik krizlerin olmayacağı bir yeni yıl dilek ve temennilerimizi, duygularımızı belirtelim diyecekken yılın ilk saatlerinde hain terör 39 insanın canını aldı.
İstanbul’un kalbinde saldırdılar. Turizmimize darbe vurdular. Bu da ekonomimize olumsuz yansıyacaktır. 
Efendim; terör saldırısından önce istihbarat alınmış ancak saldırı önlenememiş. 
Neymiş; yılbaşında kutlama yapılmazmış. Eğlence düzenlenmezmiş. Bunu yapanlar kafirmiş. Yılbaşı kutlaması Hristiyan geleneği imiş. Tam da IŞİD terör örgütünün istediği alan. 
Gördünüz mü toplum nereye geldi. 
Hızla ötekileşiyoruz. Neredeyse birbirimizi boğazlayacağız. 
İşte terörün de tam istediği iklim bu. İçeriden bölünme. İçeride ayrışma. İçeride savaş çıkarma. 
Anlaşılıyor ki; kapsamlı bir şekilde iç barışımıza yönelik bir operasyon hesaplanıyor. 
Kahpeliğe, hainliğe dağlar bile engel olamaz. Bunu bırakın terör olaylarıyla ilintilendirmeyi insanlar kendi aralarında bile kahpeliklerini ve hainliklerini acımasızca icra edebiliyor. Herkes yakın çevresine bir baksın.
Ülkemizde siyaset eliyle bilerek veya bilmeyerek zaten derin bir ayrıştırma yaşatılıyor. 
Benim arkamda milli irade var, bilmem kaç oranında oy desteğim var, bilmem kaçı evde zor tutuyorum gibi hamasi söylemler sarf etmeye başladığınızda ötekileştirme, ayrıştırma, kamplaştırma ateşini yakmış oldunuz.
Aynı hamaset karşı tarafa sirayet ediyor ve bölünme fitili tutuşmuş oluyor.
Ülkemizde yaşadığımız bu siyasi iklim büyük tehlikelere yol açabilir.
Oysa idareciler barış ortamına su taşımalı.
Rahmetli Erbakan bir konuşmasında demiş ki; “… eğer Suriye’de bir iç savaş çıkarsa, bilin ki, bu savaş Türkiye’ye sıçrayacaktır…” 
Adım adım rahmetlinin söylediğine doğru mu gidiyoruz ki…
İç barışımızın zedelenmemesi gerekir. 
Bu iklimi başta ülkeyi idare edenler yaratmalı. Yukarıdan aşağıya bir barış söylemi ve eylemi ortaya konulmalı. Kavgacı siyasetten hızla uzaklaşılmalı.
Bakınız; ülkemiz demokrasi, hukuk, insan hakları, özgürlüklerden ne kadar uzaklaşırsa o kadar başımıza işler gelmekte. 
Demem o dur ki; Türkiye demokrasiye, hukuka, insan haklarına, inanç ve ifade özgürlüğüne daha fazla sarılmalı bu alanı daha fazla genişletmeli. 
2017’de toplum olarak barıştan yana olgular etrafında birleşelim. 
Kimse kimseyi ötekileştirmesin. 
Laik-anti laik, dindar-dindar olmayan, alevi-sünni,  Türk-Kürt ayrımlarına girersek Irak-Suriye-Libya-Afganistan- Mısır gibi paramparça oluruz.
Önceliğimiz toplumsal barışımızı güçlü tutmak olmalı. Bu olguyu tesis ettiğimizde tüm olumsuzlukları aşabileceğimiz unutulmamalı.
 

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde