Yılın her ayının farklı özelliği ve tarihe tanıklığı vardır. Bahardan yaza geçiş ayı olan Mayıs’ın da farklı ve önemli bir yeri vardır. “Mayıs’ta gönlüm delidir” diyen Sabahattin Ali, yılın en güzel ayını anlatmaktadır. Yakın tarihimizde ki olayların bazılarını anımsayalım.

 

 

        1950’de Demokrat Parti iktidara gelerek Menderes başbakan oldu ve on yıl sonra 27 Mayıs’ta darbeyle uzaklaştırıldı. Uzun yıllardan beri tartışılan A.Menderes ve iki bakanın idamına karşın, 6 Mayıs 1972’de gençlik önderlerinden ve bağımsız Türkiye sevdalısı Deniz Gezmiş ve iki arkadaşı adeta 1961’de asılanlara misilleme olarak idam edildi.

 

 

        Deniz ve arkadaşlarının idam kararını veren Ankara 1 No’lu Sıkıyönetim Mahkemesi Başkanı Ali Elverdi ise yediği yemek nefes borusuna kaçarak 86 yaşında öldü. Kaderin bir cilvesi gençlerin yiyeceği çok ekmek, yapacağı çok işler vardı, sebep oldun boğazında kalsın dercesine can verdi.

 

        1977’de İşçi Bayramı kutlamalarında Taksimde 34 kişi katledilirken, 2011’de Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde patlatılan bomba sonucu 52 vatandaşımız hayatını kaybetti.

 

         2013’de ağaçların kesilerek yerine AVM yapılmasını protesto edenler Taksim Gezi Parkı direnişini başlattı ve olaylar tüm yurda yayıldı. Bu defa feci haber 2014’de Soma’dan geldi ve özel bir firmanın işlettiği kömür ocağında meydana gelen patlamada 301 işçi hayatını kaybetti.

 

         Mayıs 2020’de İstanbul Büyükşehir Belediyesinin başlattığı askıda fatura işlemi gördüğü büyük destek ve ilgi yüzünden uzun yıllarca anılacak ve Mayıs’ın güzel anıları arasındaki yerini alacaktır.

 

         05 Mayıs 2020’de Fatsa ilçemize büyük müjde! diye milletvekili tarafından Fatsa’ya ağır ceza mahkemesi kurulduğu açıklandı. Nüfusu ve altı ilçenin merkezi durumunda olması buraya kurulmasında etkendir. Bütün hizmetler insanlar için yapıldığına göre emeği geçenlere ve milletvekilimize teşekkür ederiz. Ancak, Fatsa’yı ve Ünye’yi bekleyen, büyük bir çevre ve sağlık felaketi yaşatan siyanürlü altın işleme madeni için de iktidar vekili olarak hukuk devletinin ve anayasanın gereğini yapmasını bekleriz.

 

        Ağır ceza çok az kişiyi ama siyanür kullanan işletmeler bırakın şimdi yaşayanları, toplumun geleceğini de ilgilendiriyor. Kaldı ki anayasanın 56. Maddesi “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir......” derken hakkımızı, katledilen çevre ve halkı taksit taksit ölüme götürecek Bahçeler’deki altın işletme tesisinin kapatılması için arayalım.

 

      Sayın vekil, düş önümüze sana minnet duyalım.

 

      Yoksa sağlıkta ve çevrede hep beraber mayıslayacağız...!