BATTI BALIK!

Çarşamba, 07 Nisan 2021

            Birkaç günden beri emekli amirallerin Montrö Sözleşmesinin önemini vurgulamak için kullandığı açıklamalar gündemi örtmeye başladı. Emekli amirallerin bildirisindeki ana tema kazanımların korunmasıdır. Daha sonra emekli büyükelçiler ve önceki milletvekilleri de aynı doğrultuda açıklamalar yaptı.

            Yönetenlerin ise darbe çağrılarıymış, rütbelerinin sökülüp özlük haklarının ellerinden alınması gerekirmiş vb gibi açıklamaları da birbirini kovaladı.

            Amiral battı, iki kişiyle oynanan strateji ağırlıklı bir gemi batırma oyunudur. Ülkenin gemileri Ergenekon, Balyoz, kozmik oda gibi kumpaslarla batırıldıktan sonrada sivil vesayetin temeli atılmıştı. Sonra  muhaliflerin ve gerçekleri konuşanların darbeci, vatan haini, işbirlikçi, terörist gibi aşağılayıcı söylemlere maruz kalması başladı. Batık mağduru amirallerin konu ettiği Montrö nedir?

           Boğazlar Sözleşmesi? 1936’da imzalanan ve Türkiye’ye İstanbul ve Çanakkale boğazları üzerindeki kontrol ve savaş gemilerinin geçişini düzenleme hakkı veren uluslararası sözleşmedir. Montrö, Türkiye’ye Boğazlar üzerinde tam kontrol hakkı verir ve barış zamanı sivil gemilerin özgürce geçişini garantiler. Bu sözleşme ülkemizin tamamen çıkarına olup Karadenizin de barış denizi olmasını sağlamıştır. Amiraller bunun dışında ne yapmış, ne söylemiş? Filoların başına geçip darbeye mi teşebbüs etmiş? Birileri gibi çıkıp şeriat isteriz mi demiş? Amiraller Ayasofya baş imamı gibi halifelikden dem vurmuyor. Her yurtsever gibi ülke çıkarı diyor, boğazlardaki egemenliğimizi kaybetmeyelim diyor.

           Yönetenler gerçek gündemden uzaklaştırdıkları için amirallere açıktan öfke, gizliden müteşekkirdirler.! Mağdur edebiyatı çok tekrarlandığı için prim yapmaz daha. Çok yoğun olan gerçek gündeme dönerek:

            Ekonomiye ve insanların geçim endekslerine bakın.!

            İktidar olduğunuzda ki KİT’ler dahil olmak üzere duran varlıklara, devir aldığınız iç ve dış borç ile merkez bankasının kasasına bakın.!

             Geçen hafta iki yüz kişilik iş kadrosuna elli iki bin işsizin başvurusuna ve tarımsal üretimin yok oluşuna bakın. Ekonomik krizin üstüne bir de pandemi vurgunu yiyen esnafa bakın.!

             Oy için televizyonlara çıkarılan terörist başı kadar kıymet verilmeyen yurtsever insanların düşüncelerine de bakın.!

             Emekli amirallerin bildirisi yerine, tarikat evlerine giden Deniz İkmal Komutanlığına kadar yükseltilen amirallere de bakın.!

             Kurumlardan kaldırdığınız T.C tabelalarının kutsallığına iyi bakın.

             Bakmakla yetinmeyin, görün artık. Görülecek o kadar şey var ki! Gözünüzü yummaktan vaz geçin ve dört açın. Çünkü bu vatan hepimizin.

             Kaldı ki amiral battı bir oyun, gerçek olan ise sistemin batışıdır.

            “Battı balık yan gider” deyimindeki olumsuzluğu başkalarında değil, beceriksiz yönetiminizde arayın. Amiral bildirisinden oy çıkmaz, gerçek gündeme dönün ve insanların mutsuzluğuna bakın.

            Asıl niyet yurtseverleri susturup, karanlık düşüncelerin at koşturmasına fırsat yaratmaksa bilemem.!

            Bildiğim ise; bu yüce millet balığı batırır, amirali asla.