Saklamak; kimse görmesin diye gizli bir yere koymak ya da üstünü örtmek. Diğer anlamda ise bozulmadan, doğal durumuyla durmasını sağlamak, olduğu gibi korumak.

 

       Bazı durumlarda olayların sıcak anlarında üstünü örtmek gerekir. Bu saklamak değildir. Olaylar heyecanını kaybedince gerçekler anlatılır ve sır perdesi ortadan kaldırılır. Son zamanlarda neredeyse bütün dünyada özellikle bulaşıcı virüsün yarattığı olumsuzlukların bir kısmı belki de çoğunluğu saklanmaktadır.

 

       Ülkemizde de çoğu şeyler şeffaflıktan uzak ve gerçekler saklanmaktadır.

 

       Ekonomik verileri ne kadar saklarsan sakla, TÜİK açıklamalarıyla hissedilen enflasyon arasında uçurum var. Çünkü, TL’nin aşırı değer kaybı var, şu var, bu var, .... var oğlu var.!

 

       Olmayan yok ki:

 

       ABD’li bir ilaç firması 2010-2015 yılları arasında Sağlık Bakanlığı’nda 1.3 milyon dolar rüşvet dağıttığını açıkladı. Şu ana kadar işlem yapılmadığından 1.3 milyon doları alanlar saklanmaktadır.!

 

      Önceki dönem aynı parti tarafından yönetilen ve bu seçimlerde değişik adaylarla aynı partiden seçilen belediyelerde, önceki dönemlerdeki suistimal ve yolsuzlukların üzerine gidilememektedir. Acaba parti teşkilatları ve vekiller mi istememektedir. Yoksa büyük bataklıklar ortaya çıkarak koku yayılır endişesi mi var? Bu konuların araştırılması kamu vicdanını ve belki önceki yöneticileri de rahatlatacaktır. Niçin saklıyorlar ki.?

 

       Ülkemiz yönetimi çok sırdaş olduğu için 3 Y’lerin de buzdolabında saklandığını ve saklanan sırların korunması için buzdolabı satışında artış olduğunu, bunun da büyümeden kaynaklandığını birinci ağızdan öğrendik!

 

       Sevr’i öven feslileri piyasaya sürüp, Lozan’ı ve kahramanlarını saklıyorsunuz.! İslamiyetin gerçeklerini saklayıp, hurafelerini yaşatıyorsunuz.! “Gerçeği yer altına gömseniz bile o yine büyüyerek patlayacak ve her şeyi yok edecektir” demiş Emile Zola ama bizde “saklı kent olurda saklı ülke olmaz mı?” mantığıyla saklayabildiğimiz kadar saklıyoruz.! Maliyetinin 2.5 milyar dolar olduğu söylenen S 400 savunma sistemlerini de kuramadan saklıyoruz.!

 

      “İsteseniz de istemeseniz de” yapacağız derken, rantı paylaşanları ve vurguncuları saklıyorlar! Bilim peşinde koşması gereken Pamukkale Üniversitesi rektörü eşi için adres teslimi özel kadro açarak ailece pay almak istedi. Kamuoyunun tepkileri sonucu YÖK’ün duvarına tosladı ve kendi koltuğunu bile koruyup saklayamadı...!

 

      Çoğu şeyleri saklamayı becerenler gösterilerde kadınları gizli saklı dövmeyi beceremeyip, utanıp sıkılmadan da cennet ayaklarının altında diyorlar. Meydan dayağıyla gözdağı mı veriyorlar?

 

       Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın, ” Bize yüz elli yıldır modernleşme adı altında başkalarının hikayeleri anlatıldı. Artık kendi hikayemizi yazma zamanıdır” deyip amaçlarını saklamazken birlik ve beraberlik söylemlerini saklayıp, siz biz diye ayrıştırıyorlar. Kendi sofralarından kalkanların adını anmazken, komşu sofrasından kalkmaya yeltenenleri alenen arkalıyorlar.!

“Saklayacak bir şeyin yoksa, korkacak bir şeyin de yok demektir.” diyen Che Guevara, bu sözünü maskeyle ağzını, burnunu virüsten saklayanlar için söylememiştir...!