18 Nisan 2024

LAİKLİĞE KARŞI

  • PDF
FETÖ’nün darbe girişimin size ne gösterdi” derseniz, ilk yanıtımız “ laikliğin önemi “ olacaktır. Zira inançları insanların maneviyatının konusu yapmazsanız, bir süre sonra din üzerinden boğazlaşma kaçınılmaz olur. 15 temmuz buydu. Bugün iktidardakiler ne kadar inkar ederlerse etsinler, bir zamanlar “ alnı secdeye değiyor, zarar gelmez” dedikleri dinci militanlar tarafından yapılmıştı. 
Avrupa’da yüzlerce yıl süren mezhep/tarikat savaşına laiklik çözüm olmuştu. Papazlar ki liselere gönderilmiş, toplum dini örgütlenmelerden uzaklaştırılmıştı.
İşte tam bu nedenle devleti ele geçirerek toplumun üzerinde terör estirmek isteyen dinci  örgütlenmeler laikliği hep hedef aldı. FETÖ laikliğin can düşmanıydı. 17-25 Aralık’a kadar İslamcılarla bu açıdan hep aynı yerdeydi.
Bir de şifleri vardı.
Takiyyeci dinciler, konuşmalarında laikliği hedef alırken bir kavramsal oyun oynadı. Laikliğe saldırmak yerine “ sekülerizm” e saldırdılar. Böylece, Anayasa’nın değişmez maddelerinden olan laikliğe karşı suç işlemediklerini savundular. Oysa “ sekülerizm” derken, kastettikleri laiklikten başka bir şey değildi.
Evet, bu kitabın amacı siyaset teorisi değil. Sekülerizm ile laiklik arasındaki benzerlik ve farklılıkları anlatmayacağız. Ancak bir şekilde belirteceksek; laikliğin, din istismarcılarına karşı sekülerizmden çok daha keskin bir çözüm sunduğunu hatırlatalım.
Bunları neden söyledik?
Çünkü diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, görevi teslim aldığı gün yaptığı açıklamada şunları söyledi;
FETÖ/PDY’nin genç beyinleri sömürerek, insanımızın hayır duygularını istismar ederek, gizemli ve bulanık bir din anlayışıyla itikadi ve ameli  düzlemde oluşturduğu hasarı onarmak için 15 temmuz şehitlerimiz başta olmak üzere kanlarıyla bu toprakları bize vatan kılan bütün şühedanın emanetine sahip çıkıp, şehit ve gazilerimize milletçe  sadakatimizi göstermek için umut olan, dua alan ülkemizin örnek teşkilatı başkanlığımızın; dağınık zihinleri toplamaya, parçalanmış gönülleri birleştirmeye, fitne ateşinde yitirilen ümmetin tevhit ve vahdet pınarında dirilişine vesile olmak için Allah ve resulünün ezeli ve ebedi çağrısını sekülerizm ve hiçbir değer tanımama kıskacında debelenen insanlığa ulaştırmak için her zamankinden daha çok çalışmamız gerekiyor.”
Ali Erbaş FETÖ’ cülerle iş tuttu, suçlu yine sekülerizm oldu, iyi mi!
Görüldüğü gibi Erbaş, takiyye konusunda da Fethullahçılarla yarışır durumda.
Ne diyelim, FETÖ kendine bir Diyanet İşleri Başkanı arasa, bundan iyisini kesinlikle bulamazdı.
Emin olun, bu anlattığımız bağlantıların onda biri herhangi bir vatandaşta olsa kendisini müebbetle yargılanırken bulurdu. Ama FETÖ ile mücadele bazılarına işlemiyordu.maalesef!
Dahası Erbaş, FETÖ lideri Fethullah Gülen’in onursal başkanı olduğu gazeteciler ve yazarlar birliği’nin  her yıl düzenlediği Abant toplantıları’nın da katılımcıları arasındaydı.
Ve kimse yok mu Derneği….
Dernek, darbe girişimden sonra OHAL KHK sıyla FETÖ’yle iltisaklı olduğu gerekçesiyle  kapatıldı. Yine Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ise derneği önemseyenler, faaliyetlerine  katılanlar arasındaydı. Derneğin sakarya’ da düzenlediği bir geceye katılan Erbaş yaptığı konuşmasında derneğin çalışanları olan FETÖ’ cülerden “ gönül erleri “ diye bahsetmişti.
Evet FETÖ’nün Abant toplantıları’nın müdavimleri arasındaydı. 
Evet, FETÖ’nün kapatılan kimse yok mu derneği’nin etkinliklerinde vitrine çıkıyor, onlar için “ gönül erleri” diyordu.
Ve keşke sadece bu kadar olsaydı? Kalın sağlıcakla!
 
trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde