ESKİ ÇEVRE BAKANI BAYRAKTAR DELİLLERİ GÜN YÜZÜNE ÇIKARIYOR

Çarşamba, 15 Eylül 2021
Eski çevre ve şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar “ soruşturma dosyasında var olan  ve onaylanan imar planlarının büyük bir bölümü sayın Başbakanın onayıyla yapıldı” demişti. Yıllar sonra da  “ dosyamda ne varsa hem tapeler hem teknik takip doğrudur. Hem de benim telefon konuşmalarım A’ dan Z’ye kadar doğrudur. Reis, Sayın Cumhurbaşkanı’ım beni hırsız çuvalının içine koydu ve attı” iddiasında bulundu.
İşte bu açıklamalardan sonra Bayraktar’a müthiş bir saldırı oldu. AKP’nin yanında  da, karşısında olanlar da Bayraktar’a hücum etti. Bayraktar’ın yeni açıklaması da “ geri adım” olarak yorumlandı.
AKP’liler Bayraktar’ın konuşmasından rahatsız olabilir. Ama muhalefet bırakın onu susturmayı, konuşmasını teşvik etmeliydi. Bayraktar’ın üzerine gidip savunmaya zorladılar. Söyleyecek çok sözü olan n Namık kemal Zeybek de susturdular. Bayraktar’ı yakından tanıyan eski Bakan Namık Kemal Zeybek de Erdoğan Bayraktar, en önemli tanıktır. AKP karşıtı politikacılar ile yorumcular, bu değerli tanığa  saldırmayı bırakın. O ne itirafçıdır ne  AKP deki çözülmenin bir örneği … Bir şeyler söyleyecek ; bırakın konuşsun “ Suçlusun, itirafçısın denilince savurmaya geçti. Ama kendisiyle ilgili tapeleri de inkar etmedi. Görüşünde
Peki  o tapeler nerede ? TBMM  de kurulan Soruşturma Komisyonu, Tapeler gerçek ya da sahte demedi. Bakanlarla ilgili dinlemelerin usulsüz olduğunu, bu yüzden haklarında rüşvet iddiası bulunan bakanların Yüce Divan’a gönderilmesinin önü de kesilmiş oldu.
TBMM kurulan Soruşturma Komisyonu, C. Savcı yetkisine sahip Her türlü araştırmayı yapabiliyor, komisyon çalışmalarını sürdürürken Savcılık ise “ kovuşturmaya Yer olmadığına” karar verdi. Bu konuda hukukçular arasında farklı görüşler çıkıyor, komisyon çalışması devam ederken, savcılığın karar veremeyeceği belirtiliyor.
TBMM Soruşturma Komisyonu, bakanların usulsüz olarak dinlendiği gerekçesiyle bunları delil olarak kullanılamayacağına ilişkin karar verdi. Bu durum “ delillerin imhası” olarak basına yansıdı.
Soruşturma Komisyonunda karara muhalif kalan CHP ve MHP’li üyeler, muhalefet şerhlerine bakanların konuşmalarıyla ilgili bölümlere de yer verdi. Ancak AKP’li üyeler Bakanlarla ilgili ses kayıtları, video görüntüleri, fiziki takip sırasındaki fotoğrafları yasadışı bir biçimde elde edildiği ve bu nedenle delil olarak kullanılamayacağını belirtti.
Nitekim, Soruşturmayı yürüten dönemin İstanbul Cumhuriyet savcısı Ekrem Aydıner de dosya ile ilgili takipsizlik kararı vermişti. Kararda kişilerin suçlu olup/ olmadığı değil, bakanlarla ilgili dinlemelerin yasadışı yapıldığı, bu yüzden delil sayılamayacağı sonucuna varıldı. Takipsizlik kararı verilince , bakanın konuşmaları ne oldu? Onlar da aynı şekilde dosyası ile birlikte arşive kaldırıldı.
Takipsizlik kararı nihai bir karar değildir. Yeni deliller ortaya çıkarsa takipsizlik kararı dosya yeniden canlandırılır. 17/25 Aralık  dosyası ile ilgili takipsizlik kararı verilmiş olması, bu dosyanın tamamen işlemden kaldırıldığı anlamına gelmez. O yüzden tapeler imha edilmedi.
Erdoğan Bayraktar’ın açıklamaları 17/25 Aralık dönemiyle  ilgili yeni bir soruşturma başlatılmasını sağlar mı? Bakanlık yapmış olanlarla ilgili TBMM ‘de soruşturma Komisyonu kurulması hayli zor. Soruşturma önergesi verilebilmesi için 301 imza gerekiyor. Soruşturma Komisyonu kurulması için 360 milletvekili  “ Evet “ demeli  Bakanın Yüce Divana  sevk edilmesi için  de 400 oya ihtiyaç var. Varmı böyle bir güç?
17/25 Aralık dosyası kuşmuşuz sadece bakanlarla ilgili değildi. O dosyada  ismi geçenleri, haklarında ki o günkü fez-lekelerle suçlamak mümkün değil. Olayın kilit ismi Rıza Zarrap ise ABD’de hayatını yaşıyor. Kalın sağlıcakla!