İŞLEVSİZ PROGRAM

       Kızılderili Kabilesinin yaşlılarından biri gençlerle yaşam, aşk, evlilik ve güncel konular üzerine sohbet eder. İçimizde iki kurt var ve bunların arasında da korkunç bir savaş var.

      Kurtlardan biri;

      -Öfkeyi, kıskançlığı,

      -Açgözlülüğü, kibiri, liyakatsizliği,

      -Yalanı, üstünlük taslamayı ve bencilliği temsil ediyor.

      Diğer kurt ise;

      -Huzuru, sevgiyi,

      -Umudu, paylaşmayı,

      -Cömerliği, alçak gönüllülüğü,

      -Nezaketi, dostluğu,

      -Merhameti ve inancı

      Kabile üyelerinden biri sorar; Peki hangi kurt kazanacak?

      Yaşlı adam “beslediğiniz” diye kısaca yanıt verir.

      Program kelimesinin değişik anlamları olmakla birlikte genel olarak belirli şartlar ve düzene göre yapılması öngörülen işlemlerin bütünüdür. Programlar, yapılacak bir işin bölümlerini, bölümlerin sırasını ve zamanını gösteren tasarılardır.

      Son yıllarda olumlu hiç bir sonuç alamadığımız, yetkililer tarafından halkın anlamadığı ya da olumsuzlukların rakam oyunlarıyla olumlu gibi gösterildiği ekonomik programlar ile karşı karşıyayız. “Mayıs Nisandan iyi olacak, Haziran daha da iyi olacak”, “Doların artışından bize ne” gibi.! Onlar ne derse desin gerçek farklı.

      Bir yüzünde “borç alan emir alır” diyen Atatürk ile diğer yüzünde “hiç kimseye yan bakma! öfkelenip sert çıkma! Kalp Allah’ın evidir, bu evi sen yıkma” diyen Yunus Emre’nin fotoğraflarının yer aldığı tedavüldeki en büyük kağıt paramız olan 200 TL 1 Ocak 2009 tarihinde dolaşıma girdi.

      O zamanki dolar kuru 1.53 idi. Yani 200 TL 130 dolara karşılık geliyordu. O zamanki siyasi parti bu gün de görev başında olduğuna göre aynı miktarla günümüzde 26 Dolar alınabiliyor. Halkın dolar bazında alım gücü düştükçe, dolara bağlı olarak fiyat ayarlaması yapılan elektrik, akaryakıt, LPG, doğalgaz .... gibi dışa bağımlı ve bunlara dayalı tüm ürünlerin fiyatı sürekli yükseliyor.

     “Dolar yükselince telaşlanıyorum” diyen gazeteciye “Dolarla mı maaş alıyorsunuz? Dolarla bir işiniz var mı?” diye yanıt veren bize özgü Ekonomi Bakanı gördün mü dolardan bize ne olduğunu.? Bakanda biliyor doların neleri perişan ettiğini ama çaresizlikten topluma yalan söylemeye devam ediyor.!

      Yapılan ve açıklanan ekonomik programlar asla hedefleri tutmuyor. Açıklanan YEP’lar yandaşı ihya, vatandaşı perişan ediyor. “Kurun kontrolü elimizde” diyen bakan, kontrol etsin de bizde görelim. Fiyat artışları dursun, dış borcumuz artmasın.!

      Ekonomik verilerde covid verileri gibi doğru açıklanmıyor. Ekonomi kötü gidiyor diyenleri de “ekonomi covidi” ilan edin gitsin.! Nasıl olsa bu konuda üstün deneyimleriniz var.!

      Açıklanan ekonomik programlarla sürekli olarak beslediğimiz birinci kurt kazandığından, ülke olarak kaybetmeye mecburuz.

      İşlevsiz programlar yatsıya kadar gider.

     İyi geceler Türkiye...!