ÇİVİSİ ÇIKMIŞ

   Bir başı bozukluk, kargaşa, düzensizlik ve istikrarsızlık aldı başını dörtnala gidiyor.! Adalet, sağlık, eğitim, ekonomi, dış ilişkişler, insan ilişkileri ..... gibi aklınıza ne gelirse cumhuriyetin en kötü yönetimini yaşıyoruz. Olumsuzluklar arada sıradayı bırakarak devamlılık halini aldı.

   Küçük ama etkili ortak, market zincirleri hakkında suçlayıcı konuşma yapınca Gıda Parekendecileri Derneği başkanı da cevaben konuşuyor ve mafyanın tehditinden sonra istifa ediyor. Akabinde Ekmek Üreticileri Federasyonu Başkanı da devreye girerek istifa eden başkan için ağır kelimeler kullanıyor. Şerif dönemlerinin Amerikasına döndürülen bu ülkede hukuk yok mu? ya da Pensilya seviciler yönünü Teksas’a mı çevirdi.? Hukuk olsa anlı şanlı bir ilin valisi kentte miting ve gösteri yasağı olmasına rağmen AKP’nin mitingine izin verirken, Gelecek Partisi'nin miting için olan talebi rededip, devletin çivisini oynatır mı.?

   Özelleştirmek için aort damarını patlattığınız politikalar yüzünden devlet hastanelerindeki doktorlar özel sağlık kuruluşlarında geçinmeye ve karın doyurmaya başladı. Doktorların aslını yurt dışına kendi ellerimizle ve kendi sözlerimizle teslim ederken sahtelerini yaratmak zorunda kaldık.! Hastanelerde aylar sonra verilen randevudan memnunmusunuz.?

   Eğitime paslı çivi çakanlar; bu işin can damarı olan öğretmenleri kadrolu, sözleşmeli, ücretli olarak ayırdığınız yetmezmiş gibi şimdi de uzman ve başöğretmen olarak sınıflandırmaya başladınız. Acaba uzmanlık için farklı maaş ödemesi yapılmasaydı bu sınavlara kaç öğretmen girerdi.? Gönüllü eğitimi kendi düşünceniz gibi paraya çevirdiniz.

   Dün kendi kendinize düşman ilan ettiğiniz komşular ve diğer ülkelerle barışmak için kuliste verdiğiniz ödünler bilinmezken “komşularla sıfır sorunu” ingiliz çivisi haline getirdiniz. İç politikanın oya, dış politikanın paraya endekslenmesi gerçeğiyle mehteran bölüğü gibi yüksek sesli ve iki ileri bir geri giderek nakkareyle sorunları çözmeye çalıştınız. Mehteranın sesinin yetmediği yerde ise davul-zurnaya başvurup “bir gece ansızın gelebilirim” sloganıyla kuru gürültü yaptınız.!

   Muhalefet belediye başkanlarının hayati önem taşıyan projelerini onay makamında yıllarca bekleterek seçimin intikamını almak, kırık sandalyeye başkan oturtmak gibi basit işlerle uğraşmaktan ülkenin gerçek gündemini ıskalayıp, yönetim acizliği sergilerken maçoluğu da elden bırakmadınız.! Onaylanmayan o projelerle belediye sınırlarında yaşayanları da cezalandırdınız. Yetmedi, iş başvurusunda güvenlik soruşturması kendi sorumluluğunuzda olan çalışanları belediyelerde terörist istihdam ediyorlar diyerek şuçlayıp, kamu oyu önünda itibarsızlaştırmaya başladınız. Bütün bunları yaparken de 17-25 Aralıkları ve bugünlere FETÖ’yle beraber geldiğinizi siz unuttunuz ama biz unutmadık.

   AKP Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı, Şanlıurfa’da gençlerle buluşup İbrahim Tatlıses ile ”Urfalıyam Ezelden” türküsünü seslendiririrken çivi sökenleri kutlar gibiydiniz. Aynı gün Cumhuriyet Halk Partisi çıkan çivileri yeniden çakmak ve onların eğrilerini doğrultmak için İstanbul’da “İkinci Yüzyıla Çağrı” toplantısını yaparken, Türkiye’deki sorunlara dair yaklaşımını ve çözüm önerilerini kamuoyuyla paylaşıyordu.

  Paylaşımı yapan CHP’nin hocalarına çamur atarken “Ben bu ülkede daha çok cahil ve okumamış tahsilsiz kesimin ferasetine  güveniyorum” diyen yandaş profesörleriniz ise eski doktora öğrencisi olan öğretim üyesinin odasını basıp “Benim olacaksın, benimle evleneceksin, yoksa seni işsiz bırakırım” gibi tehditler savururken bilim yerine gericilikten nasiplendiğinizi de kanıtlamış oluyordu.. Ben ona “Mey biter saki kalır, her renk solar haki kalır. Diploma insanın cehlini alsa da, hamurunda varsa eşeklik baki kalır.” Diyen Fuzuli’yi okumasını öneriyorum.!

  Geçen yıl günah keçisi ilan edilerek depoları basılan soğan ve patates dağıtıcılarından sonra, sıra enflasyonu azdıran üç harfli zincir marketlere geldi.! Çünkü marketler üç harfli olarak anılırken “zam” kelimesinin de üç harfli olmak gibi ortak ve talihsiz bir yanı var.!

  Aklıevvel bazıları ise düzen bozukluğunun nedenini mecliste önergesi bile kabul edilmeyen ana muhalefete yüklüyor. Çivisi çıkan yerde böyle kişilere ne kerpeten, ne de çekiç hayır eder.!

  Ne diyelim; arsıza söz kokmuşa tuz kar etmez. Çivi çiviyi söker zamanının yaklaştığı görülmektedir.