Türkiye cumhuriyeti yoluna bütün milleti seven ve tüm vatandaşları ayrım yapmadan kucaklayan bir cumhurbaşkanı ile devam etmelidir.
Her geçen gün bu ihtiyacı daha güçlü bir şekilde hissediyoruz. Bizden olanlar ve Bizden olmayanlar diye milleti gruplara ayıran bir yönetimle ülkede birlik ve beraberliği sağlamak asla mümkün değildir.
Memleket, milletin yarısını kucaklayıp diğer yarısını dışlayarak Terörist ilan eden bir zihniyetle idare edilemez. Edilmeye çalışılırsa sonuç hüsran olur.
Türkiye’nin karşılıklı kavga, gürültü ve patırtılarla kaybedecek zamanı kalmamıştır.
Son 20 yılda sevgi, saygı, hoşgörü kayboldu. Aynı görüşte olmayanlar arasında diyalog koptu. Ülkemizde demokrasiden söz edilemez hale geldi.
Karşıt görüşteki insanlara Terörist, hain, münafık dediler de ne oldu?
Toplum olarak bölündük, bir arpa boyu bile ilerleyemedik. Hep geriye, hep geriye gittik.
Dini siyasete alet edilenler çoğaldı. Tekke ve tarikatlar hızla arttı.
Bu kafalarla Türkiye’ nin düzlüğe çıkması asla mümkün olabilir mi?
Millet çaresizlik içinde…
Siyasilerin kayıkçı kavgalarını ibretle izliyoruz.
Türkiye’nin ciddi sorunları var. Ve bunlar her geçen gün daha da büyüyor.
Huzursuz ve karamsar bir toplum olma yolunda ilerliyoruz. Bu gidişle gelecek için umutlarımızın yeşermesi mümkün olabilir mi?
Umutsuz gençlerimiz yabancı diyarlara kaçıyor.
Dışlanan doktorlarımız mesleklerini başka ülkelerde sürdürmek istiyor.
İşçilerimizin yarısından çoğu asgari ücretle açlığa talim ediyor.
Halktan kopuk yönetim tüm bunları, ya görmüyor, ya da görmezden geliyor.
İnatla murat bir değildir.
Enflasyon ve pahalılık İnadım inat denilerek önlenemez.
Akılcı olmak, aklın ve bilimin yolunu izlemek gerekiyor.
Geleceğe umutla bakabilmemiz için ülkemize “ ortak akıl” hakim olmalı.
Altılı masa bu yolda atılan önemli bir adımdır.
Teröristlerin ayakkabı numarasını bile biliyoruz diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu İstiklal caddesindeki bombalı saldırı olayı nedeniyle büyük puan kaybetti. Gelişen olaylar güven sarsıyor.
Bombalı saldırı hakkında Türkiye Futbol Federasyonu’nun eski başkanlarından M. Kemal Ulusu’dan şunu diyor.
Haberlerde bombayı patlatan kadın teröristin Suriye’den Türkiye’ye bir erkekle karı-koca gibi gelip, ikisinin de yabancıya ait bir tekstil fabrikasında çalıştığı açıklandı.
Şimdi sormak lazım bunlara çalışma izinlerini kim verdi ve izinleri var mı?
Maaş ve sigorta bordrolarını, vergi veren bir Türk vatandaşı olarak bilmek herkesin en tabi hakkıdır.
Bunların sigortasız çalıştığına çok eminiz.
Türkiye’ye kaçak gelen Suriyeli ve Afgan vs gibi yabancıların nasıl kaçak, sigortasız çalıştıkları basit bir araştırma ile ortaya çıkacaktır.
Devletimiz güçlüdür.
Yeter ki sıkı kontroller yapılsın… O zaman bu tipler kökten temizlenir.
Kanlı saldırı bu konuda bir başlangıç olur umudundayım. Kalın sağlıcakla!