LAİKLİĞİN RUHUNA EL FATİHA

Meclis Başkanı İsmail KAHRAMAN isimli şahıs konuştu. ”Laiklik ilkesi yeni anayasada olmamalıdır. Anayasamız dindar olmalıdır!..

 Meclis Başkanı bu sözleri ve neden ve niçin söyledi. Bu şahıs bu sözleri söylerken, birilerinin onayı mı aldı da söyledi.

Meclis Başkanı Ak sarayın onayını almadan kendi bildiğine hareket edeceğini zannetmiyorum.

Böyle söylediği için tepkiler çığ gibi yükseldi. Tepkiler onların tahmin ettiğinden çok fazla oldu. Türkiye ayağa kalktı. Üstelik yurt dışından  bile tepki yağdı.

Sonra hepsi birden sıraya geçip, konuştu.

“Aman efendim kamuoyu sakın yanlış anlamasın. O sözler bizi bağlamaz. Sayın Meclis Başkanımızın kişisel görüşüdür”

İşlerine gelmeyince hemen konuyu başka yöne saptırırlar, iş ya kişisel görüş, ya da yanlış anlaşıldı oluverir!

Yani ”önce vur sonra öp” taktiği,

Bu komedinin perde arkasında bir gerçek daha var ama çok acı!.. Güneydoğuda kan gövdeyi götürüyor. Türkiye her gün şehit cenazeleri kaldırmaktan yorgun düşmüş durumda.

Dahası var. Topraklarımız ve kentlerimiz bombalanıyor. Bu topraklar son bombalanma olayına 1920-1921 yıllarında Milli mücadele sürerken tanık olmuştu. Yunan topçusu ordumuza bomba yağdırıyordu. Sonrasında, 2016 yılına kadar böyle bir olay yaşanmadı. Şimdi ise İŞİD İslamcı terör örgütü  Kilis’e, hem de merkezine roket yağdırıyor. Daha düne kadar 18 ölü!.

Türkiye Cumhuriyeti’nin bir kenti roketlerle vurulurken bizi yönetenlerden hiçbir ses yok.

Elleri kolları adeta bağlanmış, her biri Ankara ve İstanbul’daki sırça köşklerinde nutuk atmakla meşgul!..

Meclis Başkanı olan İsmail KAHRAMAN isimli şahıs laiklik konusundaki incilerini, bu inanılmaz zırvalarını işte böyle bir ortamda ortalığa saçtı…

Terörü, şehit cenazelerini ve Kilis’in bombalanmasını unutturup ülke gündemini değiştirmek için…

Ama gelin görün ki başarılı olamadı. Çok tepki aldı ve oyun ters tepki. Başka bir deyişle bunların laiklik saldırısı şimdilik donduruldu ve buzdolabına konuldu. Hem de kendileri tarafından. Bu elbette kesin kararları değil. Bu uygulamayı ortalık yatışana kadar, şimdilik yapmak zorunda kaldılar.

İlk fırsatta ısıtıp piyasaya yeniden sürecekler. Amaçları belli. Ah bir fırsat bulsalar, anayasa şu hükmü ekleyecekler.

“Türkiye Cumhuriyeti bir İslam devletidir. Devletin dini İslamdır”

Bu İsmail KAHRAMAN isimli şahsın geçmişi belli, kafa yapısı belli. Kimin sağ kolu olduğu belli. Nitekim 1 Kasım 2015 seçimleri sonrasında Meclis başkanlığı için AKP tarafından aday gösterildi… ve ortalıkta “Türk milliyetçisi” olarak gezinen Devlet Bahçeli ile partisi Meclis Başkanlığı seçiminde tam kadrosuyla İsmail KAHRAMAN’a oy verdi.

Yarabbim, bu nasıl çelişkidir!.. Sen bir yerde milliyetçilik  taslayacaksın, öbür yanda ise geçmişi belli olan bir ümmetçiye oy verip onun en önemli bir makama seçilmesine katkıda bulunacaksın…

Kime hizmet verdiği belli olmayan MHP’nin Türk siyasetinde yatacak yeri olmadığını bir kez daha vurgulamayı görev biliyorum.

Nasıl bir ülke olduk hala anlamadık. Ortalıkta “Terörün kökünü kazıyacağız, şöyle yapacağız, böyle yapacağız” gibi hamasi laflardan geçilmiyor. Ülkemizde ölüm artık olağan hale geldi. Mazlum insanlarımızı nasıl koruyacaksınız

“Saldım çayıra, mevlam kayıra!..” sistemini mi uyguluyorsunuz?

Unutmayalım ki Anayasa değişikliğinde, Anayasamızın ilk dört maddesi kesinlikle değiştirilemez, hatta teklif bile edilemez. Buna AKP’nin gücü  asla yetmeyecektir. Türkiye LAİKTİR ve LAİK kalacaktır. Kalın sağlıcakla.