26 Nisan 2024

NE VAR NE YOK!

  • PDF

            Yaşantımızda; nasılsınız, ne var ne yok, işler nasıl, veya ne haber gibi söylemleri karşımızdakilere genel yaşantıları, geçirdiği olaylar vb hakkında bilgi almak isteyen bir beklenti soruları gibi kullanırız.

      Sorgulanmak istenen süreç ise bilimsel gelişmelere, teknolojik değişime ve soruyu soranın beklentilerine ve bir çok ölçüte göre değişir.

      Öğretmene sorarsan okuttuğu sınıfı, kendi okuduğu zamandaki sınıfla kıyaslayarak anlatır. Duyarlı bir öğretmen ise bilimden ve teknolojiden önce; eskiden var olan ancak günümüzde adı bile anılmayan, parayla alınamayan, teknolojik gelişimle çoğaltılamayan etik ve ahlaki değerleri anlatır. Sizde iyi bir alıcıysanız kafanızı iki elin içine almadan bile nereden nereye gelmişiz diyerek kaybedilenlerin emtia gibi alınamayacağını anlarsınız ve bu olmazsa olmaz değerlerin öyle bina yapar gibi çabucak tesis edilemeyeceğini de öğrenirsiniz.

      Son zamanlarda bizden önce yoktu, biz yaptık söylemleriyle akıl karıştırıp üstünlük kazanmaya çalışanlar, “Müflis tüccar eski defterlerini karıştırır” atasözünün güzel bir örneğini sergiliyerek gülünç duruma düşüyorlar. Bizden önce bu üniversite yoktu, bu havaalanını biz açtık gibi bayat konulara girmeyelim desek de yeni konular piyasaya sürüldükçe yorumsuz geçilmiyor ki.!

      Bizden önce buzdolabı yoktu diyenler sıcak günlerde ortamı serinletirken, çamaşır makinasını da yoklardan sayarak dönemlerinde oluşan aşırı kirliliği mi anlatmak istiyorlar.?

      Ambülansla ülkeyi geçen hafta tanıştırma gururunu yaşayanlar! sebze, sıvı yağ, halk ekmek ve gittikçe fakirleşen halkın sosyal yardım kuyruklarında çektiği çileleri, bizden önce onlar da yoktu diyemiyorlar.!

      Gizli düşünceleri bilemiyoruz. İçerdeki yatırımcıya “..... sıkışan Türkiye ekonomisini kurtardık elhamdülillah” derken söyledikleri yalanın caiz olup olmadığını Diyanet yanıtlasın ama artık seyircilerin film izlerken uyutulamadığı unutulmasın.

       Yabancı yatırımcılara: “Bürokrasiyi alaşağı ederiz, arkamızda Cumhurbaşkanımız var rahat olun, ............” diyerek ülkede; kurumsallaşma, yönetsel gelenekler ve demokrasi olmadığını bağırma enerjisiyle anlatan bakanların ülkemiz için talihsizlik olduğunu biliyoruz. Bundan daha iyi mizah malzemesi olur mu? Öyleyse bu film bir Nebati yapımıdır demekten öte ne diyebiliriz ki.? Şahsım düşüncesi bakan yeteneğini ekonomi yerine komedyenlikte denesin.!

       Senaryo da: Gözlerdeki ışıltı, hücrelerdeki enerji ve doğru bilinen ekonomi kurallarını uygulamayanlardan pahalı ve sürekli fiyatları artan bir piyasa ortaya çıkıyor. İlginç olan ithal senaryoları yerli ve milli diye yutturmaya çalışıyorlar.

      İddiaya göre film çekilirken yönetmenin; “Masaya yumruğu vur, ..... bürokratın kafasında sandalye kır” dediği konuşuluyorsa bakanın rolü, doğal olarak gözüyle enerji, yüzüyle gülücük, ağzıyla gerçek dışı konuşma yaparak şirin bir görüntü vermek olacaktır.!

      Güzel senaryoları hayata geçirmek yerine, avantür filmlerle uğraşıyorsunuz. Finalde bari yaptığınız borç ile sattığınız kurumları yirmi yıllık amel defterinize yazın.!

       Sizden önce var olan etik ve ahlaki değerleri getirin, sonra da yaptıklarınızın hepsini alın ve bizden önce Adem ile Havva’da yoktu demeden gidin. ! Sonra bit pazarında yerinizi alarak deftere yazdıklarınızın hesabını vereceğiniz günleri bekleyin.!

       Filmin sonunda Türkçe alt yazıyla:

       “Yeni yazacak hikayeleri olmayanlar, önceki bayat masallarını anlatırlar, aklını kiraya verenler sözleşmeyi feshedin” Notu düşülmüştü.!.

THE END.!

 

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde