KAZANIMLAR!

Salı, 14 Mart 2023

           Yirmi bir yıldan beri yönetenlerin çoğu kararlarını beğenmedik. Daha iyi ya da doğru yapmaları için dikkate almasalar bile yapıcı eleştirilerde bulunduk derken biz ışığı, onlar da yolun sonunu görmeye başladı.

          Hata insan içindir ve herkes yapabilir. Ancak hatalardan ders çıkarılmadı, kişisel çıkarları için bilerek yapanlar sonucuna katlanmadı ve devleti zarara uğratanlar da koruma altına alındı.!. Bunların sayısız örneklerini yaşadık ve toplumu da en çok bizim yandaşımız, bizim düşüncemizden vs gibi kayırmalar rahatsız etti. Çünkü zamanında topluma üç “Y” (Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar) ı kaldıracağız sözünü vermişlerdi. Hiç birisi kalkmadığı gibi hepsi de hükümet oldukları yıla göre çoğalarak arttı. Diğer bir deyimle “patladı gitti.”

           Bu kadar yanlışın yanında toplumun bazı kazanımları oldu. Örnek istiyorsanız okumaya devam edebilirsiniz.!

           Daha önceden hiç yapmadığımız “kader planı” nın varlığını öğrendik.!

           Maden ocaklarında ölenler için “güzel öldüler” ifadesiyle ölümün güzelliğini fark ettik.!

           Yerde insan tekmeleyenlerin ve “Cuma günleri sallıyorum bir bakara makara” diyerek ayetle dalga geçenlerin yurt dışına büyük elçi ve ataşe olarak ödüllendirildiklerine dünya, gezi olaylarında camide içki içmediler deyip doğru konuşan din görevlisinin yerinin değiştiğine ise biz tanık olduk.!

           Bakanlığına ürün satan bakanın görevinden soruşturmayla değil, teşekkür edilerek alındığını yaşadık.!

           Yapılan her büyük yanlış ve hatadan sonra ya kandırıldım ya da helallik istendiğinde her şeyin sil baştan sıfırlandığına inanır olduk.!

           Hayırsever dedikleri işadamının çokça rüşvet dağıttıktan sonra ABD’de cezaevinden itirafçı olarak kurtulduğuna ve rüşvet listesinin ramazan imsakiyesinden daha büyük olduğuna tanık olduk.!

            Siyasi seviyesizliğin daniskasını görerek, kendileri gibi düşünmeyen herkese FETÖ iltisaklı, terörist, vatan haini, zillet ... gibi aşağılık ünvanlar verildiğini öğrendik.!

            Onarılması zaman alacak ve büyük yıkımlara neden olan ahlak çöküntüsüne tavan yaptırdıktan sonra çağdaş eğitim ve bilimden uzaklaşarak dini siyasetin tam da merkezine yerleştirdiklerinin sancılarını çekmeye başladık.

             “Nereden nereyeee” ve “durmak yok yola devam”  sloganlarını son zamanlarda tehditkar bir şekilde “Not ediyoruz” a dönüştürdüklerini esefle izledik.!

              Ulusal yardım kuruluşu Kızılay, kutsal görevini bırakarak küresel tüccarlığa soyundu. Depremde bile çadırdan başlayarak para eden buldukları her metayı satmaya başladılar. Kanımızı bile sattıkları için artık Kızılay’a “kanımız canımız” diyemez hale geldik.!

              Müsrifin adının “itibardan tasarruf olmaz” şeklinde değiştiğini öğrendik. Yaaa neler öğrenmişiz neler....!

              Toplumun farklı düşünenleri ile hemen her kesimden insanları kitlesel halde  Atatürk’ün büyük bir insan, hatta esas dünya lideri olduğunu bunları tanıyınca ve icratlarını yaşayınca öğrendiler. Bu büyük kazanımda emekleri inkar edilemez.!

              Diğer bir kazanım ise; Cumhuriyetin kuruluşundan beri silahlı kuvvetlerin üzerine yüklenerek adeta onların göreviymiş gibi üzerine farz kılınan demokrasi bekçiliğine edindiğimiz dersler, çekilen çileler sonucu nihayet sahip çıkmaya başladık. Ordunun ülke ve halkın güvenliğini, halkın da demokrasiyi geliştirmesi gerektiğini acı deneyimler sonucu geç de olsa öğrendik.

             Bir nusibet bin nasihatten iyidir” atasözünü özümsedikçe olanlarda ampulün loş ışığından faydalanmadık diyemeyiz.!

              Depremde enkaz altında kalanların mecaz olarak vatandaş ile binalar olmadığını, yönetimin enkaz altında kaldığını öğrendik. Bunu doğrularcasına İçişleri bakanının bölgeye otuz altıncı günde bile terlik, giyecek ve kahvaltılık istemesiyle:

               AKP’nin enkazdan bir türlü çıkamadığına ve kendilerini devlet yerine koyduklarından üzülerek ve çaresizce devletin çöküşüne tanık olduk.