29 Nisan 2024
TERÖRLE YAŞAMAK KADER Mİ?
- Çarşamba, 09 Kasım 2016
Terör örgütüne destek olmak yasalarımıza göre suçtur. Dolayısıyla Türkiye bir hukuk devletiyse herkes hukuk karşısında eşit haklara sahiptir. Kimse suç işleme özgürlüğüne sahip değildir. Hukuk karşısında ayrıcalıklı olamaz.
HDP’li milletvekillerinin de hukuk kurallarına tabi olduğu bilinmelidir.
Canlı bombanın taziye ziyaretine katılmak, terörist cenazesinde tabuta omuz vermek, hendek siyasetinin taşeronu olmak hiç kimseye ayrıcalık getirmez. Milletvekili değil ne olursanız olun yasaların öngörmediği hiçbir hareket kabul edilemez.
PKK terör örgütünün bu ülkenin kanını emdiğini, bebeklerini katlettiğini, Mehmetçiklerini şehit ettiğini, Kürt vatandaşlarımızı tehdit ederek dağa çıkardığını nasıl görmeyiz. Hiçbir siyasi varlık her türlü terör oluşumlarına destek olamaz.
Batının ne kadar çifte standart uyguladığını görmüyor muyuz?
PKK terör örgütüne gösterdiği hassasiyet gün gibi ortada değil mi?
O vakit Türkiye’nin terörle mücadelesine nasıl anti demokratik bir uygulama dersiniz.
Batının başkentleri PKK’nın propaganda ofisleriyle dolu değil mi?
IŞİD Paris’te bir bomba patlattığında nasılda hep birlikte direnç gösterdiğinizi görmedik mi?
Aynı duyarlılığı, direnci niye Türkiye için sergilemiyorsunuz.
HDP’li vekiller hukuka meydan okuyamaz. Yok sayamaz. Onlar yasalar karşısında ayrıcalıklı olamaz. Ancak tutuksuz yargılanmaları tartışılabilir. Zaten tartışılıyor.
Hiçbir devlet terörü görmezden gelmez, gelemez.
Aslında çözüm süreçlerini hatırlayalım. O zamanın Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan siyasi riskler alarak barış süreçleri başlatmıştı. “Terörle yaşamamız bir kader olmamalı” diyordu. Oysa barış süreçleri hendek siyasetine dönüşmüş. Yığınak siyasetine dönüşmüş. Tünel siyasetine dönüşmüş. Tonlarca bomba düzeneklerinin yerleştirilmesi siyasetine dönüşmüş. Bu dönüşümler de HDP’li belediyelerin desteğinde yapılmış. Bu yapılanmaların hukuksal bir karşılığı olmayacak mı?
Bölgemizdeki savaş durumunu üzülerek izliyoruz. Bütün terör grupları etrafımızı sarmış durumda. Terörle mücadeleyi başarıyla sürdürmek zorundayız. Başarıya ulaşmada yüksek oramda milli destek var. Hiçbir vatandaşımız terörle yaşamak istemiyor.
Bunca sıkıntılı dönemlerden geçerken Türkiye’nin gündemlerini olmayacak mecralara yönlendirirsek, dikkatleri siyasal ikballere çevirirsek bu mücadelelerde de arızalar yaşarız.
Türkiye hem PKK, hem FETÖ, hem de IŞİD terör örgütleriyle etkin mücadele etmeli. Bu mücadeleyi kimsenin sulandırmaya hakkı yok. Yöneticilerinde işin üzerine kararlılıkla gitmeleri kaçınılmaz. Bize bu ülke altın tepsi içinde sunulmadı. Nasıl ki bu topraklara kan dökerek sahip olmuşsak; topraklarımıza göz dikenleri de aynı kararlılıkla bertaraf etmeyi başarırız.
Terörle yaşamak kader mi?
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin dirayeti, dinamikleri bu kaderi değiştiremeyecek mi?
Fevkalade değiştirir. Yeter ki dinci, mezhepçi, etnik temelli hainlikler olmasın.