18 Nisan 2024

ALO GÜNDEM!

  • PDF

            Sürekli gündem yaratılıyor. Aşkolsun yetişene, ışık hızıyla ve her an değişiyor. Toplum gündemiyle örtüşmediği gibi ayrıştırmayı da beraberinde taşıyor. Nedeniyse yönetenlerin daha çok siyasi çıkar elde etme çabalarındandır. “Altta kalanın canı çıksın” deyimini doğrular gibi, olan milletimize oluyor.

            Gündüzlere sığamayan gündemler gece hayatına da aynı hızla girdi. Akşam var olan Merkez Bankası başkanı güneşin doğuşunu göremiyor. Yatarken mevcut olan uluslararası “İstanbul Sözleşmesi” cumhurbaşkanı kararnamesiyle yok edilmiş. “Gündüzler torbaya mı girdi” deyimini doğrularcasına siyasi hesaplar uğruna 24 saat sürekli gündem yaratanlar bunlardan ülkenin ne kazandığını açıklasalarda, bizde öğrensek!

            Geçen hafta açıklanan reform paketlerinin ilk meyveleri bunlarsa gerisi acı biber olacaktır. Hemen her yıl reform paketleri hazırlandığı halde sürekli geriye gidiyorsak “ Kral çıplak” demekten başka ne diyebiliriz ki.?

            Solunum cihazına bağlı ekonomide, virüsü Merkez Bankası, muhalefet partileri, milletvekili dokunulmazlığı , uluslararası sözleşmeler,.... gibi etkenler yaymadı.  İdare edilmeye çalışılan sistemin iflası virüsün kaynağı ve hastalığın da tam kendisidir.

            İthalat da çaya kadar düşmüşsek ve katma değerli ürünler yapıp ihraç edemiyorsak bize yoğun bakım bile çok değil mi? Sürekli tüketimle bu hastalıktan kurtulma gibi bir mucize yoktur. Şeffaflıktan uzak, liyakat yerine sadakata önem veren ve tüketici durumundaki ülkeler hangi sancıları çekiyorsa bizde onları çekiyoruz.

            Görevi sırasında krizde dolar satın alan Merkez Bankası başkanından sonra, görevden alınınca şükran sunanları, TRT’ye kırmızı bültenle aranan teröristleri çıkardıktan sonra arandığını bilmiyordum diyen millileri, ekonomist gibi demeçler veren baş imamları, başarısızlıkları dış güçlere bağlayanları, muhalefet partilerinin kazandığı yerlerdeki belediye başkanlarının başarısız olmaları için ellerindeki parkı bile almak gibi bütün gücünü kullananları görüyoruz. O şehirlerde yaşayanların bir tür cezalandırılmalarına tanık oluyoruz.

          “Yerli ve milli tımarhanede herkese ruh sağlığı dilerim” Doktora tez danışmanlıklarımı Cübbeli ile Sakarya’daki tacizci Nurullah’a devrettim. İlahiyat işleri artık onlara teslim.” Diyerek bilimsel çalışmaları için Almanya’ya giden  Prof. Dr. Mustafa Öztürk’ün ifadeleriyse dinin, tacirlerin eline geçtiğinin feryadıdır. Bu çok önemli ve değerlendirilmesi gerekir.

            PISA sonuçlarımız çok yetersiz. Bu yetersiz eğitim, ülke kalkınmasına destek veremediği gibi cehaletinde yükselişinin göstergesidir. OECD İstihdam Kategorisinde Türkiye 40 ülke içinde 36. Sırada. Daha İyi Yaşam Endeksi sıralamalarında sonlarda olduğumuz ve üstüne de dünyanın en yüksek faizini ödeyen ülkelerden biri olarak yaşamaya çalışıyoruz. Bu sorunlara çare arayacağımıza günü kurtarma ve siyasal hesaplar yüzünden gündem yaratıp onları öğütmekle oyalanıyoruz.!

            “Aslında hiçbir şey yasadışı değildi, çünkü artık yasa diye bir şey yoktu” diyen Orwell’in sözünü anımsamadık ve şaşkın ördeğin dalmasından sıkıldık!

 

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde