KORKMAYIN BUNDAN DAHA KÖTÜSÜ OLAMAZ

  Bu güne  dek ve en önemlisi, işledikleri suçlardan, duyarsızlıklardan, kötülüklerinden bıkıp usanıp 7 haziran seçimlerinde AKP’ye oy vermeyip aradaki şiddet sarmalından ve ekonomik hayatın durma noktasına gelmesinden korkup 1 Kasım’da tekrar geri dönüp, her şeye rağmen AKP’ye oy verenlere bir çift sözüm var…

7 Haziran’dan sonra ülkede ticaretin durma noktasına gelmesinden çeklerinin dönmesinden, ekonomik istikrarın bozulmasından ve kendini sağda solda patlatan canlı bombalardan sokağa çıkmaya, toplu ulaşım araçlarına binmeye, kalabalık yerlere gitmeye korkanların; “Verin 400 milletvekilini huzur içinde çözülsün” diye aba altından sopa gösterip kendi milletini tehdit edenlerin tekrar dümen suyuna girmeleri, 13 yıldır süren kabustan tam kurtulacakken bizi tekrar ve bu kez çok daha korkunç bir şekilde istikrarsızlık, güvensizlik, terör ve şiddet sarmalına savurdu.

Bu saatten sonra buradan çıkmanın tek yolu AKP’nin suça bulaşmış bütün kadrolarının yargılanmaları ve hak ettikleri şekilde cezalandırılmalarıdır. Bunun da tek yolu korkmamaktır. Artık korkularımızı aşıp özgürce,cesurca “KRAL ÇIPLAK” diyebilmek ve gereğini yapabilmektir.

Korkmayın; bundan sonra hiçbir hükümet, cemaatin hakimleri, savcıları ve polisleriyle kendi ordusuna kumpas kuramaz. Genel kurmay Başkanı dahil binlerce yiğit, yurtsever subayını, PKK’lıların gizlice tanıklığıyla, sahte CD’lerle, dijital üretim kanıtlarıyla ağır hapis cezası veremez..

Korkmayın; Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bu güne dek toprak kaybeden ve pişkince bunu savunan bir siyasi iktidar hiçbir zaman olmamıştı, bundan sonra da olamaz. Toprak kaybı sadece AKP zihniyetindekilerin, toprak bütünlüğünün sembolü ve ta kendisi olan vatandan ziyade din-mezhep birlikteliğini önemseyenlerin, milletten ziyade ümmeti görenlerin, bireyden ziyade dindaşı-mezhepdaşı isteyenlerin utanmadan, sıkılmadan, yüzü kızarmadan yapabilecekleri bir şeydir. Ne bundan önce ne de bundan sonrada başka hiçbir iktidar Süleyman Şah Türbesini veya Ege’deki 16 adamızı düşmana terk edemez…

Korkmayın; bundan sonra hiçbir hükümet teröristlerle gizli işbirliği, Oslo’da pazarlık yapamaz. ”Açılım” Analar Ağlamasın, Ana dilde Eğitim” gibi süslü yalanlarla hepimizi kandıramaz…

Korkmayın; bundan sonra hiçbir hükümet, 3 yıl boyunca TSY’yı, emniyeti, istihbaratı durdurup PKK’nın hendekler kazarak, aylarca yetecek kadar ağır silah ve mühimmat stoklayarak, şehir savaşına hazırlanmasına asla fırsat veremez. Yüzbinlerce yurttaşımızın evine terk etmesine, yüzbinlerce çocuğumuzun eğitiminin durmasına yol açamaz…

Korkmayın; Bundan sonra hiçbir hükümet, dünyanın en psikopat terör örgütü İŞİD’e tırlarla silah ve mühimmat desteği veremez, gizli iş birliktelikleri, yasa dışı petrol ticareti yapamaz.

Korkmayın; bundan sonra hiçbir hükümet, dünyanın 1 nükleer, 2,konvaniyonel gücü Rusya’nın savaş jetini saniyelerle sınırımız ihlal etti bahanesiyle düşürüp pilotunu öldüremez ve durduk yerde ekonomimizi 20 küsur milyar dolar zarara uğratamaz…

Korkmayın; bundan sonra hiçbir hükümet, binbir güçlükle Avrupa’ya kadar gitmeyi başaranlar dahil 3 milyon Suriyeliyi kendi vatandaşına ihanet ederek sorgusuz sualsiz, hesapsız kontrolsüz ülkemize sokamaz. Parklarda, sokaklarda yatırıp, dilencilik yaptıramaz, kendi vatandaşı işsizlikle boğuşurken karın tokluğuna yasa dışı çalıştırılmalarına göz yumamaz…

Korkmayın; bundan sonra hiçbir hükümet Diyanet bütçesini 6 bakanlığın bütçesinin üzerine çıkaramaz ve dini değerlerimizi dibine kadar siyasete alet edemez..

Korkmayın; bundan sonra hiçbir hükümet, elindeki bütün istihbarat gücünü, hepimizin telefonlarını dinleyerek ve sosyal medya hesaplarını takip ederek düşünce suçuyla yargılamaya, yıldırmaya kalkamaz.

Korkmayın; bundan sonra hiçbir hükümet, AB’nin tüm uyarı, itiraz ve tazminat cezalarına rağmen, Cumhurbaşkanına hakaret gerekçesiyle kendi vatandaşına binlerce dava açamaz…

Korkmayın; sadece korkmayın; gerisi dağlardan inen dev bir çığ gibi gelecektir…KALIN SAĞLICAKLA