CUMHURİYET devrimlerinden biri olan şapka devrimi,çıkarılan yasayla 25 Kasım 1925 günü yürürlüğe girmişti.Devrimin 92 yılı öncesinden bu güne dek her yıl sade törenlerle kutlanırdı.İnşallah bu yıl da kutlanması gerekir.

Ancak bazı medya ve basın organları ise bu konuda değişik yalanlarla bu konuyu saptırma yolunda.

Şöyle başlık atıyorlardı; “ Atatürk’ün şapkasını takan yok”

Güya Atatürk ve onun devrimleriyle alay ediliyorlardı! Ederler elbette.Cumhuriyet’in savcıları bu gibi haberleri soruşturma konusu yapma zahmetine bile katlanmazsa,Atatürk’ü sevmeyen kesim doğal olarak bu yayınları yapacaktır.

Şapka devrimi,bunların sürekli işlediği ve her konuda olduğu gibi inanılmaz yalanlarla piyasaya sürdüğü örneklerden sadece biridir.

Şapka devrimi,Cumhuriyet devrimlerinden sadece biridir ve Cumhuriyet karşıtı kesiminin iddia ettiği gibi,insanlara şapka giymeyi emreden bir yanı yoktur.

Bu amaç,fes,sarık gibi dinsel başlıkları söküp atmaktır ve bu yapılmıştır.Bu aletler yasaklanmıştır.

Gelenekler uyarınca,o yıllarda sokakta başı açık gezmek,toplumda ayıp karşılanırdı.Eski fotoğraflara bakınız,resim çektiren erkeklerin bile başlarında mutlaka bir şey vardır.Sokağa başı açık çıkılmazdı.Şapka devrimi iki seçenek getirdi.

1/Fes ve sarık yasaklanmıştır.Giyeceksen şapka veya kasket giyersin.

2/Ya da sokakta başın açık gezersin

Hadise budur.Şapka devrimi insanlara şapka giyme zorunluluğu getirmedi.Yönetim tarafından üniforma olarak getirilmedi.yeni bir put yaratılmadı.Bunu söyleyen ya yalancıdır,ya cahildir.

Cumhuriyet karşıtı basınlar yaptığı yalan haberlerle şapka devrimine direnenlerin idam edildiğini,bunlardan birisi de İskilipli Atıf Hoca imiş.

İskilipli Atıf Hocanın İstiklal mahkemesi tarafından idam edildiği doğrudur ama olayın özü şudur;

İskilipli Atıf hoca bir din adamı.1909 yılında patlayan 31 Mart  ön saflarda rol oynadı.Osmanlı döneminde kurulan askeri mahkemede yargılandı ve suçlu bulundu.5 yıl hapis cezası alan Atıf cezasını Sinop cezaevinde tamamlayıp çıktı.milli mücadelede bastırdığı  broşürlerde Yunun ordusu lehine,kuvayı milliye aleyhine ifadelerde bulundu ve gıyabında yargılanıp idam cezası aldı.Ancak 3 mart 1924 tarihli af yasasından yararlanıp kurtuldu.

Şapka kanunu çıktığında,yeniden bir broşür hazırlayıp insanları ayaklanmaya çağırdı.Broşürün adı”Frenk mukallitliği” idi.Halkı kışkırttılar.

Gerçekten de ,Şapka kanunu sonrasında yurdun çeşitli yerlerinde küçük çaplı isyanlar çıktı.Rize,Giresun,Malatya.Erzurum gibi kentlerde cumhuriyet karşıtı kişiler hükümet konaklarını basıp görevlileri öldürdü.

“ Şapka gavur icadıdır,Şapka giyeni vurun” o tarihlerde Erzurum’da Divanı-ı Harp kuruldu,sekiz isyancı idam edildi.İskilipli Atıf hoca,Ankara İstiklal mahkemesinde “ Şapkayı bahane edip halkı isyana kışkırtmaktan” yargılandı.Bu duruşmanın tutanakları bile kitap olarak yayınlandı.Atıfla birlikte aynı suçtan aynı mahkemede yargılanan Tahir-ül Mevlevi ve diğerleri niçin asılmadı?bazıları niçin beraat etti?Bu sorulara yanıt veremezler ama İstiklal mahkemelerini “ kasap dükkanı” olarak göstermeye kalkışırlar.Oysa o mahkemeler,İstiklal harbinin ve Türk devriminin onur anıtlarıdır.

Kalın sağlıcakla!