26 Nisan 2024

“DEVLETİN RANTI DENİZ”

  • PDF
SEVGİLİ  okuyucularım, insan bazen öyle kitaplar okuyor ki, aklı duruyor, yazan kişiye içten gelerek “ Ellerine sağlık arkadaş, ellerin dert görmesin” diyor.
Bu gün size emekli Sayıştay denetçisi Ali İhsan Saner’in kitabından söz edeceğim.
“ Devletin Rantı Deniz” (iletişim yayınları)
Ben bu kitabı yeni okudum. Böyle bir kitap başka ülkelerde yayınlansa ses getirir, ortalığı ayağa kaldırır. Bizde ise maalesef kaynamış gitmiş. Lütfen bulursanız okuyun ve her gün gözlerimizin önünde yaşanan nice kamu arazisi vurgununu, buralardan sağlanan inanılmaz rantların bir bölümünü somut örneklerle görün.
Biliyorsunuz, Sayıştay Anayasa da yer alan bir kuruluş. Ama ne acıdır ki bazı Sayıştay mensupları bile bu furyadan paylarına düşeni almışlar, malı götürmüşler, Şimdi gelelim Saner’in kitabında anlatılanlara.
Sayıştay’da 1994 yılında “ Kamu Taşınmaz Malları İnceleme Ekibi” kuruluyor ve başına kitabın yazarı, 25 yıllık meslek yaşamı olan Ali İhsan Saner getiriliyor. Ekip ciddi bir araştırmaya girişiyor. Türkiye’de böyle bir çalışma ilk- ve son kez yapılıyor.
Ekip çalışmaya başlıyor, belgeler toplanıyor, raporlar düzenleniyor. Pek çok kamu arazisi vurgunu irdeleniyor. Bulunan yağmalarda suç unsuruna raslananlar savcılığa, bir bölümü de TBMM Başkanlığı’na gönderilecek ve Türkiye’de ilk kez korkunç bir vurgun süreci açığa çıkarılacak!!!
Çalışmalarından hiçbir sonuç alamayan,üstelik raporları hasıraltı edilen Saner emekliliğini isteyip bu kitabı yazıyor. Tekrar ediyorum. Böyle bir kitap başka bir ülkede yazılmış olsa,kıyametler kopar. Bizde ise kimseden tık yok!
Kitabın ana başlıkları şunlar:
Hazine ve kamu arazilerini yağma etmenin temel nedeni, zenginleşmenin en kolay yolu. AOÇ nasıl yok oldu? Ballı milletvekili kooperatifi. Ankara Batıkent’in üç şanlı kooperatifi. Atakule niçin ve nasıl satıldı? Vakıf üniversiteleri, Bilkent Üniversitesinin zenginliği nereden geliyor? Üniversite vakıfları ve dernekleri, İstanbul Belediyesinde neler oluyor?
AOÇ nasıl yağma edildi. Atakule kimlere peşkeş çekildi? Bazı spor kulüplerimiz bu arazi yağmasından nasıl yararlandı? Hepsi bu kitapta!
Saner kitabında şu sonuçlara varıyor:
“ Yağmanın elebaşıları dörtlü ittifaktır. Birinci grup, yağmayı doğrudan gerçekleştirenler. Karşımıza kimi zaman masum gecekonducu, otoparkçı, barakada işi yapan  esnaf, çiftçi, kimi zaman şirket, dernek, vakıf, kooperatif kimlikli yasal kuruluşlar olarak çıkarlar.
İkinci grupta mafya var. Yağmayı bazen kendi yapıyor, yağmaladığı yerleri kendi işletiyor, kiralıyor veya satıyor. Bazen de birinci gruptaki yağmacıları örgütlüyor, elde edilen ranttan payını alıyor. Mafya yalın kimliği ile ortaya çıkabildiği gibi, emlakçı, dernek yönetici, muhtar, belediye meclisi üyesi gibi resmi sıfatlarla da karşımıza çıkabiliyor.
Üçüncü grup politikacılardan oluşuyor. Aslında onlar grupların üzerinde düşünülebilir. Çünkü politikacının bilgisi ve isteği dışında devlet malının yağmalanması, ufak tefek bireysel olaylar dışında neredeyse olanaksız.
Dördüncü grup ise politikaya bulaşmış bürokratlardan oluşuyor. Bunlar genelde üst-düzey bürokratlar. Bürokraside belli bir yere gelebilmek için ya baştan beri politikanının içinde olacaksınız, ya da politikacıya ilerisi için umut vereceksiniz. Bu kişiler yetkili makamlara geldiğinde, artık politikacı ile işbirliği yapmak zorunda. Çünkü o göreve yeterliği nedeniyle gelmediği anda gideceğini çok iyi bilir. Bürokrasinin bu kesiminin görevi hazine arazisi yağmasını kılıfına uydurmak, hatta gerekirse yağmayı planlamaktır.
Yukarıda saydığımız dört grubun ortak noktalarından ilki maddi ve politik çıkar, diğeri ise yasa tanımazlıktır. Kalın sağlıcakla!
 
trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde