29 Mart 2024

RUH ÖLÜMÜ

  • PDF

             Mart ayının tarihimizde önemli anıları ve eşine rastlanmayan bir kahramanlık destanı olan Çanakkale Savaşları vardır. Oradan sağ dönenler ise akabinde Kurtuluş Savaşında büyük fedakarlıklar göstermiş ve şehit ya da gazi olmuşlardır. O savaşlarda büyük kahramanlık gösteren tıbbiyeliler ile sağlık çalışanlarını anma günü vardır. Yine o savaşların Kara Fatmaları, Nene Hatunları, Şerife Bacıları ..... gibi kahraman kadınlarımızın da dünya emekçi kadınlarıyla Mart ayında anma günleri vardır. Nur içinde uyusunlar, bu vatana hizmetlerinden dolayı anıları önlerinde saygıyla eğilir, şükranlarımı sunarım.

            Emperyalist devletlere geçit vermeyen ve kahramanlıklarla dolu bütün dünyanın öğrendiği “Çanakkale Geçilmez” sözünün kabullenildiği Mart ayı onur ve Anadolu nun kurtuluş meşalesinin de yakıldığı aydır. Bu zaferlerde yenilenler bile bu onura ortak olmanın gururunu yaşarken kimileri bu kahramanlıkları ve var oluş mücadelesini küçümseyip “keşke Yunan kazansaydı” deme aymazlığını bile utanmadan dillendirdiler. Böyle kişilere itibar edilmesi sonucu ne yazık ki kahramanlarına değer vermeyen bir toplum haline getirildik.

             Nedeni ise maalesef günümüzde o kahramanları örseleyerek iç siyaset malzemesinde kullanıp, Milli bilinci yok ederek demagojiyle sahte “yerli ve milli” kahramanlar yaratmaktır. Kendilerini milliyetçi kabul eden bir kesiminde desteğiyle başarılı olduklarını ve bu sahte milliyetçiliği oya dönüştürme hesabını görüyoruz.

             Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyetinin etnik milliyetçiliğe dayalı olmadığını bütün dünya bilirken yönetenler ısrarla bilmemezlikten geliyorlar. Düşmanın geçemediği Çanakkale ile Kurtuluş Savaşıyla kurulan T.C’yi bir arada tutan bağların örselenmesi, yok edilmesi aslında geçilmez denilen yerlerin ve kazanılan zaferlerin temel ruhlarının yasalarla hiçe sayılması üniter sistemi de sonlandırma başlangıcıdır.

            İşte toplumu bir arada tutacak ve gelecek nesillere milli duyguyu yerleştirecek andımızın kaldırılmasıda Mart ayında olmuştur. Andımızın yasaklanması ulusal ruhumuz ve vatan sevdamız üzerindeki güneşin yok edilerek, karanlıklara gidişin ifadesi olup, başta kurucu unsurlarımız olmak üzere Seyit Onbaşı ile şehit ve gazilerimizin kemiklerinin sızlatılmasından başka bir şey değildir.

Türküm, doğruyum, çalışkanım, diye başlayan

            İlkem: küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.

            Ülküm: yükselmek, ileri gitmektir.

            Ey Büyük Atatürk!

            Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.

            Varlığım Türk varlığına armağan olsun.

            Ne mutlu Türküm diyene!

            Diyerek biten bu metini niye yasakladıklarını anlamak için ruhun bedenden önce ölümünü ve “Millet İttifakı”nı anlamak gerekir.! 

            Öz benliğe ve ulusal bilince tamamen kapanmış durumda olanları ve resmi kurumlardan T.C adını kaldıranları anlamanın da faydası yok ki.!

            Milliyetçilik ve vatan ruhunu oy gözlüğüyle görmek, bakar körlüktür.!

 

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde