KADIN VE YENİ DÜNYA

Çarşamba, 09 Mayıs 2018
Anadolunun  ücra köşelerinden,ülkemizin dört bir yanına kadar,kadının özgürleşmesinde  teknolojinin ve sosyal  medyanın rolü büyüktür.Burada teknolojinin sunduğu çamaşır-bulaşık makinesi,elektrik süpürgesi vb..gibi ev araç-gereçlerini kadın için özgürleştirici,zaman kazandırıcı birer unsur olarak görmenin ancak bir  sığlık  ve bir geri kafalılık olduğunu söylüyoruz.
Bilakis kadın evinin işçisi ya da hizmetlisi değildir.19 ve 20.yüzyıllarda iş bölümünün ve paylaşımın ne olduğunu öğrendik.Modern dünyayı kadın-erkek bir arada inşa  ettik.Ev işleri  de şayet kadın ve erkek tarafından paylaşılıyorsa,ikisi  arasında ortaktır.
Ev hanımı  ya da " ev kadını" gibi tanımlamalar artık kadınlarımız  için ancak nazik birer hakarettir.Başka bir deyişle, kadının özgürleşmesi, bedenle yapılan işlerden arta kalan zamanını kullanması değildir. Kadının özgürleşmesi, onun zihninin özgürleşmesidir.cinsiyetçi tanımlardan  sıyrılarak bir birey  olduğunu kavraması ve bunu da toplumsal düzeyde, kollektif boyutta ifade edebilmesidir. Kocası olmadan da bir birey olduğunu idrak etmesidir. Anne olduğunda bedenen gördüğü tacizleri korkusuzca dile getirebilir ve daha da en önemlisi teknoloji sayesinde bunları ispat edebilir ve savunabilir. İşte böylesi kadınların yetiştirdiği toplumlar ideal anlamda özgürleştirici ve rasyonel mekanizmalarla işleyen sivil toplumu inşa edecektir ve yine ancak böyle bir sivil toplum, tüm vatandaşlarının gözünde adil ve meşru devleti yaşatacaktır.
Devlet,vatandaşlarının yaşama hakkının ve hürriyetinin garantörü olduğu sürece meşrudur. Devlet kimsenin,hiçbir sınıfın (etnik, dinsel, mezhepsel, cinsel) tekelinde değildir. olmamalıdır. Devletin,belirli çıkar gruplarına,iktidar  yandaşlarına sınırsızca,kendi vatandaşlarının çıkarları ve özgürlükleri pahasına, menfaat sağlamak gibi bir tanımı da yoktur.
İşte böyle bir devlet,ancak demokrasi ve şeffaflık ilkeleri içinde ülkeye ve yurttaşlarına fırsat eşitliği sağlayabilir ve hiç bir grubu bir diğerine üstün tutmaz. Bu bakımından devlet tarafsız,gücü tek bir merkezde toplanamaz ve tüm vatandaşlarına eşit mesafededir.
Bizim iddiamız ise bunların ancak özgürlükler çerçevesi içinde, özellikle de bilgi alma hürriyeti bağlamında gerçekleşebileceği idealidir. Modern dünyada bu idealin karşılığı ise artık özgür basın ve onun da fevkinde, kitlesel iletişimin vazgeçilmezi onun internet ve onun sağladığı toplumsal aracılık hizmetidir.
21.yüzyılın eşitlik ve adalet anlayışı ancak bilginin ve eleştirinin hür dolaştığı  topraklarda vatandaşlarca yaşanacaktır Kalın sağlıcakla!.