Türkiye'de 1963 yılından itibaren devlet tarafından hazırlananan kalkınma planları mevcuttur. Planlamalar Ekonomi, Sağlık, Eğitim, Ulaşım, Sosyal Güvenlik, Adalet, vb. Konularda gelişme ve kalkınmayı hedeflemektedir ve titizlikle takip edilmesi gereken stratejik durumdur..

 

Her siyasi partinin ülkesi için bir kalkınma planları vardır, olmalıdır da. Çünkü devlet yönetimi çok ciddi bir iştir ve planlama gerektirir. Bu planlarını seçim kazandıkları andan itibaren kısa, orta ve uzun vadeler olmak üzere 3 aşamalı olarak devreye sokulmalıdır.

 

Bu plan önemlidir;

Mesela, iktidarı devir aldıkları günden itibaren ülkenin tarım politikasındaki gelir, örnek veriyorum, İhracat için 1 milyon euro civarındaysa o rakamı 3 yıl sonra 1 milyon 500 bin Euro'ya, 5 yıl sonra bu rakamı 3 milyon Euro'ya çıkarmak gibi hedefleri olmalıdır iktidar partilerinin.

Milli gelirde de durum aynı şekilde olmalıdır. Mesela kişi başına düşen milli gelir bu yıl için 10 bin euro ise, 3 yıl sonra 11.000 Euro'ya, 5 yıl sonra 13.000 Euroya nasıl çıkarılabilir bunun planlamasını titizlikle yapmalıdırlar.

Bu durumu daha geniş bir kapsam da düşünebilirsiniz yani her alanda planlama yapılarak ve büyüyerek yola devam edilmelidir.

 

22 yıldan bu yana ülkeyi en güçlü biçimde yöneten ve hiçbir mazareti olmayan AKP, ülkeyi nasıl ekonomik ve sosyal anlamda çökertti, gerçekten bir kalkınma planları var mıydı yoksa sadece dua ile ülkeyi yöneteceklerini mi düşünüyorlardı merak ediyorum doğrusu. Aslında haklarını yemeyelim kağıt üzerinde Türkiye'deki en son kalkınma planı 2019-2023 döneminde yine AKP tarafından hazırlanmıştır. 

 

Hazırlanmış ama başarılı olmuşlar mıdır? yoksa usulen mi düzenlenmiştir bir bakalım.

 

2002 yılında kişi başına düşen milli geliri Türkiye'den daha düşük olan Rusya, Çin, Romanya, Bulgaristan ve Kazakistan, 2020 itibarıyla Türkiye'den daha yüksek kişi başına düşen gelire nasıl sahip olmuşlardır. Türkiye bu süreçte nasıl geri gitmiştir ve bu duruma gelmiştir sorgulanmalıdır.

 

Sorguladık mı tabi ki de hayır.

Koymuş olduğu hedeflerin hiçbirisini tutturamayan ve hedeflerinin belki de tamamında gerisinde kalan bir siyasi anlayışının nasıl olurda yıllardır iktidar da kalabilir bu gerçekten araştırılmalı ve toplumun sosyolojik yapısı ortaya çıkarılmalıdır.

 

Fanatik partililer AKP Kalkınma planlarını tutturamıyor olabilir ama birçok alanda kırmızı çizgileri olan bir

 

parti ve o kırmızı çizgilerinden asla taviz vermiyor ve ülkesi için uluslararası alanda dimdik ayakta duruyor diyebilirler. Maalesef oda gerçekten onların anlattığı gibi olmuyor.

İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Mısır, Suriye en son İsveç uluslararası alanda yüzümüzün düştüğü hatta kızardığı yanlış dış politika hamleleridir.

 

İktidarın geri vitese takdığı hatta çark ettiği yanlış politikaları sadece dış siyasette mi yapıyor zannediyorsunuz? Hayır.

 

Seçim kaybetsem de kimse bana EYT’yi kabul ettiremez dedikten sonra EYT’yi çıkaran bir partinin ülkesi için gelecek planlaması yaptığını söyleyebilir misiniz? CHP’nin emekliye bayramlarda birer maaş ikramiye verelim dedikten sonra bekara karı boşamak kolay bütçede kaynak mı var dedikten sonra emekliye ikramiye veren bir partinin gelecek planlaması olabilir mi sizce?

 

CHP bedelli askerlik çıkaralım teklifini getirdikten sonra, AKP yaptığı açıklama da siz önce şehit analarıyla konuşun bakalım onların rızası var mı? Dedikten kısa bir süre sonra meclise bedelli yasasını getiren bir partinin gelecek planı ne olabilir?

 

Bence iktidarın ülke yönetim için hiçbir planı yok, günün şartlarına göre rüzgar ne yönden esiyorsa dümeni o tarafa çevirmek gibi bir anlayışları var. Maalesef bu anlayışla 22 yılda bu yana ülkeyi yönetiyorlar.

 

Sayın Cumhurbaşkanının bir sözünü çok seviyorum, yaptığı bir meclis konuşmasın da aynen şöyle konuşmuştur. ‘’Kendinize gelin beyler burada çok ciddi bir iş yapıyoruz DEVLET yönetiyoruz DEVLET. Dediğini hatırlıyor musunuz’’?

Bence de iktidara DEVLET yönettiklerini ve çok ciddi bir iş yaptıklarını ara sıra hatırlatmak lazım.