MÜTAHİTLER ZURNANIN ZIRT DELİĞİ

Türkiye’de ne zaman afet veya büyük bir kaza olsa, sadece o dönemde mevcut krizi yaratan meslekle yüzleşiyoruz ve suçluyu şipşak yakalayıp yargılamadan kamuoyunun önüne atıyoruz.

Mesela,

Tren faciası olursa vatman suçlu,

Orman yangını çıkarsa piknik yapan vatandaş suçlu,

Deprem olursa mütahit suçlu,

Bu suçlulardan yola çıkarak bu hafta sizin için inşaat sektörünün baş aktörleri olan Mütahit’leri mercek altına almak istedim.

Mesela kimler Mütahhit olabilir?

Bu ülkede Müteahhit Olmak için, üniversite mezuniyet şartı aranmamaktadır. 18 yaşını doldurmuş Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüğü'ne başvurup, 'Yeterlilik Belgesi' alan herkes Müteahhit olabilmektedir.

Yani ne eğitim istiyor ne liyakat. Paran varsa birazda inşaatçılığı seviyorsan mesleğin hazır.

Türkiye’nin en ünlü Mütahiti Ali Ağaoğlu, liseyi terk ettikten sonra baba mesleği olan Mütahitliğe soyunmuş ve hükümetin de katkılarıyla büyük paralar kazanmış eğitimsiz bir inşaatçı olduğunu hepimiz biliyoruz.

Ağaoğlu bir televizyon programında, ‘’Zamanında bizimde ucuza mal etmek için İstanbul da yaptığımız inşaatlar oldu. Kumları Marmara Denizi'nden, demirleri hurdadan çektik. Sadece biz değil tüm firmalar aynı şeyi yapıyordu. Deprem olursa İstanbul'a ordu bile giremez’’ Diye açıklama yapmıştı.

Bu açıklamanın ardından hiçbir devlet görevlisi gel bakalım Ali, sen nerelerde hangi inşaatlardan malzeme çalarak yaptın göster bakalım diye bir araştırma yaptığını duydunuz mu?

Vallahi ben duymadım.

Yarın İstanbul da bir deprem olsa ve o binalar Allah korusun yıkılsa Ali Ağaoğlu mu suçlu, yoksa itiraf ettiği halde hiçbir işlem yapmayan hükümet mi suçlu?

Hükümet yetkilileri olası bir İstanbul depreminde kendilerini kurtarmak için o zaman Ali Ağaoğlu’nu ateşe atabilirler, yani bugün Rönesans inşaat şirketinin sahibi olan Mehmet Yaşar Coşkun’u ateşe attıkları gibi.

Dün olduğu gibi bugünde mütahitlik mesleği kontrolsüz biçimde varlığını sürdürmeye devam etmektedir.

Yalnız haklarını yemeyelim riskli meslek gurubundalar. Çünkü hükümete yakın değilsen ya aç kalırsın ya da bir kriz anında hemen günah keçisi ilan edilerek bütün sorumluluk sana yıkılır.

2000 YILINDA HAYATIMIZA GİREN YAPI DENETİM FİRMALARI NE İŞ YAPAR

2000 yılında kurulan Yapı denetim firmaları o tarihten bu yana çevre ve şehircilik bakanlığına bağlı olarak çalışmaktadırlar. Kuruluş amacı bir inşaatın başlangıcından bitimine kadar ki süreçte arsa sahibi adına inşaat faaliyetlerini ve dolayısıyla mütahhiti denetleyen kuruluşlardır.

Hatay’da yıkılan ve kaçmaya çalışırken yakalanan o mütahiti bakanlık adına denetleme görevi olan ama bu görevini yerine getirmeyen YAPI DENETİM firmalarının hiç mi suçu yok?

Peki bütün bu yanlış işler olurken gözlerini kapatan Bakanlık çok mu masum?

Mütahitlerin elbette suçu var ama suçu sadece onlara yıkarsak gerçeği göremeyiz.

Gelelim tekrar Yapı denetim firmalarına, bu firmaların sorumluluğu denetlediği inşaatlarda taşıyıcı sistemlerinde 15 yıl olduğunu biliyoruz. Fakat bu binalar 2-3 yılın sonun da depremde yıkılıyorsa suçu sadece mütahite atarak problemi çözebilir miyiz?

Bir problemi gerçekten çözme gibi bir düşünceniz ve niyetinizde varsa rahatlıkla çözersiniz.

Yapmanız gereken maddeler şunlar.

1 ) Müteahit’lik mesleğinin kalitesini yükselt ve bir eğitim standardı getir.

2 ) Yapı denetim firmalarını bakanlık olarak ciddi denetime tabi tut.

3 ) Bilimsel verileri göz ardı etme ve fay hattından uzak dur.

Bütün bunları yapamıyorsanız o zaman pılınızı pırtınızı toplayın ve ortadan kaybolun.