AĞRI DAĞI EFSANESİ

       Ağrı Dağının iki önemli efsanesi vardır. Birincisi Nuh Peygamberimizin “Nuh Tufanında” kullanılan gemisinin bu dağda olduğu söylenir. İkincisi bu yıl kaybettiğimiz ünlü yazarımız Yaşar Kemal’in “Ağrı Dağı Efsanesi” isimli romanıdır. Özetle romanın kahramanı “Ahmet, İshak Paşa Sarayı’nda oturan Beyazıt Paşası Mahmut Han’ın kızı Gülşah’ı sever. Ama yörenin töreleri çok önemli engeller teşkil eder. Efsane, Ahmet’in dağda bir deprem yüzünden, yamaçtaki Küp Gölü’nün derinliklerinde yitip gitmesi ile mutsuz ve acılı sonla biter.” Roman, bir film ve bir opera eserinde de yaşatılmıştır.

      Ağrı’nın Diyadin ilçesinde geçen hafta korkunç bir olay hayata geçti. İddiaya göre askerlerimiz ile teröristler bilinçli olarak karşı karşıya getirilerek bir provokasyon sahnelendi. Sonrasında ise her olayda olduğu gibi açıklamalar, açıklamalar ve kurumların kendilerini aklama çabalarını medyadan izledik. İçlerinde ne istersen var. Olay öncesi İçişleri eski Bakanı ile Ağrı Valisinin telefon da konuştukları iddialarını mı istersiniz, olay sonrası devlet kurumlarının birbirleriyle çelişen açıklamalarını mı istersiniz, yoksa olaylarla ilgili basına servis edilen fotoğrafları mı istersiniz, ölü sayısının bile farklı söylendiğini mi istersiniz, aklım karıştı gitti.

Bana göre en sağduyulu açıklama ise Genelkurmay Başkanlığının “Askerlerimize yardım eden halka teşekkür” etmesidir. Yine “İç Güvenlik Yasasının” muhalefetin bütün direnişlerine rağmen TBMM’den geçirilerek uygulamaya konulması tehlikelerinin de hayata geçtiğinin önemli ve ilk kanıtı olarak hafızalarımızda kalacaktır.

Geçen hafta Ağrı ilimizin düşman işgalinden kurtuluşunun 97. yıldönümü törenlerle kutlandı. 97 yıl önceki övünçlerimiz ile birde şu günlerdeki sıkıntılarımıza bakın.  Kadersiz Ağrı ilimizin kurtuluşu yine de hayırlı olsun.

       Nisan aylarının bu ilimizde ayrı bir önemi var. Şehrin kurtuluşu Nisanda, Osmanlı-Rus savaşlarında Ruslar tarafından bölgeye yerleştirilen Ermenilerin iddia ettikleri soykırım Nisanda, Papanın dinden çıkıp tarihçi olması ve Avrupa Parlamentosunun “Sözde Ermeni soykırımı tasarısını” kabul etmesi ile Diyadin olayları da Nisanda. İyi ki CHP’den seçilip de AKP’ye geçen müteahhit milletvekili Cemal Kaya, Temmuz ayında dönek oldu da Nisan ayının büyüsünü bir nebze bozdu! Bu kabahatlerin hepsini Ahmet ile Gülşah’a yüklemek yerine, birazda İshakpaşa Sarayındaki Beyazıt paşasının Mahmut Hanı’nda aramalıyız

.

        İşte size “Üçüncü Ağrı Dağı Efsanesi” olmaya en yakın olaylar. Kulağım sizde olacak, Ses ver 04 Ağrı ses! Ama olayları iç siyaset malzemesi olarak kullanma ve sakın küfretme.