25 Nisan 2024

ZEYTİNDE MARKALAŞMAYI KONUŞACAĞIMIZA NELERLE UĞRAŞIYORUZ?

  • PDF
ZEYTİNCİLİK  Kanunu 6 kez değiştirilmek istendi ama kamuoyundan yükselen tepkiler nedeniyle vaçgeçildi.Bu 7’inci deneme oldu.Neyse ki yine vaçgeçildi.
Elbette komisyona geri çekilmesi yarın tekrar önümüze çıkmayacağının garantisi değil.O yüzden şu “ kamu yararı” meselesini tartışmaya açmakta yarar var.
Kanunda yapılmak istenen değişiklik zeytinlik sahalarını bakanlıklarca kamu yararı kararı alınan yatırımlara açmıştı.
Yani kalitesiz linyit kömürünü çıkarmak için misal,zeytinlik sahalar ortadan kaldırılmasa bile,diplerine yapılan sanayi tesisleri ekosistemi zehirleyecek,zeytin ağaçlarını yavaş yavaş öldürecekti.
Bu yasayı çıkarmak isteyenler aynı zamanda,verdikleri desteklerle zeytin ağacı sayısını 90 milyondan 173 milyona çıkaranlardı.Zeytin ağacı sayısındaki bu muazzam artış Ak parti hükümetleri döneminde gerçekleşmişti.
Bu ne yaman çelişkiydi?
Zeytinin nasıl bir ekonomi yarattığını anlamak için Türkiye Gıda ve İçecek sanayisi dernekler federasyonu’nun rakamlarına bir bakalım.
Türkiye,1 Kasım 2016-31 Mayıs 2017 döneminde 28 bin 710 ton zeytinyağı ihracatı karşılığı 106 milyon 955 bin dolar döviz elde etti.
Bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla zeytinyağı ihracatı miktar bazında yüzde 417 artış gösterdi.1 Ekim 2016-31 Mayıs 2017 döneminde sofralık zeytinyağı ihracatı karşılığında  ise 81 milyon 834 bin dolar döviz elde edildi.
Türkiye’de zeytincilikten  geçinen 500 bin aile var.Yani bu sektörden ekmek yiyen birkaç milyon insandan söz ediyoruz.
Eğer bir kamu yararından söz ediyorsak hiç şüphesiz bu toprağın altından değil,üstündedir.Toprağın üstünde bir tesis formunda da değil,zeytin ağacının ta kendisidir.
 Bu topraklarda zeytin ağacına sadece maddi değer olarak da bakamayız.İnsanımızın zeytin ağacıyla duygusal bağları vardır.Zeytin ağacına sadece ağaç olarak da bakamayız.Bin yıldan fazla yaşayan,öldü sanırken yaprak veren ağaca sadece bir ağaç diye bakılabilir mi hiç?
Tevrat’tan İncil’e ve Kuran’a kutsal kitapların tümünde sözü edilen,yıllardır topraklarımızı vatanı bilmiş zeytin ağacı elbette sanayi tesisinden daha değerlidir.bunu sorgulamak dahi abestir.
Tüm bu sebeplerden ötürü,bir siyasi parti-iktidar dahi olsa kamuoyunu detaylı bir şekilde bilgilendirip ikna etmeden,sektör temsilcilerine,STK’lara danışmadan kafasına göre zeytinle ilgili yasa yapıp geçiremez.
Çünkü bu toplum bilir ki,hem sağlıklı beslenme hem de yarattığı büyük ekenomik değer açısından zeytin sahip çıkılması gereken temel stratejik tarım ürünlerinden birisidir.
 Bakın,dünyadaki zeytinyağı üretiminin yüzde 70’ini sağlayan İspanya ve İtalya son yıllarda iklim değişikliği ve zeytin ağacı hastalıklarıyla boğuşuyor.
İtalya,zeytin sineği ve bakteriler yüzünden zeytin üretiminde 3’üncü sıraya düştü.İspanya’da  aşırı kuraklık nedeniyle zeytinyağı üretimi son 156 yılın en düşük seviyelerine indi.
Böyle bir ortamda, sanayi tesislerini zeytinliklere yeğlemek akıl tutulmasıdır.
Bizim yapmamız gerekn,dünya haritasını önümüze koyup dünyanın gıda ihtiyacını doğru analiz etmekbu analize göre, hangi ürünlerde avantajlı olduğumuzu saptamak –ki zeytin bunlardan biri ve bu saptamaya göre de üretim politikasını belirlemek.
Kalın sağlıcakla!
 
trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde