20 Nisan 2024

YÖNETİM SİSTEMİ YASA İLE DEĞİŞİR

  • PDF

Cumhurbaşkanı kendi sarayında veya başka yerlerde her gün konuşuyor. Konuşmak elbette herkesin hakkıdır.

 Geçenlerde muhtarları topladı. Muhtarlara geleni, geçeni gözleyip muhbir vatandaş olmalarını istedi.

 Önceki gün Rize’de yine konuştu. ‘’Artık ülkede sembolik değil, fiili gücü olan bir cumhurbaşkanı var. Türkiye’nin yönetim sistemi yeniden değişti. Şimdi ise fiili durumun hukuki çerçevesini değiştirmek ve sonucu itibariyle netleştirmek gerekiyor. İster kabul edilsin, ister kabul edilmesin. Türkiye’de yönetim sistemi bu anlamda tümden değişmiştir. Şimdi yapılması gereken bu durumun çerçevesinin yeni bir anayasa ile netleştirilmesi ve kesinleştirilmesidir.

 Ben onların arzu ettiği şekilde bir cumhurbaşkanı olmadım ve olmayacağım.

 Darbeler hariç, bir ülkede yönetim sisteminin değişmesi hemen paldır küldür ya da bir kişinin söylemesiyle asla olmaz.

 Önce meclis toplanır. Sistemin değişmesi mecliste uzun uzun tartışılır. Anayasa ve yasalar değiştirilir.            

 Gerekirse referandum yapılır, son kararı ise millet verir.

 Eğer demokratik bir rejimde yaşıyorsak hiç kimsenin toplumun karşısına kendiliğinden çıkıp, ‘’Yönetim sistemi artık değişti, ona göre haaa’’ demeye hakkı yoktur ve olamaz da.

 Anayasada cumhurbaşkanının görev ve yetkileri bellidir. Anayasa değişmediği müddetçe kendisine ek görev verilemez, yetkileri genişletilip daraltılamaz.

 Varsayalım günlük uygulamalarda bazı değişiklikler yapıldı. Örneğin partili/partisiz yandaşların yaptığı yolsuzlukların, vurgunların üzerine gidilmiyor, sünger çekiliyor…

 Gitmeye kalkışan bürokratların, hakim ve savcıların başına iş açılıyor. Yargı ele geçirildi. Belki de bu alanda bir yönetim değişikliği gerçekleşmiş. Güneydoğu elden çıktı bile. Belki de bunu kastediyor.

 Ama bu hususlar yönetim sisteminin değişikliği anlamına gelmez. Çünkü bu hususlar yasa dışı işlerdir, geçici durumlardır. Anayasanın fütursuzca çiğnenmesidir ve günü geldiğinde bunların hesabı yargı önünde mutlaka sorulması gereken konulardır.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bütün amacı 7 Haziran seçimi sonrasında mecliste gerekli çoğunluğu sağlamak ve ‘’Başkanlık Sistemi’’ için Anayasayı değiştirmekti.

 Ama gelin görün ki millet kendisine ve AKP’ye bu yetkiyi vermedi.

 Şimdi yine umutlarını yeni bir seçime bağladırlar. Onun için yeni bir hükümet kurulmasına engel oluyorlar.

 AKP tek başına erken seçimde de iktidarı ne yazık ki kazanmaları mümkün olmayacak.

 Yönetim sistemi değişti. Bunun bir yasa dayandırılması gerektirilmektedir. Bir kimsenin benim canım böyle istedi, ortada yasa falan yok diyerek, bunu söylemesi tehlikeli bir girdaptır.

 O zaman ortada demokrasi falan yoktur. Demokrasi bunun neresinde? Ben milletin milli iradesine saygılıyım, diyeceksin. Sonra sandıktan çıkan sonucu ben beğenmiyorum deyip, milletin iradesine saygı göstermeyip, yeniden seçime gideceksin. Bunun demokrasi kurallarıyla bağdaşmadığını söyleyebiliriz.

 Bir ülkenin cumhurbaşkanı yasaları tanımıyorum, kafasına koyduğu sistemi ‘’oldu-bittiye’’ getirip, o ülkede hukuk devleti olur mu?

 Ülkemize yazık oluyor sözü bile insana çok yetersiz kalıyor.

 Ülkemizde her gün şehitler geliyor, ateş düştüğü yeri yakıyor. Hala ülkemizde bir hükümet bile kurulmadı. Bunun faturasını bu millet ödemeye mahkûm edilemez. Ülkenin ‘’fiili gücü’’ olan cumhurbaşkanı ülkenin hükümetsiz kaldığı durumlarda derhal gerekeni yapmalıdır. Bu onun milli görevidir. Toplum bu duruma acilen bir çözüm getirilmesini beklemektedir. Ülkemizin hükümetsiz kalması çok acı bir yaradır. Kalın sağlıcakla.

 

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde