28 Nisan 2024

TERÖR VE SİYASET

  • PDF
ŞEHİTLER Tepesine bitmeyen ziyaretler,her kesimden insanın teröre karşı gösterdiği aktif hassasiyet terörle mücadelenin en önemli unsurudur.Terörün genel amaçlarından biri en azından yılgın bir toplum yaratarak moralleri  bozmaktır.çok şükür bizde,tam aksine,teröre karşı aktif bir duruş var.
  Bir organizasyon,bir kampanya olmadığı halde,Şehitler Tepesi’ni her gün binlerce insan ziyaret ediyor.
  Şehit ailelerine yardım kampanyaları düzenleniyor.Siyaset bu beraberliği,bu ruhu bozmaktan sakınmalıdır.Böyle bir ortamda” Halifemizi seçelim” hezeyanı,Alevileri rencide edecek delilikleri kararlılıkla reddedilmelidir.İslami duyguları,laik hassasiyetleri,Atatürk Lozan,Osmanlı gibi konulardaki gerilimleri kaşımaktan dikkatle sakınmalıyız.Kürt vatandaşlarımız olduğunu da hiç unutmamalıyız.
   PKK 11. Temmuz 2015’te “ çatışmasızlık sona erdi” diye ilan ederek terörü başlatmış,devlet de 25 Temmuz’da operasyonlara başlamıştı.
  “ Çözüm süreci” döneminde PKK’nın hendek ve barikatlarlarla,sokaklarda terör örgütlenmesiyle “ Türkiye’yi Suriyeleştirme” hazırlığı görüldü.Terör ve operasyonlar devam ederken HDP 1 Kasım seçimlerinde 6 milyon oy aldı.İzleyen aylarda Kürt vatandaşlarımız  çok mağdur oldu,PKK da PYD de prestij kaybetti.Fakat bir terör örgütünün militan devşirmesi için dar tabanlar da yeterli olabiliyor maalesef.PKK otuz yıldır terör yapıyor.Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ “ dağa çıkmalar önlenemiyor”diye yakınırken PKK partileri 3-4 milyon oy alıyordu.
     PKK’nın Irak ve Suriye’deki gelişmelerden yararlanması,ABD’nin PYD’ye silah vermesi,Rusya’nın Moskova’da PKK ve PYD bürolarını açması,İran’ın PKK ile ilişkileri,PKK’ya bağlı derneklerin Avrupada’ki örgütlenmesi gibi faktörler de dikkate alındığında karşımızda nasıl bir tehdidin bulunduğu görülür.
     Buna karşı içimizdeki kararlı duruşun,son derece kararlı olduğu fakat yetmeyeceği,çok etkili ve ustaca bir diploması yürütmek gerektiği de açıktır.
     Bu noktada hem terörün tabanını daraltmada  hemde diplomaside “ demokrasi” önemli bir faktördür.
     HDP Diyarbakır Milletvekili Altan TAN PKK çizgisinden  değil,merhum Aydın Menderes’in muhafazakar çizgisinden gelen birikimli bir politikacıdır.Altan Tan bir yıl önce Ahmet Hakan’a yaptığı açıklamada ,HDP’nin şu üç hususta karar vermesi gerektiğini söylemişti.özetle;
     1/Savaş mı ,barış mı?...2/Bloku mu,Ortadoğu mu?...3/Demokratik Yol mu, şiddet mi?( Hürriyet 2 Eylül 2015)Tabiki Altan TAN barışçı yolları,Batılı demokrasiyi,,demokratik metotları savunuyor.
     Fakat 6 milyon oy alan HDP maalesef bu üç konuda da hep ikircikli davrandı.Batı da demokrasi propagandası yaptı fakat içeride Stalin-Kaddafi karması,tam bir Ortadoğu despotizmi olan “KCK Sözleşmesi”ne sözde bile karşı çıkmadı.Katliam eylemlerinden bazılarını kınasa bile PKK’ya toz kondurmadı.
     Türkiye ve Ortadoğuda bir realite olan Kürt hareketinin totaliter ve PKK’nın despotik güdümünde olması Kürt ve Türk tüm vatandaşlarımıza kan ve gözyaşından başka bir şey vermiyor.
     Toplumu Ortadoğu’ya çekiyor.
     Kürt aydınları,işadamları,esnaf ve sanatkar kuruluşları PKK’nın eylemlerini net olarak kınayabiliyor.Bu sosyolojik olgu siyasi bir potansiyele dönüşebilmeli,Kürt hareketi batılı demokrasiyi benimseyerek PKK tahakkümüne karşı tavır alabilmelidir.Türkiye de diplomasisiyle  ve iç savaş iklimiyle böyle bir gelişmeyi teşvik etmeli,PKK’nın tecrit edilmesinin yollarını bulabilmelidir.Kalın Sağlıcakla!
 
trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde