25 Nisan 2024

KUTSAL AYAKLAR

  • PDF

     Geçen haftadan beri ülkemizde bir kelime gündeme oturdu. Kullanılan yalama kelimesi T.D.K’ya göre; Bir şeyin üzerinden dilini sürüp geçirmek. Dilini gezdirerek bir şeyin üzerindekini almak. Bir nesnenin diğerini sıyırarak, dokunarak geçmesi gibi anlamları var. “Ekonomik krizler bizi teğet geçti” derken yalama günlere geldiğimiz gibi.!

     Hemşehrimiz AKP’li vekil Şenel Yediyıldız: “Tayyip ağabeye ihaneti bırak, sırtımızda taşımamız lazım, ayakkabısını elimizle yalamamız lazım” ifadelerini kullanmıştı. Kelimenin içeriğinden çok kelimeyi kullanan kişinin toplumdaki durumu ilginç. Statüsü yüksek ve protokolde üst sıralarda. Bırakın milletvekilliğini doktorluk mesleği ve yaşı gereği belirli bir olgunluğa erişmiş insanların minnet borcu olarak ya da gelecek beklentisiyle bu kelimeyi kullanıp yağcılık yapması nasıl bir toplumda ve kimler tarafından yönetildiğimizin resmidir.

     Vekilin yağcılık söylemiye eski başbakanlardan Binali Yıldırım’ın oğlunun Erzurum’da devlet erkanının yanındaki “çayıra serdim postu” gibi yayılması devlet itibarının yerlerde olduğunun göstergesidir. İtibarın tasarrufunu konuşanlar devletin itibarını hiç düşünmediler. Öyle vekillerin çok olduğu bir siyasi grup tarafından ve devletle ilgisi olmayan Venezuela’ya kit taşıyıcıları! gibi itibarlı siyasi yandaşlar yüzünden yönetilemiyoruz sadece idare ediliyoruz. Ülkemizin temel sorunlarından birisi devletin itibarını kaybetmesi değil mi.?

     Sonra da özür diledi. Buna da tükürdüğünü yalamak denir. Özüründe söylediği gibi sürçülisan falan değil. Vekil bu sözleri özümseyerek söyledi. Biat kültürünün beyine yerleşmiş halleridir bu söylem. Yaptığın Hekimlik Yemininin sonunda geçen “Kararlılıkla, özgürce ve onurum üzerine” ifadesindeki kararlılık ile özgürlüğü yok saydığın kişisel durumundur. Ancak Ordulular ve seçmenlerin ile TBMM’nin onurunu da rencide ettiğin toplumsal durumundur haberin olsun vekil bey.!

     Aslında kişileri bu yollara iten nedenlerden biri parti içi demokrasinin işlememesi ya da hiç olmaması durumudur. Biz seçmen olarak parti genel merkezlerinde ve genellikle de kapalı kapılar ardında yapılan listeleri onaylıyoruz. Çoğu zamanda oy kullanan elimize kötü laflar söyleyerek oy verdiğimiz olmuştur. Şöyle gümbür gümbür ön seçimle sıralamayı üyeler yapsa, hangi vekil genel başkanı huzurunda el pençe durur ve yağcılık yapar.? İşte o zaman halkın önünde saygılı ve hak hukuk bilen, genel başkanın karşısında dik duran vekillerimiz olur.

     Yediyıldız’ın partisinin bırakın vekillerini, ilçe teşkilatlarını, hatta ilçe kadın kolları başkanını bile genel merkez belirlemiyor mu? Ne kadar doğru seçme seçilme hakkı, o kadar temsil. Malesef sistem böyle.! Tüzüğünde sosyal demokrat yazan partilerde arada bir ön seçim yaparak seçmenlerini oyalıyor. Hiç olmazsa onlar bari parti içi demokrasiyi ön seçimle tabana yayamaz mı?

     Vekilin bu söylemini Türk halkı, ironik de olsa Ordu’ya mal ederek hepimizi suç ortağı gibi gördü. Ancak Yediyıldız gibileri körü körüne destekleyerek yüreklendirenler de pek masum sayılmaz.

     Yakışmadı be doktor vekil.! Yukarıyı yağlamaktan aşağıdakilerin derdine yanıp ağlamayan hem de mürekkep yalamış vekillerle nereye kadar.? Tarihde görülmüştür ki önce liderine yağ çekenler, sonra da yağdan beslenen liderler sonunda avucunu yalamıştır.!

      Dondurma reklamlarının “fuhşiyatı” meşru gösterdiğini savunup, ahirette davacı olacağını söyeyenlerin korkusundan olsa gerek ayakkabı yalama devri başladı.!

     Merakım yalama işlemi ayak numarasına, ayakkabı rengine, yoksa sahibine göre mi yapılıyor.?

     Anlamadığım ayaklar mı, kutusu mu, yoksa içine doldurulanlar mı kutsal?

     Sonuç: İtibara dayalı statüden yoksun insanların bir kısmı kutularını doldururken, kimileri de yalamaya devam eder.!

     Ayakların baş, başların ayak olduğu yerde yalamaların varlığı normaldir ve AKP döneminde ayakların ve ayakkabı kutularının kutsiyetine inanmaya başladım.!

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde