TÜRKİYE’DE ÖTEKİ OLMAK

           AKP iktidara geldiği 2002 yılından bu yana AB uyum yasalarını bahane ederek Avrupayı ve Türk halkını çeşitli açılım söylemleri ile oyalayarak zaman kazandı. bu süre içersinde yaptıkları tüm organizasyonların içinin de altının da bomboş olduğunu zaman içersinde gördük.

          Bu açılımları tek tek hatırlayalım.

          AKP genel başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan iktidarda kalmak adına günün şartlarına göre bütün enstrümanları kullandığını hepimiz biliyoruz.

           O günün şartlarına göre Analar ağlamasın sloganı altında Kürt açılımı yaptı, daha sonra Kürtlerle kavga ederek genel başkanları dahil bir çok partiliyi cezaevine gönderdi. Yetmedi HDP’nin seçim kazandığı şehirlere kayyum atayarak belediye başkanlarını görevden aldı. Çünkü o zaman Kürtlerin desteğine ve Rüzgar’ına ihtiyacı vardı, o da bu durumu kullanarak hem o rüzgarından faydalandı hem oylarından.

           Sadece Kürt açılımı yoktu o yıllarda. Roman açılımı, Alevi açılımı gibi çalışmalarda yaptılar.

            Roman açılımı yaptıklarında İzmir’den Roman vatandaşı olan Cemal Bekle’yi açılımın hatırına meclise soktular. Romanlar ile ilgili yaptıkları tek gelişme buydu. Daha sonra hepsi unutuldu gitti.

           O günlerde yaptıkları açıklamalarla, yapılan bu çalışmalar ile ilgili bütün sorunlar çözülecek ve Türkiye’nin gündeminden ötekileştirme diye bir sorun kalmayacaktı.

Biz tabi ki anlattıkları gibi olacak zannediyorduk.. Ama hiçte öyle olmadı.

            Bu günlerde yani seçimler yaklaşırken Alevilere ve cem evlerine yönelik saldırıların hızla tırmandığını görmekteyiz. ( ben bu durumun bilinçli olarak yapıldığı kanaatindeyim)

            Cumhurbaşkanı daha önce Cümmüş evi olarak nitelendirdiği Cem evlerini muharrem ayını fırsat bilerek Hüseyin Gazi Cem evi'nde iftara katılması ve ziyaret öncesi AKP'li belediye tarafından cem evinin düzeninin değiştirilmesi ve bu duruma Cem evi yetkililerin de izin vermesi Alevi cemaati tarafından hiç doğru karşılanmadığı gibi kendi aralarında da ikiye bölünmesine sebep olduğu kanaatindeyim.

Erdoğan daha önce Cem evleri için neler söylemiş hatırlayalım.

• Alevilik din değil İslam içersin de bir kurum olarak görünüyor.
• Aleviliğin net bir tanımı yok. Biz geçmişte Ali'yi sevenler olarak görürdük ama bunların yaşam tarzı olarak Hazreti Ali ile alakaları. Bizim yaşam tarzımıza uygun olan Türk alevileri.
• Cem evleri ibadethane değil. islam'da tek ibadet hane vardır. cami. Cem evleri kültür evleridir.
• Alevilerin sorunları Kürtlerden fazladır söylemi de doğru değil. onların sesleri fazla çıkıyor.

Erdoğan’ın ziyareti ile ilgili alevi dernekleri neler söylemiş bakalım.

              Demokratik alevi dernekleri ( DAD) başkanı Musa Kulu,

            Tarih boyunca Alevileri katliamlara uğratan zihniyetin, bugünkü AKP-MHP zihniyetiyle aynı olduğunu söylemiştir.  25 milyon Alevinin yaşadığı bir ülkede, hâlâ kimlikleri ve inanç yerleri kabul görmüyor ve devletin yöneticileri cem evlerini ‘cümbüş evleri’ olarak tanımlıyorsa, bu zihniyetin bizim varlığımız, inancımız ve kültürümüze düşman olduğunun kanıtıdır" dedi.

             Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Sekreteri İsmail Ateş

            Alevilik sünni motiflerle deforme ediliyor.

              İsmail Ateş de "Alevilere yönelik saldırı, nefret söylemi, linç girişimleri son bulmayacak. Alevilik Sünni motiflerle deforme ediliyor. AKP'nin hükümet ettiği dönem boyunca, Aleviliği asimile etme çalışmaları artarak devam etmiştir" ifadelerini kullandı.

İbadet yerlerinin kabul yeri olmadığını söyleyen ateş şöyle devam etti.

              "İbadet yerimiz, kabul yerimiz değildir. Ziyaret için makamlarımız var. Cem evleri, Alevilerin ibadethaneleri, kutsalıdır. Devlet yöneticilerinden randevu talep ettiğimizde bizleri makamlarında kabul ediyorlar camilerde değil. Neden Cem evlerimizi bu tür ziyaretlere alet ediyorlar? Cem evlerine 'cümbüş evi’ diyen AKP’li Cumhurbaşkanı değil miydi?

               Partisin de bir tane bile alevi milletvekili bulundurmayan AKP’ li Cumhurbaşkanı son alevi milletvekilini 2011 seçimlerinden sonra gönderdi ve bir daha hiçbir Alevi’yi milletvekili adayı olarak listelere sokmadı. Hatta Alevi açılımı çalışmalarında görev yapan milletvekili İbrahim Yiğit de listeye giremedi.

            PİR SULTAN ABDAL DER Kİ;

            Gel ey zahit bizim ile çekişme – Hakk'ın yarattığı kul bana n'eyler – Kendi kalbin arıt, bize ilişme – Bendeki küfr sendek'imana neyler?