ANDIMIZ EĞİTİM SİSTEMİMİZİN BİR GEREĞİDİR

Salı, 22 Haziran 2021

       Cumhuriyetin kuruluşunun 10 yılı, 1933 yılı yaklaşıyordu. 23. Nisan Ulusal Egemenlik ve çocuk bayramı ‘ında  dönemin Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip kürsüye çıktı. Gözleri parlayan, yüreği kıpır kıpır, ayağı çarıklı  Aydınlık yarınlar için koşmaya hazır cumhuriyet çocuklarına, “ Güzel yüzlü Türk yavruları! Büyük millet kurultayı’nı, Gazi babanızın eliyle açtığı gündeyiz. Türk  yarınının yapıcısı çocuklarımız, daima kulağınız çınlasın. Çalışkan olmayan Türk sayılmaz, ahlaklı olmayan Türk olamaz. Şimdiden söylüyorum ki, sizlerden çalışmayan, iyi yetişmeye kulak asmayanlar, bizim yarınki düşmanlarımızdır “ diyerek önemli bir karar açıkladı.

        Mekteplerde sabahları, “ Türküm, doğruyum, çalışkanım…..” diye açılıp, “ ne mutlu türküm diyene ! ile biten bir ant içilecek, Pazen çuldan, siyah önlüğe, mavi önlükten, kolej kıyafetine  her elbisedeki çocuk, millet sevgisini kişisel çıkarın önüne alan bu yemini çok sevdi. Andımız, 80 yıl coşkuyla okundu. AKP 8 yıl önce Andımızı kaldırdı. Gerekçesini, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan Meclis’te, “ Bugünün Türkiyesi’ne, dünyasına denk düşmeyen 1930’lar, 1940’ larda Hitler ve Stalin gibi toplumu formatlamak için bu tür uygulamalar yapılıyordu. Başarısız, ayrımcı, ırkçı “ diye savundu. Asrın canisi Hitler ile asrın dâhisi Atatürk, yüce Meclis’te eşleştirilmişti.

         İktidar sözcülüğüne heveslenen MEB bürokratları, önce bu karara sustu. Eğitim İş sendikası ve Türk Eğitim Sen, Danıştay’a iptal davası açınca ideolojik takkeler düştü. Bakanlık ,” Irkçı, geri, boş levha” diyerek” iptali canla başla 8 yıldır savunuyordu. Danıştay İdari Dava Daireleri  Üst Kurulu, 2021/193 nolu 20 sayfadan oluşan son kararını verdi. MEB’in kendi payına dersini çıkarması gereken kararında mahkeme, Andımızın kaldırılmasının hukuka aykırı olduğunu vurguladı. Türk Milli menfaatleri, Türk varlığı, devleti ve ülkesinin bölünmezliği, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları, karşısında  hiçbir faaliyet  korunamaz. Laiklik ilkesi gereği, kutsal din duyguları ,devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamaz “ diyerek uyardı.

          Türk Milletinin, yaşatılması, çağdaş, uygar, mutlu, huzurlu, refah, milli  ve manevi değerleri, olan ahlaklı bir nesil olarak yetiştirilmesi için  Andımızın eğitim sistemimize uygunluğunu vurgulayan  Danıştay  “ Eğitim , öğretim, Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilimin esaslarına  göre devletin gözetim ve denetiminde yapılır. Bu esaslara aykırı  eğitim-öğretim yeri asla açılamaz. Diyerek  dikkatleri illegal faaliyetlerini  legal  sürdüren medreselere çevirdi. Türk kelimesinin 1924 ve 1937 anayasasındaki Türkiye’de din  ve ırk  ayırt edilmeksizin vatandaş olarak  herkese “ Türk “ denir. Cümlesini alıntılayıp “ ırkçılık” içerdiği tezleri de bu kararla  çürütüldü. Andımızın okullarda okutulmasında an itibariyle hiçbir engel yok.

           BM, dünyanın en mutlu ülkelerini özgürlükler, baskı hissi, yolsuzluk endeksi, sosyal destek, milli gelir gibi kriterlerle sıraladı. Türkiye, 149 ülke içinde Kamerun, Gambiya, Gine, Güney Afrika’nın ardından 104 sırada yer buldu. Yine akademik özgürlüğü en fazla azalan 6 ülke arasında ülkemiz 100 üzerinden 5 puanla 1980 darbesi yıllarına  gerileyerek 40 yıl aşağı aşağı indi. Yoksul ile zengin çocuğunun eğitime  harcayabileceği  para makası da salgınla 20,5 kat açıldı. Mafya- siyaset savaşlarını çekirdek çitleyerek izleyen insanlar artık eğitim yoluyla kalkınmaya dair inançlarını yitiriyor. Gayrimilli eğitim bakanlığı da toplumun bu inanç kaybını besleyen kararlara  imza atıyor. Nasıl mı?

       Türk milleti, ahlaki- insanı değerleri satın alınabilen, para- pulunu toplayıp yurt dışına kaçan, çantacı, torbacı, yağmacılara karşı artık milli değerleri çocuklarına anlatmakta zorlanıyor. Türkiye’nin son günlerde her zamankinden daha çok ve yüksek sesle Andımızı okumaya son derece ihtiyacı var, kalın sağlıcakla!