BİZ KADİM MİLLETİZ BAKIN ŞU HALİMİZE

Salı, 22 Şubat 2022
Türkiye Cumhuriyeti bir asırlık devlet gibi görünse de yaklaşık bin yıllık bir Türk  coğrafyasının mirasçısıdır. Selçuklu’nun Osmanlının ve hatta Orta Asya da, Mezopotamya da kurulmuş Türk Devletlerinin dağılması, Türklerin tarih sahnesinden silinmesiyle değil, bu sahnede yeni bir rol üstlenmesiyle sonuçlandı. Son imparatorluğumuz Osmanlı, yerini ve tüm mirasını bize, yani Türkiye Cumhuriyeti’ne bıraktı.
Ancak unutmamalıdır ki, Türkiye’nin varisi yoktur. Bu son ordu, son kale, son başkenttir. Bin yıllık Anadolu hükümdarlığımızın ateletine mi  kapıldık da “ şüheda kanıyla sulanmış” bu son çınara bu denli ihanetteyiz?
Biz ki bin yıl evet tam bin yıl bu toprakları, yetmiş iki millet, yetmiş iki mezhep, yetmiş iki kültürle harman ettik.
Biz ki camiyi, kiliseyi, havrayı aynı avluda yan yana mabet eyledik.
Biz ki yaratanın  aşkına titrerken, yaratılanla  dalga geçen  sözde medenileri bir sözümüzle titrettik.
Biz ki bir insanı öldürmek, bütün insanlığı öldürmek dedik.
Kısasa kısas, tek kısas, doğruluk ve adalet dedik.
Bu topraklara  zulmetmedik, zulmedeni beslemedik.
Biz ki devlet başa, kuzgun leşe dedik.
Haini sevmedik, yönetmeyi beceremeyeni hain belledik.
Devlet dedik, millet dedik, bayrak dedik, YA İSTİKLAL YA ÖLÜM dedik ALLAH dedik.
Ve bin yılın ardından bunları diyenlerin torunlarına bakın;
Biz ve onlar diye yönetmeye ve bu yönetim tarzını benimsemeye başladılar.
Camileri chek-in merkezi, esnaflık payesi sandılar.
Allah için değil, makam-mevki para için titrer oldular.
Liyakat bitti, kısasları endazesi üç liralık kumaş oldu!
Aslını yitirenlerse canlı- bomba oldular, toprağımızı kirlettiler.
Yaralanan düşman askerlerini dahi sırtında taşıyan Mehmetçiğimizi arkadan hançerleyenler , masumiyeti katlettiler.
Kansızları, davulla-zurnayla, türküyle ağıtla yurda soktular.
Milletin sözde bazı mebusları, hainlerin eli kanlı katillerin sözde taziyesine gider oldu, diğer mebusların ise eli kolu bağlı kaldı.
Bu kutsal topraklarda, vatan hainlerinin cenazeleri törenlerle kaldırılır oldu.
At izi it izine karşıtı, kuzgun başa kondu, devlet raydan çıktı.
Başkentin, İstanbul’un ortasında bombalar patladı, kalabalıklar ya survivor ya da bilmem kiminle evlilik programı izledi.
Kendilerine süper güç adını vermiş bazı devletler, o çok büyük barış elçileri, o demokrasi havarileri;
Ortadoğu’da adı konulmamış üçüncü dünya savaşını başlatmışken;
Türkiye’yi ateşin ortasına iterlerken;
Yurdumun her köşesinde bombalar patlarken;
Erler bir can, analar ise her saniyede bin can verirken; Ortadoğu’nun enkazı üzerimize yıkılmışken;
Kimileri hani tek sorunumuz başkanlık var ya onu tartışıyor, kimileri ne idüğü belirsiz bildiriye imza atıyor, kimileri de Sovyetlerin varisi olduğundan mıdır bilinmez, Rusya bayraktarlığını yapıyor!
YETER, at uyuşukluğu üzerinden, vakit çok geç olmadan KENDİNE GEL!