26 Nisan 2024

SÜLEYMANCILARIN İÇ YÜZÜ -2

  • PDF

Dönemin diyanet İşleri Başkanı sayın Tayyar ALTIKULAÇ iki dinsel akımın parselledikleri İmam Hatip Liseleri ve Kuran kurslarını uzlaştırıp,aradaki düşmanlığı kaldırmak için Süleymancılardan  ve Diyanet İşleri Başkanlığı yetkililerinden bir komisyon kurulmasını istiyor.Komisyonun temel amacı,birbirlerine kanlı düşman kesilen “ iki nesli”(İmam hatiplerle Kuran kurslarındakileri)İslam ilkeleri  ve inançları etrafında bütünleştirmektir.Diyanet İşleri Başkanı sayın Tayyar ALTIKULAÇ,bu “ iki nesli bütünleştirme” önerisini Süleymancıların lideri Kemal KAÇAR’a şu gerekçe ile anlatır.

“kuran kursları da,İmam hatip liseleri de bizim müesseselerimiz.Bunları iki ayrı nesil  olarak görmeyelim.(…..)Kuran kurslarından,bu okulların( İmam Hatip liseleri)hazırlık sınıfları gibi yararlanalım.Orada Kuran derslerini iyice öğrensinler.İmam hatip okullarına gelsinler.”

Kemal KAÇAR,Süleymancılar adına bu öneriyi ,” at  ve eşek” örneği ile yanıtlıyor.” At ile eşeğin birleşmesinden ne at olur, ne de eşek olur” diyor ve reddediyor.

Görülüyor ki,dinsel akımlarla  oluşturulan bölücülüğü,dinsel yöntemlerle ,dinsel yaklaşımlarla bütünleştiriciliğe dönüştürmek olanaksızdır.Hele bu tür parçalanmışlığı bilim ve laiklik dışı bir yöntemle tedaviye kalkışmak,Türkiye’nin sorunlarını daha şimdiden yabancı şirketlere ihale etmek hazırlığına girişmekten başka bir anlam taşıyamaz.

Karşıt dinsel kümeleri bile,dinsel ilke ve amaçlarla  bütünleştirmenin iflasını gösteren yukarıdaki örnekleri  istenen sayıda çoğaltabiliriz.Büyük düşünür  İbni Haldun ,bu gerçeği  650 yıl önce görmüş,toplumsal yasalar( asabiyet)dışında  devlete ve ülkeye din koruyuculuğu  ve mukaddesatçı  bir tutum içinde toplumu kurtarmak savında olanları,birer iktidar ve yönetim delisi olarak nitelemiştir.

T o p l u m s a l   y a s a l a r  dışında salt din yoluyla ülkeyi bütünleştirmek,yönlendirmek savını taşıyan yöneticileri delirmişlikle yaftalayan İbni Haldun,Atatürk sonrası Türkiyesi’nin  tarikatçı  yöneticilerine  ve siyasal önderlerine,kim bilir başka bir ad bulabilr miydi ?

Bu gün Süleymancılar kuran kurslarına el atmışlardır.Buralarda körpe beyinleri ,laik eğitime  karşıt biçimde inmeli duruma  getirip,felçli bir kişilik karakteri yaratmaktadırlar.Burada kazandırılan psikopatolojik karakter,ülke bazında birbirini yeme derecesinde  düşmanlık tohumları üretmektedir.En azından Nurcularla – Süleymancılar  birbirlerini “ essamu aleyküm” diye selamlarlar(Allahın laneti başına insin demektir)Oysa selamın aslı ise,” esselamu aleyküm”dür.Her iki dinsel akım,laik devletin otoritesini de aşarak cumhuriyet eğitimin in bir bölümünü kendi aralarında parsellemişlerdir.” Eğitim birliği “( tevhidi tedrisat) diye bilinen ,devletin dayandığı temel bir ilke,Türk Devletinin varlık nedeni sayılarak yasalarla koruma altına alınan alınmasına karşın,sözünü ettiğimiz şizofrenik süreç içerisinde çatır çatır çatlatılıp,parçalanmaktadır.Devletin kendi temelindeki  bu çatlamaya el koymasını,içimiz yanarak  söylüyorum;artık kimse” iplemiyor”devlet bu olgunun seyircisi durumundadır.

Nurculuk ve Süleymancılık ,iki dinsel kümenin ayrı,ayrı oluşturdukları  birer toplumsal güç odaklarıdırlar.Yukarıda verilen örnekte,iki dinsel gücün  birbirlerine karşı konumları,organik gerçekçilik açısından tam bir kanserize karakter  göstermektedir.Dinsel güçlerin laikliğe karşı tutumları ise yıkıcılık ve tahripte daha acımasız bir düşmanlık sergiler.Geriye dönüş sürecinde dinsel gücün acımasızlığında  sınır yoktur.

Süleymancıların Kuran Kurslarında öğrencilerine içtiği ant şöyledir.Andın tam metni;

Ben Muhammed Müslüman” ümmetindenim….Türkiye dinsiz,laik bir memleket haline gelmiştir.Hayatımı,Mustafa Kemal ile savaşa adayacağıma,Türkiye yi bir din ve şeriat devleti haline  getirmek için mücadele edeceğime,Kemal Paşa zamanında çıkarılan kanunların tatbikini önleyeceğime,…kısa zamanda ümmet esasına dayanan şeriat devleti nin kurulması için  devlet idaresinde(Türkiye Cumhuriyeti Devleti)söz sahibi olacak mevkilere gelmek için çalışacağıma,dinim,Allahım ve bütün mukaddesadım üzerine yemin ve kasem ederim.(Bakınız Prof.Dr.Fehmi YAVUZ Ölüm duyuruları,Dayanışma yayınları,Ankara 1983,sh: 16(Dinsel Bunalımdan Gerçek Hak Yolu.Sayı 170’den Aktarma)Prof.Dr Zeki Başar: Tarih Boyunca Yeminler,Erzurum Atatürk Üniversitesi Yayını)

Tayyar ALTIKULAÇ’ın işe el koyması,bir bakıma devlet adına kanserleşmeye karşı bir mücadeledir.Müdahale,laiklik bazında değil,dinsellik bazındadır.İmam hatip okullarını,Kuran kurslarına,Kur’an kurslarını da İmam Hatip okullarına,karşılıklı olarak bağımlı kılmak amacını gütmektedir.

Sadece Türkiye’nin her sahada ilerlemesi için uğraş vermeliyiz.Kalın sağlıcakla

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde