06 Şubat 2023 yılında meydana gelen depremin acıları hala bitmiş değil. Depremin seçkini, toprak ağaları, sarraflar, fabrikatörler, eşraf, siyaset ve yüksek bürokrat aileleri bu sınıftandır.
Geleneksel toplumlarda zade ve zede olarak doğulur ve büyük bir olasılıkla öyle kalınır. Zade’nin kökü iktidar ve zenginlik olup zedenin kökü iktidarsızlık ve yoksulluktur. Son derece zor olsa da diploma ve meslek sayesinde, bireysel olarak zadeleşmek mümkündür. Laik ve demokratik Cumhuriyet bu kast sistemini ülkemizde öğretim ve eğitim yoluyla kırmayı hedeflemişti. Bunu 1950’ye kadar büyük ölçüde başardı 27 yılda kazanılan ivme sayesinde bu dönüşüm bir süre daha sürdü.
Masa ve kasa devlet iktidarın hükümet olmanın simgesidir. Geleneksel toplumlarda masadan olmasa bile kasaya kavuşmanın türlü yolları vardır. Daha önce sözünü ettiğim diploma ( öğrenim) spor, sahne ( şano) sinema, fuhuş, mafya ve yasadışı işler… bu yöntemle zadeleşmek pek mümkün olmasa da zedelikten kurtulmak mümkündür.
AKP kitlesinin zedelikten kurtulma savaşımında yukarıda saydığım olanakların bir bölümü mutlaka yer almıştır, öteki bölümünün yer alması olasılığı da epeyce güçlüdür. AKP akıl almaz bir anomali, uymazlık, aykırılık, anormallik ile masayı siyasal iktidarı ele geçirdi ve devamında kasayı ele geçirmek için bin bir türlü hokkabazlıklar yaptı. Bunu da büyük ölçüde başardı ama tabanı olmadığı için kültürel entelektüel iktidarı ele geçiremedi. Kültürel ve entelektüel bir tabanı ve yakıtı olmayan kitleler, iktidarlar son depremde yıkılan binalara benzerler.
Demek ki masayı ve kasayı ele geçirmek için iktidar olmaya yetmiyormuş. Midelerle, işkembelerle, atipik, anormal sapkın yöntemlerle birkaç yıl içinde iktidar olunabilir ama akılın aküsü ve akümülatörü olan beyin ve beyni koruyan kafa olmadan, iktidara gelseniz de iktidar olamazsınız….
Yazı uzun kapsamlı bir denemeye doğru gidiyor. Burada durup günümüze geleceğim.
Dinden, İslamcılıktan, bunları kullanan madrabazların üfürüklerinden büyülenen yoksul ve mesleksiz zedeler sayesinde iktidara gelen AKP imam hatip kökenli sözde bir eltelijansiya yaratıp onlardan yararlanarak ihale yöntemlerini oynaklaştırarak, mal ve mülk sahiplerine toprak ağalığına yaslanarak, uluslararası uyuşturucu mafyasına göz yumarak bir sıra dışı düzen kurmak istedi. İstedi ama bunu sentetik bir malzemeyle yapmaya kalkıştı.
Ama karşısında organik bir Cumhuriyet vardı. Bu nedenle sonradan görme bile olsa beyzade olamadı Ancak Nurdağı’nın AKP li müteahhidi Yunus Kaya depremzadeliğin son örneği olarak tarihe geçti.
AKP bağımsız beyinler tarafından yönetilmediği, bir ortak akıl ‘ın uydusu olduğu için 21 yıllık geçmişini değerlendirecek zekadan yoksun bulunuyor Gene kader ve kasa ortağı müteahhitlere sarılıyor. Oysa siyasi etik gereği, seçimlere 30-35 gün kalmışken yeni sözleşmeler yapmaması, ihaleler açmaması, temel atmaması gerekmektedir.
Depremzedeler için geçici geçici barınaklar sağlansın, sağlıklı bir yuva ortamı yaratsın, o yeter.
Ve Türk Ceza kanunu’nun 257/1 maddesine göre hesap vereceklerini unutmasınlar. Kalın sağlıcakla!