BAŞKAN ÇERÇİOĞLU AYDININ UMUDU

Türkiye’de en kolay ve avantajlı iş iktidara şu veya bu bişimde yakın durup işlerininzi tıkırında götürmektir.

Yakın durursanız, bu işsizlik furyasında eşe dosta ve tanışlara iş bulmanız kolaylaşır.

İş adamı iseniz ballı ihaleler ve alımlar önünüze serilir, size sadece seçmek kalır.

Bürokrat iseniz istediğiniz yere atanır, istediğiniz biçimde terfiler alırsınız.

Hakim ve Savcı iseniz Yargıtay ve Danıştay üyeliğe seçilmeniz acayip bir biçimde kolaylaşır. Yeterki Hükümetin hoşuna gitmeyen kararlar vermiş olmayın, ortaya yandaş kararlarınızla çıkmayı bilin.

İktidar partisinin belediye başkanı iseniz, bilin ki bütün devlet güçleri emrinizdedir. En büyük yolsuzluğu bile yapsanız size dokunan asla olmaz. Üzerinize müfettişler gönderilip taciz edilmezsiniz.

Ama varsayalım CHP veya MHP’den aday oldunuz, yerel seçimi kazandınız ve sonucu itibariyle makamınıza oturdunuz...

İşte o zaman yandı gülüm keten helva, hapı yuttunuz. Daha bismillah demeden üzerinize müfettişler ordusu salınır. Müfettişlere önceden emir verilmiştir. “ Ne yapıp yapacak, yolsuzluk ve usulsüzlük bulacaksınız. Bunları rapora bağlayıp bakanlığa bildireceksiniz...”

Müfettişlerin  “ Yolsuzluk arandı ama bulunamadı ” deme şansı yoktur...

Aytaç Durak Adana’nın en önde gelen isimlerinden biri. Onun başına gelenler her halde pişmiş tavuğun başına gelmemiştir.

Önce ANAP’tan Büyükşehir Belediye başkanı seçildi. İktidar partisinden seçildiği için sorun yoktu. (Aynı göreve tam beş kez seçildi)

2004 yılında AKP’den aday oldu. Seçilmeyi başardı. Son olarak 2009 yerel seçimlerde adaylığını MHP’den koydu ve yeniden kazandı.

AKP’nin Adana’yı muhalefete kaptırmış olması büyük ses getirdi... İktidar partisi bunu içine  sindiremedi. Ve üzerine müfettişler salınan Aytaç Durak derhal görevinden alındı.

Bahaneler çoktu...

Dosyalar ve savcılık iddianameleri hazırlandı, mahkemeye sevk edildi, tutuklandı. Hakkında 50’den fazla dava açıldı. Yargılandı. Ama tümünden beraat etti ama göreve iade edilmedi.

Bütün suçu muhalefet partisinden aday olup, seçimi kazanmış olmasaydı.

Muhalefet belediyelerinin son feryadını bir kaç hafta önce Aydın Büyükşehir Belediyesi Başkanı CHP’li Özlem Çerçioğlu’ndan duyduk.

Çerçioğlu; “Bir yılda tam 140 müfettiş, birilerinin talimatıyla belediyemize gelip denetleme yaptılar. Aynı konuda beş altı defa müfettiş gönderiyorlar, beş altı defa bilgi ve belge istiyorlar. Bütün amaçları çalışmalarımızı engellemek. Son gelen Müfettişlerin çalışma yeri valilik değil, belediyedir. Neredeyse üç gün de bir müfettiş geliyor. Müfettişleri kim gönderiyorsa onlara mobbing ( psikolojik taciz) davası açmayı düşünüyorum. Yeter artık diyorum. Bu durumdan sürekli zarar gören Aydın halkıdır. Diyerek başkan hanım en sonunda ise şöyle diyor. Bu tip şeylerle siyasi rant elde etmek isteyenler bu heveslerinden lütfen vazgeçsinler. Müfettişleri ayaklarına çağırıp talimat vermesinler” diyor.

Özlem Çerçioğlu Aydın halkı ile el ele verip çok büyük işler başarmışdı, Aydın’da. Yine CHP’den seçilen Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Eskişehiri Eskişehir yapan, bir kenti neredeyse yoktan var eden CHP’li Belediye Başkanıdır.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç yaklaşık bir ay önce, Melih Gökçek’in Ankara’yı cemaate parsel parsel sattığını itiraf etmiş ve onu suçlamıştı. Acaba  bu konuda ne yapıldı?  Soruşturma başlatıldı mı ?

Hayır efendim hiç bir işlem yapılmadı ve iktidar devam ettiği sürece bundan sonra da yapılmayacak.

Türkiye’de muhalefet belediyesi olmak gerçekten çok zor. İktidar Partisinin  her türlü suistimallerinin çoğuna göz yumuldu. Muhalefet belediyeleri sürekli taciz edilir, soruşturmalar açılır.

 Önemli olan onları korkutup iş yapamaz duruma getirmektir. Özlem Çerçioğlu artık dayanamamış  “ Taciz var ” diye feryat ediyor. 1997 yılında Aydın Nazilli’de görev yaptığım için, bal ve yağ kokan Aydın’a sevgiler. Başkan Özlem Hanım’a sabırlar diliyorum. Cesur olmasını diliyorum. Kalın sağlıcakla...