BATTI BATIYOR

CHP’de ön seçimlerin ivme yaptığı rüzgârın üstüne, parti programının içeriğindeki zenginlik seçmenlerinin ve yurttaşların umudu oldu.

Bir korku imparatorluğunun sonuna yaklaşmanın heyecanını hep birlikte duyumsuyoruz. Öte yandan iktidarda olmanın nimetlerinden uzaklaşmanın verdiği ıstırap AKP’de gerginlik yarattı. Baştan beri kendi çukurunu kazan bu ilkel anlayışın çırpınışları ülkemiz açısından acı bir deneyim olacaktır.

Mustafa Kemal’in ve O’na inanmış silah arkadaşlarının kurduğu bu cumhuriyetin ve kazanımlarının her fırsatta karşısında olduğunu belirtmekten kaçınmayan iktidar partisinin ömrünün bu kadar sürmesi bile acıdır. Genç bir cumhuriyetiz. Ancak iletişimin ışık hızında sağlandığı yer küremizde olup biten tüm değişkenlerin anında algılandığı bir ortamda böylesine ilkel ve çürük bir yapılanmanın devamı ne kadar sürecekti? Evet, onlar için hala bir umut var! Henüz seçimler yapılmadığı gibi sonuçlar da belli değil. Belli olan sonun başlangıcının başladığıdır.

Bir kütle düşerken hep aynı hızda seyretmez. Düşüş hızını belirleyen faktörler vardır. Kendi ağırlığının verdiği olumsuzluğun yanında itilmeden dolayı aldığı tepki sonucu ulaştığı hız, ömrünü tamamlayacaktır. AKP düşerken üstüne yediği bu tekmenin arkasındaki acıyı ne kadar duyumsuyor bilemiyorum. Bilinen odur ki demokrasinin, dolayısıyla halkının tercihi sonucu dışlanması, mağduriyet oyununun da sonu olacaktır.

Bize yansıyan, iletişim hızının verdiği, çağımızın getirdiği olanaklardan yararlanarak, yöneticilerin, tümünün değilse de çoğunlukla takip ettiğimiz olumlu olumsuz yaptırımları ve icraatlarıdır.  Ne var ki takibimizin sınırları bize yansıyanlar kadardır. Bu icraatları ancak yaşadıklarımızla birlikte basın, yayın aracılığıyla öğrenmekteyiz. Ya yansımayanlar! İşte düşüşü engelleyen hatta hızını kesen faktörlerin başında bu olgu geliyor.

 Ancak gem azıya alınmış durumda! Halkımız deneme yanılma yoluyla da olsa gerçeği görmüştür. Yalanların ve riyakârlığın açığa çıktığı bu ortamda iktidar partisi ömrünü tamamlamış, hesabını verecek konuma gelmiştir. Aşamanın bu kısmında Ana Muhalefet Partisinin ne kadar rolü olmuştur, tartışılır mı?

Göz ardı edemeyeceğimiz gerçeklerin başında, Başta CHP olmak üzere diğer muhalefet partilerinin sesinin kısılmaya çalışılmasıdır. Bu sansür, sansür edilemez basının bizzat kendisi tarafından icra edilmesi ise tam bir utançtır. Buna rağmen sokaktaki ve ekonomideki çıkmazı CHP gözler önüne sermeyi başarmış, dahası kamuoyuna açıkladığı projeleriyle ne yapılması gerektiğini de vurgulamıştır.

Rüzgâr AKP için ters esmeye çoktandır başlamış olsa da artık gemisi su almaya başladı. Heybeti, hantallığını göstermemesi çekim merkezi olmuştu.