STADYUM

          Geçen hafta oynanan maçlarda seyircilerin “hükümet istifa” diye tezahürat yapması futbolun yanına yeni seyirler ve transferler eklemeye başladı.! Ne seyir ama tam bir komedi.!

          Daha önceden “Çarşı Grubu Beşiktaş'ın gür ve cesur sesidir. Çarşı haksızlığa gelmez, yalana boyun eğmez. Çarşı centilmendir, siyasi faulleri kabul etmez” ifadelerini kullanmış ve  “Beşiktaş gönüllerde yanan meşaledir; Beşiktaş, siyah beyaz renklerinde tarihi ve milli hatırayı yaşatan sporun klas ve kaliteli yüzüdür.” Gibi bir sürü övgü dolu ifadeler kullanan Devlet Bahçeli, ara transfer bitmesine az bir zaman kala Karagümrük’e transfer olduğunu açıkladı. Ancak BJK’lı traraftarların bu beklenmedik transfere üzülmediği gibi daha erken gitseydi keşke gibi duygularını hissettik. Milli bir sağ açığı bedava transfer eden takımın da mutlu  olup olmadığını bilemiyoruz.!

          Daha önce Ak Takımın alt yapısında oynamış ve bu takımın ekmeğini yeyip gönül verenler ise bu tezahürat ile küplere binerek adeta delirdiler. Kaptanları gibi küfüre varan ağızları ve hakaret içeren dilleriyle sahalara inerek kinlerini döküp, nefretlerinden penaltı ve kırmızı kart beklediler.Sonuçta deplasman seyircisine kırmızı kartı gösterdiler.!

          Ak sporun yöneticilerinden Spor bakanı, seyirci olmayacaksa devasa statlar ne olacak diyeceğine, “maksatlı provokasyon” diyerek mecburen tribünlere oynadı ve seyircisiz dönem kısmen başlayarak sporda da hukuksuzluk dönemi atağa kalktı.!

          Sürekli küme düşmemek için oynayan Ak İzmir’in ikinci kaptanıysa durdurulamadı ve “Paralı köpekler, satılmış şerefsizler. Sizin için güneş doğmayacak” gibi centilmenlik dışı konuşmalar yaptı. Sanırım bunu duyan herkes “kötü söz sahibinindir” diyerek ikinci kaptanın kesinlikle yağcılık yaptığını düşünerek  ve “hadi ordan ulan…” lafını da dikkate almadıkları gibi:

          “İzmir’in dağlarında çiçekler açar.

          Altın güneş orda sırmalar saçar” marşını söylemeye devam ettiler. Biz kuzeylilerde bu marşa sevinçle iştirak ettik.

          Ancak Ak Takımın saldırıları özellikle sağ taraftan devam etti.

          Meydanlara fırlatılan ve kara çayın anavatanı Rize’de sahaya inerek, “uşaklar, foseptik fareleri ve lejyonerler. Sizi devletimiz de milletimiz de affetmeyecektir” diyerek hakaret maçındaki yerini alnak zorundaydı. Çünkü orası büyük kaptanın memleketi, kendisi de büyük kamu işlerinin müteahiti olduğundan kendi çıkarlarına kırmızı kart gösterecek değildi ya.!

          Hakaretlerin çoğu hükümetten iş almak, seçimlerde sıra kapmak için bile olsa değermiydi ülkenin acılı günlerinde kalp kırarak ayrışmaya. Spor centilmenlik ister ama siz kaba ve küstahsınız. Sizin mızıkçılığınız, küfürünüz hiç bitmez mi.? Yoksa siz hakaretin ansiklopedisini mi yazacaksınız.?

          Kimseyi kırıp dökmeden bizim Ordulu gibi açıktan ayak yalayın olsun bitsin.! Niçin insanlara hakaret ve tehdit savuruyorsunuz.?

          Ege İzmir’den, Karadeniz Rize’den köpürürken Erciyes’ten içine taş koyularak sıkılmış kartopu atışı başladı.! Akabinde Alanya’dan diğerlerine göre daha edepli kınama geldi diyerek kendimizi avuturken sıra bilim adamlarına geldi.  Jeofizik profesörü ve deprem uzmanı Ahmet Ercan kırmızı kartla atılarak ülkede deprem bilimciye iş yok, karakolda iş çok denildi.! Gülermisin, ağlarmısın.?

         Son dakikalarda Karagümrük’lü Elbistan’da depremzedelere bir patladı, pir patladı ve seslerinin kesilmesini istedi. Kapalı gişe oynanan maçların bundan sonra kapalı kapılar ardında oynanması mafya ağzıyla istendi. Uzun yıllardır bu kapılar ardında çok oyunlar oynanmadı mı.? Ancak bu oyunların ülkemize bedeli ağır, sonuçları acı oldu.

         Millet ittifakı ortakları cumhurbaşkanı adayını açıklayarak sahip oldukları bilgi, beceri ve güçlerini  başkalarını etkilemek için değil, insanlara aşılamak ve ülke yararına kullanacakları sözüyle devam kararı aldı.

         Biz de sporsever olarak bundan sonra Ak Sporun centilmenlik dışı oyunlarına karşılık vereceğiz ya da stadyum dışından yönetim istifa diyeceğiz.!