19 Nisan 2024

DEPREM-DEVLET- İKTİDAR VE SEÇİM

  • PDF

      Depremzede “ Devlet nerede? Kızılay nerede” diye feryat ediyor: Aradığı şey aslında kendisine uzanacak bir yardım elidir. Buna karşılık, iktidar inanılmaz bir aymazlık ve yanlışlık içinde….

       Devlet benim” anlayışı bağlamında ; devlet nerede” diye soranların yakınmalarını  aktaran televizyonlara cezalar veriliyor.

      Kızılay nerede” diyenlerin Ahlaksız, namussuz, adi sözleriyle yanıt veriyor.

      Stadyumlarda yapılan” Hükümet istifa” Protestolarına karşılık olarak, maçlara seyirci yasağı getiriyor.

      Eleştiri yapanları da “ Bunları not ediyoruz” diyerek tehdit ediyor.

      Benim “ Şahsım Devleti” adını verdiği mevcut rejim, sağ iktidarların siyasal olarak hedeflediği rejimlerin doruk noktasındaki yapıdır.

      Sağ siyasetin doruk noktasındaki bu hedefi, Necip Fazıl Kısakürek “ Başyücelik Rejimi” olarak adlandırılmış ve tanımlanmıştır.

      Burada bir parantez açalım ve Menderes Hükümetin’ den para aldığını, bu parayı az bulduğunu kendi anılarında anlatan Necip Fazıl Kısakürek’in CHP’ den milletvekili olmayı beklediği sıralarda, Kubilay katledildikten sonra, l Ocak 1931 tarihli Hakimiyeti Milliye gazetesinde, dinciler, şeriatçılar için neler yazmış olduğuna bakalım:

      Düşman bir kılıçtır. Bu kılıç şakırtıyla  çekilir, vızıltıyla savrulur, aydınlıkta saplanır.

      İrtica ise; yatağımızın başucunda bir bardak suya karıştırılan zehirdir.

      Kubilay’ın katili derviş Mehmed7in menemen kapılarına sokuluşu gibi, uykumuzu  bekler ve ayaklarının ucuna basa basa gelir…

      Bir muallim ve zabıt başını yuttuktan sonra sinsi sinsi deliğine çekilen yılan şöyle ıslık çalıyor. Bana tabi ömrün ne kadarsa burada bitirip geber diye bir delik gösterdin. Ben bu delikte duramıyorum. Beni taşla ezmedikçe, gazla yakmadıkça, külümü yele vermedikçe sana rahat haram olsun.

      Onun bu son isteğini yerine getirmek elimizdedir…

      5 Ocak 1931 günlü Hakimiyeti Milliye gazetesi de necip Fazıl Bey7in nutku başlığı altında onun söylediklerini şöyle özetlemişti.

       Türkiye nüfus kütüklerindeki  softa ve mürtecinin yeşil kanını kurutacaksın. Bu kadar!...

       İşte Erdoğan/AKP iktidarının “ Şahsım Devleti” ni kurarken esinlendiği “ Başyücelik Rejimi’ni öneren Kısakürek böyle yüz seksen derece fikir değiştirmiş bir şair ve yazardır.

       Türkiye’yi 1950’den beri kısa aralıklarla 70 yıldır yöneten sağ siyaset ve 12 Mart ile 12 Eylül askeri darbeleri, 16 Nisan 2017’de  yasalara uygun olmayan ve bu nedenle, eski Yargıtay Başkanı Prof. Dr Sami Selçuk  tarafından Hukuk Dünyasında Doğmayan “ diye adlandırılan bir halk oylamasıyla  dinci/ sağcı politikacıların rüyasını gerçekleştirdiler ve “ şahsım devleti” ni kurdular.

       Oysa, orijinali Orta Çağda kalmış ve modern biçimi de ikinci dünya savaşı’nda dünyayı kana buladıktan sonra, yenilmiş olan Faşist devlet yapısının kötü taklidi olan bu rejimle 21. Yüzyıl Türkiyesi’ni yönetmek olanaklı değildir.

      Bu gerçek 20 Aralık 2021 gecesi kararlarıyla şahlandırılan enflasyon ile halkı açlığa mahkum edince zaten ortaya çıkmıştı.

      Ama 6 Şubat 2023 depremi bu gerçeği herkesin beynine iyice kazıdı ve bu iktidarı, değiştirdiği rejimle birlikte enkaza gömdü.

       Önümüzde seçim, enkaz altında kalan  bu iktidarın ve bu rejimin, tarihin karanlıklarına gömülme töreni olacaktır. Kalın Sağlıcakla!

 

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde