SAHİ SİZİN ADAYINIZ KİM?

Türkiye tarihinin en kritik seçimlerine doğru hızlıca yol almaktadır. İttifaklar seçimi kazanmak için kendi stratejilerini oluşturduklarını görüyoruz.

Muhalefet 20 yıldan sonra seçimi kazanmaya hiç bu kadar yaklaşmamıştı. Ekrem İmamoğlu geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklama da,  muhalefet partilerinin önemli bir hata yapmadığı sürece seçimi fark atarak rahat kazanacaklarını dile getirmiştir.

AKP İktidarının halka anlatacağı yeni bir hikayesi olmadığı için bütün seçim stratejisini  muhalefetin göstereceği aday üzerine kurduğunu görüyorum. Bunun için de muhalefete uzun zamandır adayını açıkla diye baskısı yapıyor. Bu ısrarla adayınızı açıklayın çağrısının ne amaçla yapıldığına gelince, adayın adı açıklandığı andan itibaren iktidara yakın yazılı ve görsel basının hep birden toplumda bir algı oluşturarak muhalefet adayına karşı itibar suikastı yapılacağı çok iyi bilinmektedir. Bu ihtimali çok iyi hesaplayan muhalefet de, iktidarın yoğun baskılarını çok fazla dikkate almadan adaylarını açıklamak için doğru zamanı beklediklerini görmekteyiz.

AKP, muhalefetin ağır topu olarak kabul edilen Ekrem İmamoğlu’nun aday gösterilme ihtimalini düşünüyor.  Bundan dolayıdır ki kazanma ihtimalini yüksek gördüğü Ekrem İmamoğlu’nu oyun dışına atmak için hukuk kullanılarak bu ihtimali ortadan kaldırmaya çalışıyor. 

Uzun zamandır yapılan kamuoyu araştırmaların da, bugün seçim olsa kim kazanır diye sorulduğun da, ankete katılanların önemli bir bölümünün muhalefet kimi aday gösterirse onun kazanacağını söylüyorlar.

Hal böyle iken Ekrem İmamoğlu’nu oyunun dışına itmeye çalışan AKP, herhalde Mansur Yavaş’ın, aday olursa kazanamayacağını düşünmüyordur?  Yerel seçimler öncesi Mansur Yavaş için yaptıkları itibarsızlaştırma çalışmaları nasıl toplumda karşılık bulmadıysa bilin ki yarında bulmayacaktır.

AKP seçimi kazanmanın tek yolunun, ekonomiyi düzeltmekten ve demokratikleşme adımları atmaktan geçtiğinin farkında. Demokratikleşme adımları atamayacağına göre, ekonomi üzerinde yanlış olduğunu bile bile ufak hamleler yaparak günü kurtarmaya çalışıyor.

Mesela enflasyonun yükseleceğini bile bile para basarak ticareti diri tutmaya çalışıyor. Aynı zaman da kendi vatandaşların da para olmadığını da biliyor. Ekonomi politikasını konut satışları üzerine kuran bir iktidar,  ne kadar faize karşı olduğunu söylese de banka faizlerinin çok yüksek olduğunu ve düşüremediğinde farkında. Bundan dolayı kafasında ki faiz politikasını genele enjekte edemediğinden dolayı piyasayı da bir türlü hareketlendiremiyor.

Bundan dolayıdır ki iktidar son ümidini Arap dünyasına bağlamıştır. Son zamanlar da Arap dünyası ile ilişkilere daha fazla önem verdiğini görmekteyiz. Oradan gelebilecek parayla piyasayı biraz daha diri tutarak iktidar süresini uzatmayı planlamaktadır.

Gelelim tekrar adaylara, hükümete yakın basının oluşturduğunu düşündüğüm, Kemal Kılıçdaroğlu aday olmasın algısı sosyal medyada çok fazla dolaştığını görmekteyim. Yapılan bu algı ile Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığının önüne geçmeye çalışanlar tam da iktidarın istediği kıvama gelmişdir.

Kılıçdaroğlu aday olur mu bilemem, ama bildiğim sadece şudur. Bu ülke insanlara tepeden bakan egosu yüksek insanlardan bıkmıştır. Bu ülkenin adalet duygusu yüksek, demokrat, ilerici ve en önemlisi vicdanlı siyasetçilere ihtiyacı vardır.

Ülkemiz için bu değişimi başlatacak kişi Kılıçdaroğlu’nun çok emek verdiği altılı masa belirleyecektir. Bana göre de Kılıçdaroğlu'nun önce adaylığı sonra da cumhurbaşkanlığı hak ettiğini düşünenlerdenim.

Yine de çok duygusal davranmadan ülke şartlarını da göz önünde bulundurarak doğru aday çıkaracaklarını umuyorum.

Çünkü muhalefetin ülkemizin geldiği bu durumdan sonra seçim kazanamama gibi bir derdi olmamalı, altılı masa bu hükümeti bu şartlar da değiştirecek çalışmayı yapamıyorsa siyaset yapmalarının da hiçbir anlamı da yoktur.

Rehberlerini Atatürk olarak seçenlerin güçlüler ve zalimler karşısında nasıl mücadele edeceklerini çok iyi biliyor olmaları gerekmektedir.

Yıllar önce tek başına yola çıkarak modern bir ülke kurmayı başaran bir insandan alınacak çok önemli dersler vardır.

Rehberinizi bırakmayın yolunuza devam edin.