KAMU- OYU

Seçimler kapıya dayandı hafta sonu yeni cumhurbaşkanımızı ve yeni meclisimizi seçmek için hep beraber sandığa gideceğiz.

Sandığa gitmeden önce liderler meydanlarda son sözlerini söylemeye çalışırken, diğer taraftan da kamuoyu araştırma şirketleri tam gaz çalışıp halkın nabzını tutmaya ve ipi kimin göğüsleyeceğini bulmak için araştırmalar yapıyorlar.

Yaptıkları bu araştırmaların sonucunu 2-3 puan yanılma ihtimaliyle kamuoyunun bilgisine sunuyorlar.

Kamuoyu araştırmaları Türkiye’de ilk olarak 1950’li yıllardan sonra başlamış, 1980’den sonra ise yaygınlaşma ve kurumsallaşma yönünde önemli aşamalar kaydetmiştir. Araştırma metodundaki yeni gelişmeler, daha bilimsel ve güvenilir kamuoyu araştırmaları için olumlu katkılar sağlasa da, henüz tamamen hatalardan arındırılabilmiş de değillerdir.

Araştırma şirketlerinin büyük bir bölümü 1989 yerel seçimlerinde İstanbul için Bedrettin Dalan’ı favori gösterirken, yaptıkları araştırmalarda Dalan’ın yüzde 20’lik farkla seçimi kazanacağı belirtiyorlardı. Aralarında sadece Yönelim Araştırma Şirketi ise SHP adayı Nurettin Sözen’in 2.3 puan önde olduğunu ortaya koyan bir araştırma yayınlamıştı. Seçim bittiğinde Sözen en yakın rakibi Bedrettin Dalan’a 9 puan fark atarak seçimi kazanmış ve bütün kamuoyu şirketleri ters köşe olmuştu.

O yıllardan bu günlere çok zaman geçti. Teknoloji gelişti, insan değişti, siyasi partilerin programları bile değişti ama siyasette ki DİN söylemi asla değişmedi.

Din söyleminin toplumda karşılık bulduğunu bilen Cumhur İttifakı, meydanlarda kendi seçmenini bir arada tutmak için sürekli dini söylemler kullanmayı ihmal etmiyor, karşı tarafı da şeytanlaştırmak adına ayrıştırıcı ve tehlikeli dil kullanmaya ısrarla devam ediyor.

Millet ittifakı ise bir taraftan kendileri için söylenen uygunsuz ve tehlikeli dil için savunma yapmaya çalışırken diğer taraftan da yeni projelerle ve yeni söylemlerle halka inerek Türkiye’yi dört koldan geziyorlar.

14 Mayıs seçimi için de kamuoyu şirketleri her gün yeni bir araştırma yayınlıyorlar.

Bilinen altı şirket seçimlerde Millet ittifakı adayı Kemal KILIÇDAROĞLU’nun seçimi kazanacağını ve meclis çoğunluğunu da yine aynı ittifakta kalacağını söylüyor.

Kim bu şirketler. ORC-TEAM-OPTİMAR-ARTIBİR-AKSOY-MAK

Bu şirketlerin arasında sadece OPTİMAR cumhur ittifakının seçim kazanacağını düşünüyor. Biliyorsunuz o şirkette kamuoyunda iktidara yakınlığı ile tanınıyor.

Şunun şurasında kaldı 5 gün, halk uzun zamandır çalışan ve seçime hazırlık yapan muhalefetimi seçecek, yoksa cumhur ittifakına devam mı diyecek göreceğiz.

1989 da neredeyse bütün kamuoyu araştırmacıları yanılırken bakalım bu sefer gelişen teknoloji ile doğruya en yakın tahmini kim yapacak.

Sizce KAMU- OYU’ nu hangi taraftan yana kullanacaktır.

Bir fikriniz var mı?

İLERİ DEMOKRASİ 25 Ağustos 2016 tarihinde Kemal Kılıçdaroğlu'nun Şavşat'tan Artvin'e giden konvoyuna Ardanuç mevkiinde roketle bir terör saldırısı yapıldığını hatırlıyorsunuz değil mi? Saldırı sonucunda bir askerimiz şehir olurken iki asker de yaralanmıştı. Tarihler 21 Nisan 2019 tarihi gösterdiğinde de Ankara'nın Çubuk ilçesinde Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik linç girişimini bütün televizyonlar canlı yayında vermişti. Hatırladınız mı?

07.08.2023 tarihinde de Erzurum da İBB başkanı Ekrem İmamoğlu’na yapılan taşlı saldırı nasıl sizce yorumlanmalı? 3-5 çapulcunun bir araya gelerek yaptıkları bir eylem midir yoksa organize bir linç girişimi mi?

MHP lideri Devlet Bahçeli, Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı ortaklarına yönelik, "Bu hainler alsalar alsalar ağırlaştırılmış müebbet ceza alırlar ya da vücutlarına mermi alırlar demişti. Bu sözler bir Devlet adamına yakışıyor mu?

Bu ülkede muhalefet olmaz çok zor, bize yıllar önce ileri demokrasi getiriyoruz diye yola çıkanlar baskıcı ve faşist bir düzeni önümüze koyarak kabul etmemizi bekliyorlar.

Biz ileri demokrasi falan istemiyoruz, bize eski demokratik günlerimizi geri verin yeter.

15 Mayıs sabahı yeni ve Demokratik bir Türkiye sabahına uyanmak dileğiyle.