OK YAYDAN ÇIKTI

             Enflasyon;  piyasadaki para miktarıyla, malların ve satın alınabilir hizmetlerin toplamı arasındaki açığın büyümesi nedeniyle ortaya çıkan ve fiyatların toptan yükselişi, para değerinin düşmesi biçiminde kendini gösteren ekonomik ve parasal süreçtir. Halkın anladığıyla yaşam pahalılığıdır.

       Ülkemizde bunun resmi verileri Türkiye İstatistik Kurumu kısa adıyla TÜİK verilerine göre ölçülür. TÜİK verileri pahalılığı siyasi nedenlerden dolayı düşük gösterirse enflasyon düşük çıkar ve ülkemizde olan da budur. Ekonomistlere göre piyasa pahalılığı TÜİK değerlerinin çok çok üzerindedir. TÜİK verilerine göre ise tüketici fiyat endeksi Kasım ayı itibarıyla (TÜFE) yıllık %21,31, aylık %3,51 arttı. Bu verilere inanan varsa bu yazıyı okumasının zaten anlamı yok.

       Halkın ortak tükettiği temel maddelerin fiyatlarını bir yıl öncesiyle kıyaslayabilenler çöküntünün farkındadır. Yağ, şeker, un, peynir, yumurta, kırmızı ve beyaz et, baklagiller, kömür, inşaat malzemeleri, akaryakıt, elektrik, su, doğalgaz, başta gübre olmak üzere tarımsal girdiler, hizmet sektörleri  ..... gibi aklınıza geleni bir yıl öncesiyle ve bu günün fiyatlarıyla değerlendirin. İşte zam dediğiniz fark enflasyon artışıdır.

       Diğer yandan yeniden değerlendirme oranının 2022’de %36.20 olacağı konuşuluyor. Yani bütün vergi, harç ve cezalar yüzde %36.2 oranında artacak. Çalışana, emekliye zam yaparken yıllık %21,31 baz alınacak, devlet ise gelir toplarken %36.2 alacak ve anlayacağınız yağma hasanın böreğini yiyecekler.!

       Batık ekonomiye çare bulması gerekenler, Bakara suresinden konuşup “Rabbimiz Kuran’ı Kerim’de 'Muhakkak ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle deneriz. Sabredenleri müjdele' şeklinde buyurmaktadır” diyerek pahalılığı, sizi deniyoruz demeye vardırarak din kartını bir kez daha açarken, Abdülkadir Geylani’nin “Dilinle yaptığın duaya kalbin de inansın ve iştirak etsin” ifadelerini anımsamıyor.

       Açlığı; üretim, çalışma ve bunları destekleyen planlı yönetimler giderir. Bunlar yoksa Egemen Bağış’ın bakara makara sallamasından öteye gidilemez.! Kaldı ki 84 milyonda onun gibi şanslı olan yok ki! Kaç kişiye ayakkabı kutusunda ve elbise içinde hediyeler geldi.? Baklava kutuları da bonüsü!

       Kaşgarlı Mahmut’un “İnsan şişirilmiş bir tulum gibidir, ağzı açılınca söner” ifadesini unutan İçişleri Bakanının hırçınlığı ve parmak sallaması, AKP’li vekil Alpay’ın kin ve nefret dolu saldırganlığı, Diyanetin tabelalardan T.C’yi kaldırması ve Numan Kurtulmuş’un döviz alanlara hakareti enflasyonu indirmeyecektir.

       Yalancı baharların tükenip, pembe hayallerin sonunun geldiğini toplum öğrendi bile.

        Anlaşılan yerli uçağımız havaalanına, otomobilimiz karayoluna, karadenizin doğalgazı Anadolu’ya, çıkarılacak petrollar tüm yurda pompalanana ve aya yapılan çift şeritli yol açılana kadar enflasyon belasından çıkış yok.!

        2022 yılının bütçesinin komisyona geldiği tarihde ki döviz kuruyla bu günkü farkı kıyaslarsanız bütçenin gerçekleşme şansı olmadığını da görmüş olursunuz.!

        Buna Maliye ve Hazine Bakanı Nureddin Nebati’nin, " Bitersek hep beraber biteceğiz" ifadesini eklerseniz bu bütçeden umudun sıfırın altında olduğunu görebilirsiniz. Yerken yandaşlar, hesaba ortak biz.!

        Ok yaydan, fiyatlar insaftan, yönetimin meşhur treni yoldan çıkmıştır.!